“Günlerden hiçbiri yoktur ki onlarda yapılan bir iş Zilhicce’nin ilk on gününde yapılan işten daha faziletli ve yüce, Allah’a daha sevgili olsun…” (Tirmizi, Savm 52; Darimi, Savm 52)

Hayırlı bereketli, güzel bir hafta diliyorum kardeşlerim. Yuvalarınızdan huzur, muhabbet eksik olmasın. Rabbim bizi sevdiği kullarının arasına katsın, günahlarımızı tükenmez merhametinin bir tecellisi olarak bağışlasın. Amin

ÖNEMLİ DUYURU: Pazartesiyi salıya bağlayan gece zilhicce ayının ilk gecesi. Salı gününden başlayıp, kurban bayramına kadar devam eden 9 günlük oruçlar bizlere küçük bir Ramazan sevinci yaşatacak inşaAllah. Konuyla ilgili yazıyı BURADAN okuyabilirsiniz.

Ak rumuzlu kardeşimiz 2 gün evvel, bir yazıda çocuk konusu geçince; “Çocuğum olmuyor” diye ağladı. İki gün sonra “Hamileyim” deyip bizlere müjde verdi…:)  Meğer ağlarken bebeği, Allah’ın izniyle içinde şekillenmeye başlamış da O’nun haberi yokmuş. Rahimlerde olanı yalnız Allah biliyordu ama biz bazen unutuyoruz bu ince noktaları…

Sadece rahimlerde olan değil elbet Rabbimizin bildiği. Bizim hesaplarımızın üstünde daha büyük bir hesap var. Bir nefes sonrasında ne olacağını bilemeyen bizler, yıllar sonrası için hesaplar yapıyoruz.

Kilis’ten bir kardeşimiz 2 hafta kadar önce, uzunca bir mektup göndermişti. Maillerin yoğunluğundan adını hatırlayamadım, kusuruma bakmasın. Kardeşimiz Kilis’te yaşayan Suriyeli mültecilerin durumlarından bahsediyordu mektubunda. Kayıt altında olan mültecilerin iyi bakıldığını fakat kaçak gelenlerin perişan bir halde olduğunu yazmıştı. Bazı satırları okurken ağlamamak mümkün değildi.

Yeni öğretmen olmuş ama öğretmenlik yapamadan savaş çıkınca ülkesini terk etmiş bir gencin, fırıncıdan nasıl iş istediğini, nasıl yalvardığını ve “İş yok” cevabını alınca nasıl yıkıldığını içim acıyarak okudum. Tecavüze uğramış kadınlar, kızlar… Eşi, babası öldürülmüş insanlar… “Kilis’te büyük bir dram yaşanıyor ama pek çok insanın haberi yok” diyordu.

İnsanların sokaklarda, parklarda yaşaması, küçücük çocuklarına kadar ramazanda yarı aç halde oruç tutmaları, kendileri oruçluyken, Kilis’in  oruç tutmayan gençlerine  nasıl  hayretle baktıklarını anlatıyordu.

Aslında bu uzun maili pek çok açıdan ele almak mümkündü ama en çok üzüldüğüm ve utandığım ne oldu biliyor musunuz? Bu insanların mağduriyetinden, esnafdan bazılarının faydalanmaya çalışması.

Kardeşimiz, örnek olarak; 15 tl.lik küçük tüpün,  mültecilere 50 tl. ye, 3 tl. lik yazmanın 20 tl ye satıldığını anlatmış! Nasıl bu kadar menfaatperest bir toplum olduk anlamıyorum.  17 ağustos depreminde, bir gün evvel zengin olanlar, bir gün sonra nasıl bir tas çorbaya muhtaç oldu unuttuk mu? Kimin yarınına, yada 1 dakika sonrasına garantisi var ki?

Bizi kul yapan bu bilinmezliklerdir işte.  Acizliğimiz gün gibi ortada olduğu halde, çoğumuz Allah’ın helal dairesini çiğneyip, kendimize ve çocuklarımıza yarınlar çizmeye çalışıyoruz...(Şu cümlenin içine daha neler sığdıracağım ama arif olan anlar demek en doğrusu sanırım)

Oysa unuttuğumuz bir şey var; Kimimiz savaşarak, kimimiz savaşa uzaktan bakarak imtihan oluyoruz.  Kimimiz verilerek, kimimiz verilmeyerek imtihan ediliyoruz. Elimizde olanların her zaman bizim olmayacağını, bugün başkasının başına gelenin, yarın bizim de başımıza gelebileceğini unutuyoruz.

Aslında en çok  bu dünyanın cennet olmadığını unutuyoruz…

Rabbimizin bahşettiği mükemmel nimetlerden biri de kırmızı pancar. Topraksı kokusundan dolayı her yemeğe ilave edemiyoruz pancarı fakat, azar azar yemeklere ilave edebilir, farklı sebzelerle sıkıp suyunu içebiliriz. Ben bu kez pancarı biraz mercimek eşliğinde pişirmeyi tercih ettim. Sonuç; pancar kokusu gelmeyen ama rengi kırmızı ve son derece lezzetli bir çorba. Bakalım çorbamızı nasıl pişirmişim:

Kırmızı pancar Çorbası

Malzemeler

  • 1 adet büyük boy pancar
  • 1 adet büyük boy patates
  • 1 orta boy soğan
  • 1 çay bardağı mercimek
  • 1 yemek kaşığı un
  • 2 su bardağı tavuk veya et suyu
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • Yeteri kadar tuz ve su

Kırmızı pancar çorbası Nasıl Yapılır?

  • Pancar, soğan ve patatesin kabuklarını soyup irice doğrayın. Tencereye alın.
  • Kırmızı mercimeği yıkayıp onuda tencereye alın.
  • Üzerine tavuk suyu ve üzerini 2 parmak geçecek kadar su koyup tercihen düdüklü tencerede 20 dakika kadar pişirin.
  • Ocaktan alınca tuzunu ekleyip blenderden geçirin.
  • Bir tavaya yağları ve unu koyup, un kokusu gidene kadar kavurun. (isterseniz içine nane de katabilirsiniz)
  • Çorbadan bir kepçe alıp karıştırın ve yeniden çorbanın içine dökün.
  • 1-2 taşım daha kaynatıp çorbayı ocaktan alın. Kıvamı koyuysa biraz kaynamış su ilave edin.
  • Üzerine kaşar peyniri, kruton veya maydanoz serpebilirsiniz.
  • Afiyet olsun, şükrümüz bol daim olsun…

 Pancar Turşusu 


Eşine 3. kez biyopsi yapılan Hatice hanımı ve eşini çok merak ettim. Yazdıklarımı okuyorsan lütfen halinden haberdar et bizleri Hatice Hanım. Hemşehrim ne zamandır ortada yok. Bu ara yazmayanlar düştü aklıma. Ortadan kaybolunca endişe ediyorum. Canlarım benim, Allah sizlerin hep güzel, hayırlı haberlerinizi duyursun bana. Bizleri cennette birbirimize komşu eylesin. Günahlarımızı affetsin…