Severim Senai Demirci’yi. İyi bir mümin olduğuna tanıdığım kadarıyla şahitlik ederim. Yazılarını okur çoğu kez katılırım kendisine.
Fakat bu kez bazı diğer yazılarında olduğu gibi özellikle yazının bazı bölümlerinde kendisine  katılmadım. Hatta sinirlendim bile…

Son günlerin ateşli tartışma konularından birinin fitilini Orhan Çeker hocamız tutuşturdu.

Orhan hoca: “Dekolte giymek taciz sebebidir” dedi.  Bugüne kadar doğru söyleyen niceleri gibi, hemen üstüne çullanılıp bir nevi  ağzına acı biber sürmekle tehdit edildi.

“Hayır” demiş Senai Bey öyle değil.” Dekolte giymek taciz sebebi değildir, çünkü…” diyerek 12 sebep sıralamış kendince. Bunu ispat etmek için de epeyce uğraş vermiş. Bir gece uykusuz kalmış. Yazının en sonuna geldiğinde ise, savunduğu tezi kendisine bile inandıramadığını itiraf etmiş:

“Dekolte giyinmek taciz sebebi değildir. Çünkü “Dekolte giyinmek taciz sebebi değildir” demek zorundayım. Başka türlü bir cümle kurmama izin verilmiyor. Ne kadar güçlü olursam olayım, “Dekolte giyinmek taciz sebebi değildir” demediğim sürece tacize uğrayacağımı biliyorum.
Aksini söyleme konusunda acizliğimi itiraf ediyorum.

Galileo üstadımızın izinde yürüyor, kelleyi kurtarıyorum : “Dünya dönmüyor, dünya dönmüyor, dünya dönmüyor…”

Aslında insanların eleştirilerine maruz kalacağını düşünüp, buna göğüs geremeyeceğini anlatmaya çalışmış ve acziyetini ortaya koymuş. Ve bence yazı genel olarak bir hezeyana dönüşmüş.
Oysa bir müminin acizliği yalnız Yaratıcısının huzurunda olmalıdır. Ölümlü insanların kınamasından korkup, hak olanı örtmeye yada yumuşatmaya çalışmanın bir anlamı yoktur.


1- Hiç bir canlı nasıl giyinirse giyinsin, ne yaparsa yapsın tacizi haketmez.
2- Taciz eden bir insan da ne olursa olsun haklı gösterilemez.
3-Yalnız başı açık kadınlar değil, başı örtülü kadınlarda dekolte giyerler. Başı örtülü, güya tesettürlü hanımlarda üzerlerine oturan kıyafetleriyle, daracık pardesülerinin altından bütün açıklığıyla belli olan uzuvlarıyla dekolte giymiş sayılır ve bu tarz kıyafetleri ve albenili tavırlarıyla da taciz sebebi olabilirler.
4- Bunların hiç biri olmasa da niyeti kötü olan biri her halükarda bu iğrenç hedefini gerçekleştirebilir.

Evet bu doğruların hepsi bir yana ben en çok Allah ne demiş ona bakarım:

“Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına dış elbiselerinden  üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Ahzab.59)

Bir kadının dekolte giymemesinin, gereği gibi örtünmesinin asıl sebebi o veya bu sebeplerden ötürü değil, Allah öyle istediği içindir. Mümin ilahi emirlerin nedenini, nasılını sorgulayamaz. Onun bu emirlerle ilgili  bilgisi sadece Allah ve Rasulünün  açıkladığı kadardır. Öteye gidemez.

Bu ayetten anladığım: ” Her sonucun bir sebebi var. Sen sakın sebep olma!”

Rabbimiz bizim iffetli tanınmamız, tacizkar bakışlara ve davranışlara maruz kalmamamız için dış elbiselerimizi giymemizi istemişse, biz sebep olarak sadece bunu bilir ve emre itaat ederiz. Kalan ayrıntıları ise Rasulümüz bir çok hadiste anlatır bize.

Orhan Hocanın bahsettiği taciz, cinsel tacizdir ve  Tdk sözlüğünde bakın nasıl açıklanmıştır:

“Ahlaksızca, ulu orta veya gizlice söz ve davranışlarla karşı cinse eziyet etme, tedirginlik ve sıkıntı verme.”

Demek ki taciz ve tecavüz farklı şeylerdir. Tacizde eyleme dökülmüş bir fiiliyat yoktur. Karşı tarafa çeşitli şekillerde rahatsızlık verme vardır.
Buna mukabil, uluorta  tüm güzelliğini fütursuzca sergileyen, şehevi duyguları celbeden kokular süren, makyaj yaparak olduğundan daha güzel görünen, kırıtarak konuşan, şuh bir bakış atan kadın da tacizkâr değil midir?

