“Bir kimseyi ameli geri bırakmışsa, nesebi, soyu onu kurtaramaz, yükseltemez, ilerletemez”

(İbn Mâce, Mukaddime 17, hadis no: 225) 

Selamların en güzeli olan ALLAH’ın selamıyla selamlıyorum sizleri,

Yeni bir şehirden, yeni bir sezona başlangıç yapmak heyecanlandırdı beni. Birbirinden samimi ve gözlerimi yaşartan yorumlarınıza tek tek cevap vermek istedim ama takdir edersiniz ki, bu pek mümkün olmuyor. Sizlerle buluşmak, yeniden yazışmak çok güzel bir duygu, amma ve lakin her yazının altında anlamadığım şekilde bir tartışma çıkması bir o kadar can sıkıcı.

Dün İzmir’le ilgili bir polemik yaşandı. Gerçekten son saatler moralim çok bozuldu. Ben kendi memleketim dahil, hiç bir yerin fanatikliğine taraftar değilim ve asla böyle bir hataya düşmedim Elhamdulillah. “Benim kötüm, başkasının iyisinden daha  iyidir” mantığı Müslüman ahlakıyla uyuşmaz. Hepimiz iyi biliriz ki, yörelerin, şehirlerin genel bir zihniyeti ve farklı karakteristik özellikleri vardır. Marjinal örnekler, genel kaideyi bozamaz.

İslami açıdan ele alacak olursak; Erzurum’da ninelerin çoğu erkek gördüklerinde, beyaz tülbentleriyle ağızlarını kapatırken, İzmir’de ninelerin azımsanmıyacak kadar önemli bir kısmı şortla gezerler. Okey oynar, bira içerler. İşte bu zihniyet farkıdır. Bizim yanılgımız insaniyet ve İslamiyet kavramlarını birbirine karıştırmakla başlıyor. İnsaniliği güçlü olan herkes, İslami olamaz veya tam tersi.

Dün yorumlarda adı geçen yazarın, memleketimi öveceğim derken saçmalaması, küfür içerikli sözler sarfetmesinin ise asla savunulacak bir yanı yoktur. Sanırım  “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadis’i şerifini yeniden hatırlamakta fayda var…

Bu arada söylemeden geçemeyeceğim: İzmir çok güzel bir yerdir. Memleketleri kötü yapan veya kirleten insanlardır. İzmir’li ve kalbi imanla dolu çok sevdiğim kardeşlerim var. Doğu’da da batıda’da iyi de kötü de vardır. Lütfen faşist söylemlerden vazgeçelim.

***********************

Size ne güzel şeylerden bahsedecektim. Yine böyle girift mevzulara girmek zorunda kaldım..:(

Mutfak resimleriniz gelmeye devam ediyor. Bir şey dikkatimi çekti. Mutfağı biraz eski olanlar bence resim göndermeye çekiniyorlar. Eğer böyleyse çok üzülürüm. Varsın mutfak pencereniz yıpranmış, dolap kapaklarından biri kırılmış, tezgahınız çatlamış olsun. Varsın son model mutfak eşyalarınız, halınıza uygun perdeniz olmasın, ne çıkar? O evde huzur var mı, yemek yaparken besmele çekiliyor mu siz ona bakın.

Ya biz böyle basit şeylere değer vereceksek, burada bu kadar parmaklarımızı yorup yazmaya hiç gerek yok. Ben mütevazi, eski moda, küçük mutfak resimleri istiyorum. En mütevazi olanına da bir sürprizim olacak inşaallah. Bu da böyle biline!..:)

***************************

Ve kardeşlerim yeni sezona tatlı bir başlangıç yapalım dilerseniz. Kış geliyor kilolara dikkat. Hamur işlerini fazla kaçırıp, ağzımızın tadını kaçırmayalım. Bak bununla ilgili de anlatacağım bir anım vardı ama o da sonraya kalsın..:)

ŞEFTALİ DİLİMLİ KEK

Malzemeler

  • 4 adet küçük yumurta
  • 1.5 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağının üçte biri oranında sıvıyağ
  • 9-10 yemek kaşığı un (tepeleme olacak)
  • 1 tatlı kaşığı portakal veya limon kabuğu rendesi (Olmasa da olur)
  • 1 yemek kaşığı kakao
  • 1 paket kabartma tozu
  • Üzeri için: 2-3 adet şeftali (Ben nektarin kullandım)


Nasıl Yapılır?

  • Yumurta ve şekeri kabarıp beyazlayana kadar mikserle çırpın.
  • Süt, yağ, limon kabuğu rendesini ekleyip karıştırın.
  • Un ve kabartma tozunu da ekleyin.  Akışkan bir hamur elde edin.
  • Yağlanıp unlanmış 28 cm.lik fırın tepsisine hamurun çoğunu dökün. Çok az hamuru bırakıp, içine kakaoyu ekleyin. Bir tatlı kaşığı kadar su katıp karıştırın. (Kakaoyu ekleyince kalan hamur katılaşır. Bu yüzden biraz su ilave edip hamuru açıyoruz.)
  • Kakaolu hamuru beyaz hamurun üzerine şeritler halinde döküp, kürdanla da sağ sol yaparak çizikler atın ki, ebruli bir görüntü olsun.
  • Şeftali dilimlerini hafif aralıklarla hamurun üstüne dizin.
  • Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişirin.
  • Fırından almadan kürdan batırıp içinin pişip pişmediğini mutlaka kontrol edin.
  • Ilıdıktan sonra kekinizi servis edebilirsiniz. Verdiği sayısız nimetler için Rabbimize şükürler olsun. Afiyet şifa olsun kardeşlerim

Cahide’nin notu: Can sıkıntısından boğulan kardeşlerime, Gazze halkının durumunu hatırlatmak isterim. Biz dünya nimetlerini çatlayacakmış gibi tüketirken, onlar ne haldeler ŞURADAN okuyabilirsiniz. En başta kendime, sonra sonsuz nimetler içinde can sıkıntısı çekenlere, Filistinli küçük kızın şiirinden bir kısmı ithaf ediyorum. ARUN ALEYKUM (Utanın!)