Rasulullah (sav) buyurdular ki:

“Nefsimi elinde tutana kasem olsun, ya ma’rufu emreder ve münkerden de yasaklarsınız veya Allah’ın katından umumi bir bela göndermesi yakındır. O zaman yalvar yakar olursunuz da duanız kabul edilmez.” Tirmizi, Fiten 9, (2170)

Selamun aleykum dostlar,  son zamanlarda gıdalarla ilgili çıkan haberler, duyduklarımız hepimizin tedirginliğini artırdı. Burada tanıştığımız bir ailenin bahçesine gitmiştik geçen gün. Bahçelerinin hemen yanında bir çilek tarlası vardı.

Evin çok sevdiğim hanımına: “Bu çileklere hormon kullanıyorlar mı?” diye sordum. Güldü ve “Kullanmazlar mı?” dedi.  Akşamdan verilen hormonla sabaha kocaman kırmızı çilekler, bizi zehirlemek için hazır oluyor. Yanlış okumadınız sadece bir gecede büyüyen kocaman çilekler! Üstelik üreticiler hormonlu çilekleri asla yemiyor, kendileri için ayrı, hormonsuz çilek yetiştiriyorlarmış!

Bakın daha neler öğrendim:

Mandıralarda ve bazı marka yoğurtlarda, mayalanma esnasında üzerine peçete konduğu ve bu peçetenin kaymak görüntüsü verdiğini, zaten içine mutlaka süttozu ve jelatin katıldığını,

Meyvelerin aynı boyda büyümesi için, özel bir ilaç-hormon kullanıldığını,

Bazılarının zeytinyağlı sabunlara toplanan kızartma yağlarından kattığını, zeytinlerin kostikle tatlandırıldığını, salçalara daha kırmızı olması için kumaş boyası katıldığını,

Bazı firmaların, marketlerde tarihi geçen tavuklarını toplayıp öğüterek, tavuk yemi yapıp, yeniden  tavuklara yedirdiğini…

Ve daha neler… Tertemiz ürünler yetiştirip, üretmesi beklenen köylülerin bile hile yapması çok düşündürücü…

Şunu belirtmek isterim ki, bütün firmalar ve bütün köylüler bunları yapmıyor ama yapanların sayısı oldukça fazla. Bu yüzden en temizi aramak, bulmak zorundayız. Eskiler bunun adına “Varlık içinde yokluk çekmek” demişler. Yani satın almak için para sıkıntınız olmasa bile, temizini, iyisini bulamıyorsunuz. Eğer helal-haram hassasiyeti olan biriyseniz, bir markete girdiğinizde öyle sepeti doldurup çıkamıyorsunuz.

Duam o ki; Birgün bu mümbit topraklar yeniden özüne döner. Biz de çoğusu Müslüman olan bir ülkenin pazarlarından, marketlerinden alışveriş yaparken bu kadar tedirgin olmaz, gönül rahatlığıyla alışveriş yapabiliriz.

Malzemeler

Hamur malzemeleri:

  • 2 su bardağı su
  • 1.5 tatlı kaşığı instant maya veya yarım paket yaş maya
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 yemek kaşığı pekmez (Şeker yerine artık pekmez kullanıyorum)
  • 4.5 veya 5 su bardağı kadar tam buğday unu (Unun çeşidine göre miktar değişebilir)
  • 1 tatlı kaşığı tuz

İç malzemesi

  • 400 gr. çökelek (Peynirle karışıkta olabilir)
  • 1 büyük soğan
  • 1 demet maydanoz
  • Karabiber, kırmızı pul biber
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı


Kapalı Pide Nasıl Yapılır?

  • Hamur malzemeleriyle yumuşak bir hamur yoğurun. Mayalanmaya bırakın. Eğer saba yapacaksanız akşamdan, akşam yapacaksanız sabahtan yoğurup buzdolabına koyabilirsiniz.
  • İç malzemesini hazırlayın: Çökeleğin içine soğanı ve maydanozu incecik doğrayıp katın. (Soğanı gayet ince doğrarsanız fazla dişe gelmez. Fakat soğan tadı fazla olmasın derseniz, soğanları az yağda sarartıp, daha sonra çökeleğe ilave edebilirsiniz)Baharat ve zeytinyağını da ekleyip karıştırın.
  • Mayalanan hamurdan orta boy mandalina büyüklüğünde parçalar alıp, hafif unlanmış zeminde merdaneyle orta boy pasta tabağı büyüklüğünde açın.
  • Açtığınız hamurun yarısına iç malzemesinden 2 yemek kaşığı kadar koyup yayın. Kalan yarısını üzerine kapatıp kenarlarına elinizle bastırarak kapatın.

  • Hazırladığınız bezeleri hafif unlu bir örtünün üzerine dizin. İlk yaptığınızdan başlayarak tavada orta ateşte pişirin.
  • Afiyet şifa olsun!

Bu pideyi mayasız bir hamurla da yapabilirsiniz fakat,  mayalı hamurla daha  bereketli oluyor.