Yusuf Aleyhisselam edebinden ödün vermemiş, şehvetine yenik düşmemiş zina etmemiştir ama, Züleyha tarafından taciz edilmiştir. Züleyha’nın tüm tacizkarlığına rağmen eziyet çekerek ” hayır” demiştir.

O halde davetkâr giyinen her kadın tacizkârdır. Ve dekolte giyinmekte taciz sebeplerinden sadece biridir.
Ortada iki taraflı bir taciz sözkonusudur.
Dini kurallara uygun giyinip, edepli davrandığı halde kadın tacize uğrayabilir ama masumluğundan zerre miktar bir şey kaybetmez. Suçlu değildir. Bu tamamen karşı tarafın iğrençliğidir.

Hiç bir kural gözetmeksizin özgürce(!) giyinen kadın tacize uğramışsa, buna kendi tacizkârlığı da bir sebeptir.

Dekolte giyen kadın sadece erkekleri değil, bir toplumu taciz eder.
Sokakta, tv’de, sıradan bir dergi, gazete  almak için girdiği bayide  en mahrem, en alımlı yerlerini hayasızca sergileyen kadınların tacizine uğrayan erkeklerin bir çoğu, zavallı eşlerini o gördükleri kadınlarla kıyaslar ve taciz ederler. Her sabah işe giderken, kendisi gibi işe giden komşu hanımın  mükemmel fiziğini gören, dekoltesiyle tacize uğrayan erkek, eşinin eksik ve kusurlarını daha iyi farketmektedir. Çünkü topluma güzel kadın tipi diye pompalanan kadınlar vücutlarında gram fazla yağ olmayan, bedeni doğumlar sebebiyle yıpranmamış kusursuz (!) kadınlardır.

Bizim babalarımız, dedelerimiz bu tür sebepleri hiç dert etmezken, annelerimizin kilo gibi, fit görünme gibi bir derdi yokken, şimdi bütün hanımlar eşlerine karşı kendilerini o kadınlar gibi gösterme çabasındalar.

Beli kalınlaştı, göbeği çıktı diye, saçma sapan sebeplerle aşağılanan öyle çok kadın tanıdım ki; bazıları vücutları bozulacak diye birden fazla doğum yapmıyor, doğum yapsa çocuğunu emzirmek istemiyor.
Dekolteli, tacizkar kadınlar bütün edepli kadınları, aileleri taciz ediyor. Giz denen şeyi yok ediyor. En güzeli(!) gören erkekler hanımlarından, hanımlarda kendilerinden hoşnut olmuyor.

Sözüm ona çağdaş sistemler ve özgür basın, kadınların alabildiğine soyunmasını teşvik edip, bunu modern çağın bir gereği gibi dayatırken, erkeklerede bütün fıtri duygularından arınıp, kadına normal bir gözle bakmasını istiyor. İşyerinde mini etek giyip bacak bacak üstüne atarak akşama kadar karşısındaki erkeğe kendini gösteren kadına tahammül etmesini istiyor.
Bu acımasız sistem, bir yandan bazı kadınları alabildiğine soyup kurtlar sofrasına yem yaparak taciz ederken, diğer taraftan da Allah’ın istediği gibi giyinen, kendini korumaya çalışan kadınları kıyafetleri, örtüleri sebebiyle aşağılayarak taciz ediyor.

Dekoltesi yüzünden tacize uğrayan kadınlar savunacağım en son kesimdir. Bu ülkede en çok masumlar tacize uğramıştır. İnsanlar en çok dini inançları sebebiyle taciz edilmişlerdir.

Günün önemine binaen bahsetmeden geçemeyeceğim.

Bundan 14 yıl önce başlayan 28 şubat sürecinde, sırf örtüleri yüzünden okullarından edilen, ruh sağlıkları bozulup  intihara sürüklenen masum kızlarımızı, tek suçu namaz kılmak, oruç tutmak olan, eşi başörtülü diye ordudan atılan askerlerimizi TACİZ eden,kendi kurguladıkları, Ali Kalkancı, Fadime Şahin, Müslüm Gündüz nezdinde, bütün mümin erkekleri, başörtülü kadın ve kızları aşağılayan, töhmet altında bırakan, neredeyse cadı avına çıkar gibi müslüman avına çıkan ve hâlâ kalıntıları devam eden ne idüğü belirsiz kokuşmuş zihniyeti ve onların yaverlerini de “EN  BÜYÜK TACİZKAR” olarak bilip, LANETLE ANIYORUM!

NOT:Çok sürpriz bir yazı oldu. Güncel bir konu olduğu için hemen yayınlamak istedim. “NEDEN” adlı yazım daha sonra gelsin inşaallah.

CAHİDE SULTAN