Saç bay-bayan hepimiz için büyük önem arz ediyor. Dökülmesi, kırılması, yıpranması,

hepsi ayrı bir dert bizler için. Parlak, dolgun, yumuşak saçlara sahip olmayı hepimiz arzularız.
Ancak saçımıza ne tanı koyabiliyoruz, ne nasıl bakmamız gerektiğini biliyoruz. Ve işin aslı
saçlarımıza bakım yapmak çok da zor değil.

Saçlarımız birçok sebepten ötürü yıpranıp kırılabilir. Çevre koşulları, kullandığımız
şampuan-bakım kremleri, fön, maşa, düzleştirme, kullanılan tarak, tarama şekli…
Saçlarımızın tüm bunlardan etkilenmemesi imkânsız. Her ne kadar diğer kıl hücrelerine
oranla saç hücrelerimiz daha aktif olsa da gereken özen gösterilmediği sürece sonuç
kaçınılmaz.

SAÇ TİPLERİ

Saçlarımıza gereken özeni göstermek için saç tipimizi tanımamız gerekiyor. Başlıca saç
tipleri:

  • Kuru Saçlar
  • Normal Saçlar
  • Yağlı Saçlar
  • İnce Telli Saçlar
  • Kalın Telli saçlar

( Bu saç tipleri haricinde de saç tipleri elbette mevcuttur. Eğer saç tipimizi kendimiz
adlandıramıyorsak kuaföre danışabiliriz.)

Saç tipleri tanımlandıktan sonra uygun olan şampuan seçilmelidir.. Şampuanımızın doğala
yakın olmasına özen göstermeliyiz. %100 doğal bir şampuan kesinlikle yoktur. Çünkü
şampuanı o hale getirmek için, köpürmesi için vs. belirli oranlarda kimyasal kullanılmak
zorundadır. Ancak bu oran doğal ürünlerle desteklenir ve kimyasal en aza indirilebilir.
Şampuan dışında saç tipine uygun sabun da tercih edilebilir. Sabun seçerken de doğala yakın
olmasına dikkat etmek gerekiyor.

Soğuk döküm (ısıl işlem görmemiş) sabunlar daha fazla
tercih edilebilir. Doğal şampuan veya sabun kullanımı sonucunda saçlarda ıslakken sertlik,
birbirine girme, taramada zorluk görülebilir. Bunun için de yine doğala yakın saç kremleri
kullanılabilir. Krem yerine elma sirkesi de tercih edilebilir. Uygulama şekli ise şu şekildedir:

• Yarım litrelik bir şaşal şişenin içine bir kapak elma sirkesi konur. Üzeri su ile
doldurulur. Şampuanla ve ya sabunla yıkanmış temiz saça dökülür en az 15 dk
beklenir. 15 dk sonunda da sadece su ile durulanır. Haftada 2 defa uygulamak yeterli
olacaktır. Bu işlem saçlarınızı yumuşatacağı gibi aynı zamanda besleyecektir. Saç
diplerinde oluşan mantar ve bakterilerinde, elma sirkesinin antiseptik özeliği ile yok
edilmesine yardımcı olacaktır. Aynı zamanda saçlarınıza parlaklık kazandırır.

Saçlarımızı tararken ıslak veya kuru olmamasına özen göstermeliyiz. Nemli saçlar
taranmak için en uygun olanıdır. Çünkü ıslak saç da kuru saç da kopmaya meyillidir. Ayrıca
kullanılan tarak da çok önemli. Mümkünse tahta tarak kullanılmalıdır. Tahta tarak negatif
enerjiyi de çeker, saçın elektriklenmesini de önler. Saçlarımızı kuruturken yüksek sıcaklık
uygulamamalıyız. Kurutma makinesinden ziyade havlu ile kurularsak çok daha sağlıklı
olacaktır. Sürekli olarak yapılan fön, kullanılan düzleştiriciler ve maşalar saç üzerinde

olumsuzluklara sebep olmaktadır. Saçlar kırılır, matlaşır, uzama süresi kısalır…

Kuru saçlara bakım yaparken dikkat etmemiz gereken nokta saçlarımızın kuruluğunu
giderecek, nem oranını arttıracak ürünler seçmemizdir. Susam yağı, badem yağı, zeytin yağı,
hint yağı, jojoba yağı, argan yağı, emu yağı, buğday yağı, keten tohumu yağı (içerdiği omega-
3,6,9 yağ asitleri de bu nokta da önemlidir), hindistan cevizi yağı tercih edilebilecek yağlardır.
Sabun kullanacaksak da defne yağlı, zeytin yağlı, badem yağlı sabunlar kullanılabilir. Kuru
saçlar çok sık yıkanmamalıdır. Saçın kendi yağına da ihtiyacı vardır.

