Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. (Lokman suresi:16.Ayet)

Selamun aleykum gönlü güzel kardeşlerim,
Dün dinlediğim bir haber pek çoğunuz gibi beni de etkiledi. Konu bebekler-çocuklar olunca, bir anne-kadın olarak çok daha hassas oluyor insan. Konuyu dün face sayfamda paylaşmıştım. BURADAN okuyabilirsiniz.

Doğurduğu çocuğu evde ölüme terk eden bir kadın ve üstelik, bu bir sınıf öğretmeni.  Küçücük yavrularımızı teslim ettiğimiz nice hasta ruhlu öğretmenler var kim bilir. Allah yavrularımızı bunun gibi canilerden korusun. Daha evvel de bir doktor kız, bebeğini doğurup çöpe atmıştı. Bu olayların ardı arkası gelmiyor, gelmeyecek maalesef.  Yaraların iyileşmesinden daha önemli olan, yaralara sebep olan mikropları yok etmektir.Her birimiz çocuklarımızı nasıl yetiştirdiğimize, ve onlara ne verip, nasıl şekillendirdiğimize bakalım. Hayvanlar gibi yaşama isteğinin, özgürlük naraları olarak ayyuka çıktığı bir toplum gerçeğiyle karşı karşıyayız artık.  Çocuklarımızın ilerde hangi makama oturacağı, hangi mesleğe sahip olacağı konusunda kafa yorduğumuz kadar, ahiretde ki yeri ne olacak diye düşünmüyoruz.
Hepimiz Müslüman olduğumuzu iddia ediyor, hepimiz cehennemden korkuyoruz. Ama pek çoğumuz, çocuklarımızı kendi ellerimizle cehenneme odun olarak hazırlamaktan başka bir şey yapmıyoruz.
“Gençtir giysin, gençtir sevgilisi olsun, gezsin, tozsun.” “Ben yapamadım, evladım yapsın” diye cahilce söylenen sözlerle, kayıp bir nesil yetişti ve yetişiyor maalesef. Gerek  İslami, gerek geleneksel bütün değerleri ayaklar altına alarak, sağlam bir toplum inşa etmek hayal olacaktır.

“El ne der” felsefesinden, “Allah ne der”  kaygısına geçtiğimiz ve çocuklarımızı da bu minval üzere yetiştirdiğimiz gün, her şey çok daha güzel olacak. Rabbimiz de gayretimize göre bize yardımlarını artıracaktır.

Yaptığı günahlardan pişmanlık duyan şu gencin konuşması, eminim size de çok şey anlatacaktır:

ÇOK GÜNAH İŞLEDİM, BENİM HALİM NE OLACAK!

Bugün çok kolay bir kokoreç tarifi vereceğim sizlere. Dışarıda satılan kokoreçleri yemek için geniş bir midesi olmalı insanın. Bana göre değil açıkçası 🙂 Ev ortamında bağırsak kullanarak kokoreç yapmak da sanırım aynı lezzeti vermeyecektir. İyisi mi biz bağırsaklı olan kokoreçi şimdilik bir kenara bırakalım.
Daha evvel kurban etiyle kavurmanın yapımını anlatmıştım. O kavurmadan sonra elimizde; Halk arasında “kakırdak” diye adlandırılan kavrulmuş kuyruk yağı kalmıştı. TV de bir gurme, bu kakırdaktan kokoreç yapabileceğimizi anlatmış hatta göstermişti. Ben yağ olduğu için kakırdak yiyemiyorum fakat eşim ve çocuklar için hazırladım. Kakırdağın kendine has bir kokusu ve lezzeti var. Herkes olmasa da bazıları çok seviyor.

Sadece kakırdak yerine, kavrulmuş et veya tavuk eti ekleyerek de kokoreçi hazırlayabilirsiniz. Göz kararı malzemelerle basit bir tarif geliyor şimdi:

KUYRUK YAĞINDAN KOLAY KOKOREÇ TARİFİ

Malzemeler

  • Kavrulmuş kuyruk yağı (kakırdak)
  • Acı toz biber
  • Kimyon
  • Tuz
  • Karabiber
  • Domates
  • Yeşil biber

Kolay Kokoreç Nasıl Yapılır?

Kakırdağın içine, göz kararı tuz, kimyon, kırmızı toz acı biber, karabiber, küp doğranmış domates ve yeşil biber ekleyip karıştırın. Dün yaptığımız cepli ekmeklerin içine istediğiniz miktarda yerleştirin. Ayran veya çayla servis edin. Hepsi bu kadar. Afiyet şifa olsun!

Ev Yapımı Döner Tarifi

Ev yapımı Tantuni Tarifi