UYAN EY MÜSLÜMAN!

selamün aleyküm bacim, paylasim icin tesekkürler.Allah cümlemizi sevdigi ve razi oldugu mümin kullarindan eylesin.

BeğenBeğen

Allah(s.w.t) razı olsun çok güzelmiş.

BeğenBeğen

Allah razi olsun ablam, çok iyi geldi…

BeğenBeğen

selamun aleykum
cahide abla,
o kadar guzel bir is yapiyorsun ki.. surda paylastiklarindan etkilenip de kendine ceki duzen veren bir tek kisi bile olsa, senin vesilenle iyi islere imza attigi icin sen de o iyi islerden pay aliyorsun..
bir insani kurtaran butun insanligi kurtarmis gibi olur..
allah senden razi olsun..
videodakiler tanidik gibi 🙂

BeğenBeğen

Cahide abla, bu videoyu ilk kez görüyorum. Ne kadar tanıdık geldi bana, bilseniz..
Ben 18 yaşında şehadet ettim, öncesi arayış ve itiraz içinde geçti, sonrası tek başınalık. İnanın, derdime şifa mıdır diye içine bakmadığım kitap- insan kalmamıştı. Tek Kur’an hariç. Okumaya başladığımda hayretim arttı, nasıl bu kadar güzel bir şeye, güzel bir sisteme böyle zulmedilir? Hayata geçirmeyerek, Kur’an’ı hayatımızın dışına çıkararak, emirlerini yok sayarak, önemsemeyerek.. Asıl hürmetsizlik budur, söylediğini duymazdan gelmek, anlamazdan gelmek. ‘ söz ne işe yarar batıni çağda’ diyor ya şair.

Kur’an-ı Kerim, yeryüzünün en büyük mazlumu abla. Evlerde garib, kalplerde garib, kadınların, erkeklerin elinde-dilinde garip. Hep konuşulur hani, sonradan müslüman olanların İslam’ı ne kadar güzel yaşadığı… Bunun sonradan, önceden olmakla ilgisi yok. Sadece insan emek verdiği şeyi sever, bir çiçeği düşünün, hergün sulasanız, konuşsanız, başında durup hikayeler anlatsanız.. Bir çocuğu düşünün, her gün nasıl büyüdüğünü görseniz, ihtiyaçlarını karşılamaya kendinizi vakfetseniz.. O çiçeği de çocuğu da çok sevmez misiniz emeğinizden ötürü? Emek vermeyen hiç kimse bilmiyor İslam’ın kıymetini.

Allah’ın lütfu elbette ezan okunan bir şehirde, müslümanların arasında doğmuş olmak. Ama kimse bu sebeple kendini doğuştan torpilli falan sanmasın, sıfatımız müslüman olsa da, emirlerine riayet etmiyorsak, vasfımız müslüman değil. Şehadetimiz tövbeye muhtaç, ibadetimiz eksik, halimiz çok kusurlu. Üstüne kendi kendini aklamaya mahir nefsimiz, günahlara haklılık payı uyduran yalanlarla dolu. Din adına yaptıklarımız bile o kadar sakat.

Ben de Türkiye’de doğdum, hatta nasiplisindir demiştiniz bunun için, bir köyde büyüdüm. Ama…Kimse yoktu bir çocuğa Allah’ı hatırlatacak, yalnız dağlar, o yankılardan başka.. Toplumun hali yara gibi, ‘atalarının dini’ denen algı bugün de mevcut.

Peygamber gönderilen toplumların, öncelerini okursak, bugünkü halimizden farklı olmadıklarını görürüz. Dinsiz değildiler, ateist değildiler, aptal-cahil de değildiler. O müşrikler de ‘Allah’ kelimesini biliyordu, ama yanına lat, menat, uzza gibi putlar koyuyor, onlara da tapıyordu. İslam daima, o toplumun inandığı mevcut dinin yanlışlarına karşı olarak geldi yeryüzüne. Kalplerimize de böyle iniyor aslında. Yalnız “la ilahe!” diyenler, sonra “illa Allah” diyenler onunla şereflendi. Ben örtündükten sonra, okulda da örtü serbest hale geldi, Allah’ın lütfunu hep içimde hissettim. Sonra işler zorlaşmaya ama hayat güzelleşmeye başladı. Bir müslüman hiç kavgasız, itirazsız, tarafsız yaşıyorsa, kendinden şüpheye düşsün. Bir ibadet, o ibadeti yapanı daha güzel kılmıyorsa, kişi secdesine dönsün bir baksın. ‘bulup da kaybedenlerden olmayın’ diyor Allah. ‘Ayetlerimi satmayın’ diyor. ‘sözünüzden dönmeyin’… diyor.

Şu sıra hani meşhur, ‘bir musa sağ kalır, bir musa gelecek’ diyorlar, içimden neler geçiyor anlatamam. Musa peygamber, gelir gelmesine elbet de, ya biz israiloğullarının kaderini paylaşırsak? Hz. Muhammed sallahu aleyhi vesellem gelmedi mi bizlere, nedir bu halimiz? Ablacım bir çok yazınıza baktım, öfkenize, hüznünüze… Daha birşey demeyeyim işte..

BeğenBeğen