“Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” (Al-i İmran: 103)

Es  selamu aleykum ve Rahmetullahi ve Beraketuhu

Kardeşlerim, düşündüm de; Geçirdiğimiz yıl boyunca neler neler paylaştık sizinle. Tarifler, bizleri birbirimize  ulaştırmak için sadece bir köprüydü. Dertlerimizi, hüzün ve sevinçlerimizi harmanladık, temiz ağızlarla dualar ettik birbirimize. Bir olmanın tadına vardık. Bu yıl yepyeni kardeşler katıldı aramıza. Yüreğimizi biraz daha büyüttük…

Parmaklarım hep hayra uzansın istedim. Kaç milyon kez tuşlara dokundum, kaç kez tutuldu boynum bilmiyorum… Şu klavyenin başında kaç dert için ağladım, kaç sabır örneği karşısında ezilip acizliğime yandım hatırlamıyorum…

Sıcaklar bastırdı… Bilgisayar başında oturmak oldukça zorlaştı. Biraz yorulduğumu hissettim. Tayin meselesinin uzaması, belirsizlik, bendeki yorgunluğu artırdı. Biraz mola vermek istiyorum. Elif’imizin dediği gibi kendimi nadasa bırakmak istiyorum.

****************************

Ahh ne zormuş gidiyorum demek! Biraz dinlenmek istiyorum anlıyacağınız. Bu kısa ara sonunda Rabbimiz izin verirse sizlerle yeniden beraber olmak isterim.

Yaz tatilinde çocuklarımızı sakın ihmal etmeyelim. Daha çok Kur’an okutalım. Bilmedikleri sureler varsa ezberletelim. Meal okutalım ve onları dinleyelim. Yedi yaşına ulaşmış çocuklarımıza namazı öğretmeye gayret edelim. On yaşına gelenlerin namazı bırakmamaları için elimizden gelen gayreti gösterelim. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem’in hayatını, tevhid mücadelesini iyice öğrenmelerini sağlayalım. İmanlarını güçlendirmek için vesileler arayalım. Kainat kitabını okumayı öğretelim onlara.

Çocuklarımızı asla boş bırakmayalım.  Onların narin, kırılgan yetişmeleri, el bebek gül bebek davranmanız kesinlikle çocuklara bir kötülüktür. Ölçülü olmayı bilelim. Yaşlarına uygun yapabilecekleri işleri yaptıralım. Mümkünse yüzmeye, dövüş sporlarına gönderelim. Çocuklarımız bir gün savaşın çocukları olabilirler. Her duruma hazırlıklı olmalarında fayda var.

Kızlarımıza ev işleri ve yemek konusunda eğitimler verelim. Eli bıçak tutsun, bez tutsun, hamur yoğursun. “Sen dur ben yaparım”, “sen anlamazsın, yapamazsın” sözlerini unutalım. Onları ihmal ettiğimiz her gün ve her an bizim için bir kayıptır.

Ne olur tüm dünyada zulüm altında olan kardeşlerimize dua etmeyi unutmayalım. Yanı başımızda, Suriye’de zindanlarda çürüyen mazlumları, sürekli tecavüze uğrayan kadınları, unutmayalım. Zalimlere beddua etmeyi unutmayalım…

******************************

Kaç zaman ayrı kalırım buralardan bunu da bilmiyorum. Yedi vakte kadar dönerim diyemiyorum. Üç gün olur, beş gün olur, veya bir ay olur. Belki ömrümüz kafi gelmez de buluşmalarımız mahşere kalır… Kimin bir an sonrasına garantisi var ki…?Rabbim bizlere hayırlı günler göstersin…(Amin)

Bıkmadan usanmadan bana yorumlar yazdınız. Allah hepinizden razı olsun. Kalabalık bir aileyiz biz. Daha söyleyecek çok sözümüz, merhem sürülecek çok yaramız var. Sizlerde yoruldunuz tahmin ediyorum bunu.

Canlarım, hiç kırdım mı, üzdüm mü sizi? Küstürdüm mü yüreğinizi? Bilerek bunu asla yapmam ama bilmeyerek yaptıysam helallik diliyorum sizden…

Sizi o kadar çok seviyorum ki; Yüreğinizi yüreğime katıp gidiyorum. Sizi, yanında  emanetlerin asla zayî olmadığı Yüce Rabbimize emanet ediyorum.  Es  selamu aleykum ve Rahmetullahi ve Beraketuhu………………

Bu da sezonun son tarifi olsun. Kiraz zamanı geçmeden yapmanızı tavsiye edeceğim bir reçel. Vişne reçeli gibi ekşili değil ama tadı çok lezzetli oluyor.

Malzemeler

  • 1 kg. Kiraz
  • 3 su bardağı şeker
  • 1.5 çay bardağı su
  • 4-5 küçük parça limon tuzu veya çeyrek limon suyu

Kiraz reçelinin yapımı

  • Kirazları yıkayıp ayıklayın. Sap kısmına yakın bir yerden bastırarak çekirdeklerini çıkarın.
  • Üzerine şekerini serpip ağzını kapatın ve en az  bir gece dışarıda bekletin.
  • Şeker eriyince veya çok az erimeyen kısımda kalabilir, 1.5 çay bardağı suyu da ekleyin ve kısık ateşte kaynamaya bırakın.
  • Üzerine köpükler birikmeye başlayınca, sık sık bu köpükleri kevgirle alın.
  • Altını kısın ve olgunlaşana kadar kaynatmaya devam edin.
  • Kaynarken çıkan kabarcıklar iri iri ve kıvamlı olmaya başladıysa ocaktan alın.
  • Eğer hemen tüketmiyecekseniz sıcakken kavanoza koyup ağzını sıkıca kapatın ve ters çevirin.
  • Eğer hemen yemeye başlayacaksanız, sıcakken kavanozlara koyun. Soğuduktan sonra ağzını kapatıp güneş görmeyen, serin bir yere kaldırın.
  • Afiyet şifa olsun

Anlamak isteyenler için, aşağıda alıntıladığım video çok şey anlatıyor.