«Allahım! Cehennem ateşinin fitnesinden, cehennem ateşinin aza­bından, kabir fitnesinden, kabir azabından, zenginlik fitnesinin şer­rinden, fakirlik fitnesinin şerrinden ve Deccâl-i Mesih’in fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allahım! Günahlarımı kar ve dolu suyu ile yıka (yâni mağfiret çeşitleri ile beni pakla) ve beyaz elbiseyi kirden temizler gibi kalbimi hatâlardan arındır. Benimle hatâlarımın ara­sını da doğu ile batının arasım uzaklaştırdığın gibi uzak kıl. Allahım! TenbelUkten, bunaklık derecesinde yaşlılıktan, günahtan ve borçlu­luktan sana sığınırım.»”(İbni Mace: 3838)

*************************

 Bir izleyicim eşinin yeni bir telefon aldığından ve bir Facebook hesabı açtığından söz etmiş.  “Telefon elinden düşmüyor, sürekli yazışıyor, beni, çocuğu ihmal ediyor” demiş.

Diğer bir kardeşimiz, kocasının facebookta malum edepsiz gruplara üye olduğunu, sürekli kadınlarla yazıştığını yazmış. Bir kaç tane daha böyle can sıkıcı durumları okudum.  Bunları okumak bana acı veriyor. Öyle bir bataklık ki bu alem, insanı içine çekiveriyor.

Mine Hanım da çocuğuyla ilgili yaşadığı zor bir dönemi bizlerle paylaşmak istemiş. Çocuğunun “anne ben hastayım galiba..” sözü içime oturdu. Lütfen benim çocuğum, eşim yapmaz demeyin. Mine Hanım’a kulak verin:

“Benim kızım henüz 13 yaşında iken bulaştı bu facebook illetine.Biz masasında ders çalışıyor internetten test çözüyor diye düşünürken o durmadan facebook kullanıyormuş. Dersleri çok kötüleşmişti ama durmadan ders çalışıyor gözüküyordu nasıl oluyordu diye şaşırıyorduk. Sonra fark ettik durumu ve acilen ele aldık. Önceleri kötülük olarak algıladığım bir olay herşeyi açığa çıkardı bir arkadaşı beni arayıp kızımın ona internet üzerinden hakaret ettiğini söylediği zaman inanmadım doğal olarak çünkü benim evladım öyle bir çocuk değil yapmaz dedim. Ama sonra çok dua ettim arkadaşına bizi kendimize getirdiği için..

Kızımızı karşımıza alıp bayağı bir konuştuk şifresini istedik vermedi bayağı bir uğraştırdı bizi en sonunda baktı çıkış yolu yok verdi. Bir girdikki aman Allahım girmez olaydık..Nasıl bir ortam, ne ben ne eşim hiç bilmiyoruz ikimizin de ve büyük kızımında facebook hesapları yok hiç olmadı..Ne yazışmalar, ne ağzı alınmayacak küfürler,ne tehditler, karşılıklı birbirlerine ve diğer çocuklarında yazışmaları aynı şekilde. Eşimin yüzüne bakamadım utancımdan bir süre.. Ben koskoca bir kadınım hayatımda böyle küfürler, tehditler böyle sözler duymadım hiç.Ve benim çocuğumunda ağzından hiç böyle kelimeler çıkmamıştır,”bilmez olamaz” diyorum böyle sözleri edemez..Ama etmiş..

İlk olarak facebook hesabını ele geçirdik ve takip etmeye başladık sonra o kadar çok midemiz bulandıki gelen mesajlardan, ben eşime,artık dayanamıyorum ne olur kapatalım dedim, bu pislik yuvasına daha fazla katlanmayalım.Bilgisayarını elden çıkardık bir yıldır bilgisayar kullanamıyor,cep telefonu yok kullanamıyor, herşey şu anda bizim kontrolümüzde.Kendiside zaten itiraf etti “Anne ben hastayım galiba,bir türlü başından kalkamıyorum, girmeden duramıyorum,yardım edin” dedi..Ve Allah’ıma çok şükürler olsun yavrum bir senede toparladı kendini..

Ne olur evlatlarınızın facebook ve cep telefonu kullanımlarına dikkat edin, devamlı takipte olun, harcanmasın yavrularımız . Çok kirli bir oyun oynanıyor yavrularımız üzerinde, onları her türlü ahlaksız yollara çekmek için ellerinden gelen ne ise yapıyorlar, bu oyuna düşmeyelim, yavrularımızı düşürmeyelim..Yani yeni yetişen nesil daha büyük bir tehlikede gözardı edilemez şekilde hemde. Ne olur herkes evlatlarını sıkı sıkı takip etsin, yoksa bu dipsiz kuyunun sonu yok…!”

*******************************

Ağızda  dağılan gevrek ve hoş kokulu benzerlerinden çok farklı bir kurabiye tarifi var sırada. Ayva zamanı geçmeden mutlaka deneyin.

Malzemeler

  • 125 gr. tereyağı
  • 1/2 su bardağı zeytin yağı
  • 1 yumurta
  • 1 su bardağı pudra şekeri
  • 3 su bardağı + bir yemek kaşığı un (Hatap un)
  • 1 silme çay kaşığı zencefil
  • 1 tatlı kaşığı portakal kabuğu rendesi
  • 1/2 paket kabartma tozu
Dolgu malzemesi
  • 1 adet iri ayva
  • 1.5 çay bardağı şeker
  • 1 çay bardağı su
  • 1 çay bardağı Hindistan cevizi
  • Arzuya göre fıstık veya ceviz
Nasıl yapılır?
  • Öncelikle  ayvayı rendeleyip bir tencereye alın. Üzerine şeker ve suyu ekleyin. Kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirin. Soğuduktan sonra  içine fıstık ve hindistan cevizini katıp karıştırın.
  • 2 su bardağı un ve dolaptan çıkmış soğuk  tereyağını robota alıp karıştırın.
  • Bir yoğurma kabına alın. Üzerine kalan unu, ve diğer malzemeleri ekleyip yumuşak bir hamur elde edin.
  • Unlar çeşitlerine göre farklılık gösterebilirler. Eğer hamur ele yapışıyorsa biraz daha un ilave edin. Katıysa unu azaltın.
  • Hamurdan iri ceviz büyüklüğünde parçalar alıp avucunuzda hafif açın. Avucunuza yapışıyorsa bir parça strech filmi avuç içinizi kapatacak şekilde serin. Hamuru bu strech filmin üzerinde açın. Ortasına ayvalı içten biraz koyup strech film yardımıyla hamuru ortaya doğru büzerek kapatın.
  • Yağlanmamış tepsiye dizin. 180 derecelik önceden ısıtılmış fırına sürün.  Kabarmaya başlayan kurabiyelerin yavaş pişmesi için fırının ısısını 150 dereceye düşürün.
  • Üzeri hafif pembeleşen kurabiyeleri fırından alıp üzerine bolca pudra şekeri serpin.
  • Eğer mutfağınız nemli ise, kurabiyeler soğuyunca ağzı kapaklı bir kaba alıp, ağzını kapatın.

Eski tariflerden hatırlatmalar