Yağlı saçlar için yağ dengesini ayarlayacak biberiye yağı, ısırgan yağı, lavanta yağı, papatya
yağı; susam, badem ve hint yağlarıyla karıştırılarak kullanılabilir. Sabun olarak yine ısırganlı
ve lavantalı sabunlar tercih edile bilinir.

Normal saçlarda da çörek otu yağı, susam yağı, badem yağı, jojoba yağı, menekşe yağı,
yasemin yağı, hint yağı ile yapılan bakım yeterli olacaktır. Sabunlarda sadece zeytinyağlı ya
da defneli olanların kullanımı yeterli olacaktır.

Yağlar haftada 2-3 defa saç diplerine friksiyon yöntemiyle, yaklaşık 10 dk boyunca
uygulanmalıdır. Temiz saç her zaman en uygunudur. Temiz saçta gözenekler açılmıştır ve
kirden arınmıştır. Böylece uyguladığınız yağların ve etken maddelerinin hücrelere ulaşması
daha kolay olacaktır. Yağlar saç diplerine uygulandıktan sonra 30 ile 45 dk bekletilip bir defa
durulanmalıdır.

Saçlarımıza yaptığımız bakımda sadece dışarıdan uyguladığımız yöntemler değil,
tükettiğimiz gıdalar da büyük önem taşır. Saçlar için biotin, çinko, demir, magnezyum, E
vitamini çok önemlidir. Bunları içeren yeşil sebzeler, yulaf, buğday ya da buğday rüşeymi,
çavdar gibi ürünleri tüketmeye özen göstermeliyiz. Zaten tüm bunlar sadece saçımız için değil
sağlığımız için de değerli mineraller ve vitaminler barındırırlar. Özellikle çinko eksikliği olan
kişilerde saç dökülmesinin yanında tırnaklarda vitaminsizlik ve çabuk kırılma görülür. Ayrıca
tüm saç tiplerinde saç dökülmesi problemi varsa bakım yağlarına sarımsak yağı, hint yağı ve
çam terebentin yağı eklenebilir. Saç dökülmesini ayrı olarak ele alalım:

Saç dökülmesine sebep olan faktörleri sıralayacak olursak;

  • Stres
  • Kansızlık (Anemi)
  • Çinko eksikliği
  • Biotin eksikliği
  • Genetik faktörler
  • Hormonel bozukluklar
  • Düzensiz beslenme
  • Kullanılan bazı kimyasal ilaçlar
  • Mevsim değişikliği

Saç dökülmesinin daha birçok nedeni vardır ve bu sebepler bilinmeden tedaviye koyulmak
çok iyi sonuçlar vermeyecektir. Tanı konulması için mutlaka test yaptırmak, deri hastalıları
uzmanına başvurmak gerekiyor. Ancak tanı konulduktan sonra uygun olan yöntem izlenir.

Saç dökülmesinin sebebi vitamin veya mineral eksikliği ise bu eksikliği giderecek gıdalar
tüketilmeli ya da dışarıdan takviye alınmalıdır. Kaynak stres ise stresi azaltabilecek sarı
kantaron, papatya, ıhlamur, melisa çayları tüketilebilir. Kansızlık söz konusu ise harnup
pekmezi, arı sütü, bal, polen, propolis, üzüm çekirdeği, üzüm pekmezi, ginseng, spirulina
takviyeleri alınabilir.

Erkeklerde saç dökülmesi ise çoğunlukla hormonel veya genetik nedenlerden oluşuyor.
Bayanlarda da erkek tipi saç dökülmesi dediğimiz önden arkaya doğru dökülmesi ile
karşılaşabiliriz. Bu tip dökülme içlerinde tedavisi zor olanlardandır. Yine her rahatsızlık da
olduğu gibi her şey sağlıklı beslenmekten geçiyor. Faydalı olabilmek temennisi ile…

Sağlık Bizimle Olsun…

Senem Karakuş

“Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı “