Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:
“Benim misalimle sizin misaliniz, şu temsile benzer: 
Bir adam var ateş yakmış. Ateş etrafı aydınlatınca pervaneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. 
Adamcağız onları kurtarmaya (mani olmaya) çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. 
Ben (tıpkı o adam gibi) ateşe düşmemeniz için belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe ateşe koşuyorsunuz.” (Buhari, Rikak 26)

Selamun aleykum dostlar, hayırlı, bereketli bir hafta olmasını Rabbimden diliyorum. Dün Başbakan “İnançlı bir nesil yetiştirmek istiyoruz” söylemini tekrarladı ya, ben işin siyaset kısmından çok uzağım lakin; Biraz bu konuyu konuşalım istiyorum. İnançlı nesil derken ne kastediliyor? İnançlı bir nesil için neler yapılabilir? Bize düşen görevler nelerdir? Yazar Faruk Köse “İnançlı Nesil İçin” yazısında bu konunun devlet ayağından bahsetmiş.

Bizde ailelere düşen görevler nelerdir bunlardan beraberce bahsedelim. Bazı kardeşlerimiz çocuklarını yetiştiremediklerinden veya nasıl bir yol izleyeceklerini bilemediklerinden yakınıyorlar. Kimse mükemmel değildir ancak herkesin yapabilecekleri vardır.  Çocukları eğitirken  ebeveynlerin ne kadar bildiğinden çok ne kadar yaşadığı önemlidir.

Çocuk ailesinin hal ve hareketleri, duygu ve düşüncelerinden beslenir. Maç saatlerini kaçırmayan, maçları hayat memat meselesi gibi gören bir baba, TV dizilerini ibadet aşkıyla takip eden, edepsiz sahneleri çocuğunun yanında izlemekten çekinmeyen bir anne İslami  açıdan çocuğun üzerinde ne kadar tesirli olabilir?

Veya namazlarını düzenli kılmayan, sabah namazına kalkmayan bir ebeveyn çocuğuna nasıl sabah namazının öneminden bahsedebilir? İslam bizim hayatımızda pratiğe geçmiyorsa, İslami bir takım incelikler önemsenmiyorsa, çocuklarımızdan da bu konuda hassasiyet beklememiz yanlış olacaktır. İşin özü biz İslam’ı yaşamıyorsak, anlatamayız, anlatsak da tesirli olamayız.

Muhammed Emin Yıldırım’ın “Cennet Bizim Evimizde” ana başlığı altındaki sohbetlerini mutlaka dinlemenizi tavsiye ediyorum. Ben bu sohbetlerden çok istifade ettim. Eminim sizler için de faydalı olacaktır.

Çayı benim gibi boş içemeyenlerdenseniz sizler için nefis bir çörek tarifim var sırada. Daha evvel hurmalı ay kurabiyesi yapmıştım hatırlarsanız. İşte bu da onun tuzlu versiyonu. Patatesli içe ilk defa nane kattım. Tek bir baharat bile için lezzetini artırmaya yetti. Patatesli içte mutlaka kuru naneyi deneyin. Gerçekten çok güzel bir tat çıkıyor ortaya. Çöreklerimiz gevrek, ağızda dağılan cinsten. Bu kadar övgüden sonra denemeyen kalmaz sanırım 😉

Patatesli Ay Çöreği

Malzemeler

  • 125 gr. tereyağı
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 2 yumurta (birinin sarısı üzerine sürmek için ayrılacak)
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • yarım paketten biraz fazla kabartma tozu
  • 4 su bardağı un

Patatesli iç malzemesi

  • 1 büyük patates
  • 1orta boy soğan- soğanı kavurmak için 2 yemek kaşığı kadar zeytinyağı
  • Karabiber, çok az kimyon,
  • 1 tatlı kaşığı kuru nane, tuz ve kırmızı biber


Patatesli Ay Çöreği Nasıl Yapılır?

  • Önce patatesi haşlayıp ezin. Küçük doğranmış soğanları az yağda sarartıp altını kapatın. Patatesleri ve baharatları ekleyip karıştırın.
  • Oda ısısında yumuşamış tereyağı, zeytinyağı, yumurta(birinin sarısını ayırın) ve yoğurdu karıştırın. Kalan malzemeleri de ekleyip yumuşak bir hamur elde edin.
  • Hamurdan iki ceviz büyüklüğünde parçalar alıp uzunlamasına açıp, patatesli içten orta kısmına koyun. İçin her iki tarafını birleştirip elinizle hafifçe yuvarlayın.
  • Uçları orta kısıma doğru büküp ay şekli verin.
  • Ayırdığınız yumurta sarısına bir tatlı kaşığı kadar zeytinyağı ekleyip karıştırın.
  • Ay çöreklerinin üzerine fırçayla sürüp çatalla çizin.

  • 180 derecelik önceden ısınmış fırına sürün. Kızarana kadar pişirin.
  • Afiyet şifa olsun!

İlk resimde arka planda gördüğünüz çiçekli bitki kekikti. Dağdan topladım onları. Ben ilk kez kekiklerin çiçeklerini canlı canlı gördüm. Nasıl güzel kokuyorlardı. Çiçekleri küçücük ama Rabbimizin yarattığı her şeyde olduğu gibi  ayrıntılar es geçilmemiş.

Bütün varlıkları benzersiz, örneksiz yaratan, El Bedî olan Allah’ım, bizleri yarattığın güzelliklerden gafil etme. Nankör, şükürsüz, idraksiz, ibadetsiz olanlardan eyleme bizi.  Yarattığın zerreler adedince sana hamd ederiz. Sana şükredemediğimiz, seni zikredemediğimiz her an için affına sığınıyoruz, bizleri affet Sahibim…