Bugün bir izleyicim bana kanalizasyon çukuru mahiyetinde bir blogun adresini göndermiş. Adrese girdiğimde sinir uçlarımı harap eden yazılar ve iğrenç karikatürler vardı. Bu karikatürlerde ki kafir, ALLAH Rasulü’nü çizmeye çalışmış aklınca.  Görüpte öfkelenmemek, mümkün değil.

Hani benim bir devletim var. Biz ona “devlet baba” diyoruz ya. Hemen İhbar Web‘e girdim. İhbar telefonlarını aldım. Bilmiyorum bende ki saflık mıdır nedir, sanki şikayet edince o gün bu şirret  blogun kapanacağını zannettim.

Telefonu açan hanıma durumu anlattım. “ALLAH’a Rasul’üme hakaret ediliyor, bu iğrenç blogun hemen kapatılmasını istiyorum!” dedim. Kadın çok sakindi. Azıcık bloga baktı sanırım:

-” Hanım efendi ” dedi. “İhbar edilebilecek suçların arasına Anayasamızın 5651 sayılı yasanın 8. Maddesinde yer alan:

  • İntihara Yönlendirme,
  • Çocukların Cinsel İstismarı,
  • Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırma,
  • Sağlık için Tehlikeli Madde Temini,
  • Müstehcenlik,
  • Fuhuş,
  • Kumar Oynanması için Yer ve İmkân Sağlama,
  • Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar

Olarak maddelendirilen 8 madde giriyor. 

Bu maddelerin içinde dine hakaret gibi bir madde olmadığı için, bu şikayetinizi bir ihbar olarak kabul edemiyoruz. Yine de ilgili kişilere iletelim bir incelesinler!”

İşte ben asıl o an ağladım…

İçimde hapsolan nice cümleyi, özgür bir zamana erteliyorum… demiştim daha evvel. Yani ben hâlâ o günki kadar aciz ve korunmasızım. ..

İnanç ve düşünce özgürlüğü hikayelerini bir zaman daha üzerime alınmadan dinleyeceğim…


Yani demem o ki ey kafirler, siz istediğiniz gibi ağzınızdan ve kaleminizden pislik akıtmaya devam edebilirsiniz. ALLAH’a, İslam’a, Peygambere hakaret etmek, küfretmek bu ülkede serbest. Böğürebildiğiniz kadar böğürün, havlayabildiğiniz kadar havlayın. LÜTFEN!!!

 “Doğrusu inkar edip, inkarcı olarak ölenlerin hiçbirinden, yeryüzünü dolduracak kadar altını fidye vermiş olsa bile, bu kabul edilmeyecektir. İşte elem verici azab onlaradır, onların hiç yardımcıları da yoktur” (Âli İmran: 91. ayet)