ESSELÂMÜ ALEYKÜM

DIY ne manâya gelir?  Hangi kelimelerin kısaltmasıdır? (DIY) Do İt Yourself  – Kendin Yap anlamına gelen dünyaca meşhurlaşmış bir tanımdır. Benim bu sandalyelerde yaptığım yenilemeler gibi, eski eşyalarınızı farklı ihtiyaçlarınıza göre değerlendirerek veya herhangi bir eşyayı, eski ya da yeni parçalar temin ederek işin zanaatkârına değil de, kendi kendinize yapmak demektir.

Adı ve tanımı ne olursa olsun, DIY bizim milletimizin öteden beri aşina olduğu bir el becerisidir. Asırlardır bizim milletimiz gibi üretken toplumumların geleneklerinden günümüze intikal etmiş olan  bu yöntem ile,  ifrat-tefrit ve itidâl şuûrunudaki ninelerimiz dedelerimiz hemen her ihtiyacını kendileri karşılamışlar. Meselâ, Osmanlı ecdâdımız kale yapımında tuğlaları birleştirmek için yumurta akı kullanmışlar, devasa sütunlara açtıkları oyuklara yerleştirdikleri kuru tahtaları sonradan ıslatarak şişmesini sağlamış böylelikle sağlamlık kazandırmışlar. Ve buna benzer nice dahiyâne fikirler üretmişler.

Benim çocukluğumdan aklımda kalanlar ise: metal tabakalardan soba borusu yapmak, vitayağ tenekesini kova yada saksıya dönüştürmek, babamın bize 10dk. çiğnettiği sakızları küvetin çatlağını kapatmada macun olarak kullanması:), abimin kibritlerden gemi ve ev yapması, ikizimin erkek fıtratından olsa gerek ki, daha çocuk yaşta saatlerin çarkını ve elektronik eşyaların parçalarını sökerek farklı denemeler yapması ilk aklıma gelenler. 

Ben ise henüz 8 yaşımda, 2 ayrı proje ile ilk DIY çalışmamı gerçekleştirmiştim. 1.si, anneciğimin dikişten artakalan siyah kadife parçasını dikdörtgen mukavvaya gererek yapıştırdım, üzerinede abimin sigara paketlerinden topladığım gümüş jelatinden yaptığım gülleri yapıştırdım, ablamın metal tokasından güllerin sapını ve yapraklarınıda ekledikten sonra oluşan tablom, çevirmeli kırmızı telefonumuzun yanındaki yerini almıştı, öyle mutluydumki yemek yerken bile gözüm sürekli tablomdaydı, çocukluk işte 🙂 2.projem ise, ekoseli kaşe eteğimden, bebeğime çeşit çeşit kabarık etekler mantolar dikmiştim 🙂

Bence kesinlikle her çocuğa 3 yaşından itibaren el becerisi kazandırılmalı. Çünkü, el becerisi çocuğa sabırlı olmayı öğretmenin yanında, düşünsel ve pratik zekâsını, hayâl gücünü, üretkenliğini, sorumluluk ve farkındalık duygusunu geliştiren en önemli aktif eğitimlerden biridir. İllâki hazır setler, legolar, pahalı malzemeler almanız şart değil, bizim çocukluğumuzda oyun hamurları yoktu, evdeki mumları eriterek veya cam macununundan kendimize  çeşit çeşit oyuncaklar yapardık. Buna benzer örnekler olarak, şeritler halinde kesilmiş naylon poşetlerden sepet örülebilir, rengârenk boncuklardan tesbih yaparak büyüklerine hediye edebilir hem böylelikle tesbihin ne olduğunu, hem de hediyeleşmeyi öğrenmiş olur. Çocuğun elbecerisi yelpazesini ne kadar geniş tutar, alternatifler sunarsanız  baskın yeteneğini keşfetmede kolaylık sağlamış olursunuz. Rabbim herkese, helâl çerçevesinde tüm donanımlara sahip şûurlu bir ümmet yetiştirmeyi nasip etsin.

Sandalyelerini, koltuklarını, masalarını, raflarını doplaplarını yenilemek isteyenlere yardımcı olmak için, seneler önce eğitimini aldığım ahşap boyama süslemelerden ve amatörce yaptığım sandalye  kaplama çalışmalarımdan aşama aşama fotoğraflı anlatımla örnekler sunmaya çalışıcam inşaAllah işinize yarar.  Evdeki işe yaramayan veya yıpranan en ufak parça eşyayı atmadaktansa hem zevkli bir hobi edinmiş oluyorsunuz hemde en ekonomik yolla yeni eşyalara sahip oluyorsunuz. 

* Boya: İç ve dış mekanlar için çok amaçlı, yarı parlak, 1 saatte kuruyan latex boya aldım. 946 ml.’lik kutunun 1/4’i ile, 2’şer kattan 4 sandalye boyandı.

*İnce bölgeler için saplı sünger, geniş kısımlar için uzun ve plastik fırça kullanmanızı tavsiye ederim çünkü, kıllı fırçaların kılları dökülerek çalışmanızı zorlaştırır.

*Boyuyacağınız eşyanızda yukarıdaki sandalyede olduğu gibi, soyulma veya derin çatlaklar kırıklar varsa, boyamaddan önce ahşap macunu ile sıvayarak kapatabilirsiniz. (ben kullanmadım).

*Sandalyelerimin hepsinin 1. kat boyayla boyadım ve kurumasını bekledim, 2.katı da boyayıp kuruttukdan sonra desen çalışmama geçtim.

1.fotoğraf: Sandalyemde uygulamak istediğim gelincik fotoğrafını internetten bularak kağıda çizdim,renklerini not ettim. Kağıdın altına sarı karbon kağıdı koyarak sandalyeye kopyaladım (siyah karbon daha sonra sırıtacağı için kullanmayın). Fırçamı aynı anda 3 ton yeşil boyaya batırarak çiçeğin saplarını çizdim.

2.fotoğraf: İnce uçlu fırça ile gelinciğin kontürünü çizdikten sonra tarama tekniğiyle içini doldurdum.Fırçamı aynı anda kırmızı ve siyah boyaya batırarak gölge ve ışık tonlaması yaptım.

3.fotoğraf: Sandalyemin sırt kısmından aşağıya doğru, sandalyenin 1 ayağına dolanacak şekilde sarmaşık süsü verdim.(net görüntü,alttaki fotoğrafda).Kuruduktan sonra, tek kat yarı mat vernik sürerek boyama işlemini bitirdim. Vernik kuruduktan sonra kumaş kaplama işlemine geçtim.


*Kumaş seçiminde, renkli çizgili desen ile çiçekli desen arasında kararsız kalmış, son anda eşimin tercihiyle çiçekli deseni almıştım, şimdi iyiki bunu almışım diyorum. 

*Sandalyelerin adedi ve minder ölçüsünü hesaplayarak ince döşemelik olarak aldığım kumaşı 4 eşit parçaya kestim.

*Kaplayacağım sandalyeyi kumaşıyla birlikte, başka bir sandalyenin üzerine ters çevirdim ve kumaşın potluk yapmaması için o anda elimle orantılı pileler yaptım, kumaşın kesilen uçlarının atmaması için, içe katlayarak büyük mobilya zımbası ile zımbaladım. Veee sonuç… 🙂

Aşağıda fotoğraflarını gördüğünüz ahşap boyama tekniklerini, uygulamalı anlatımları ve püf noktalarıyla birlikte bu hafta sizlerle paylaşıcam inşaAllah.

part 2

Jibek