Allah’a çağıran, iyi iş yapan ve “Ben müslümanlardanım” diyenden kimin sözü daha güzeldir? (Fussilet:33)

İnsanoğlu bozulmaya müsait bir varlık. Değişime, ama en çok da olumsuz anlamda değişime müsait. Kötü olmak daha mı kolay geliyor, yada iyi olmak herkesin taşıyamacağı kadar ağır bir yük mü?

Sanal aleme düştüğümüzden beri, yüreğimize ağır gelecek sözlere daha bir aşina olduk. İnsanlar birbirini görmediği için midir bilmem, fütursuzca sözler savuruyorlar birbirlerine. Düşmana söylenmeyecek sözleri, ekranın ardındaki kişiye bir çırpıda söyleyiveriyorlar.

Ah bu sanal alem, ahh zaman öldürgeci! Kullanma kılavuzu yok muydu şu meredin? Olsa işe yarar mıydı ki?

Son yıllarda bir twitter, facebook belası sardık ki başımıza, işin içinden çıkılacak gibi değil. Bu alanlarda  fenomen olmak için sıradışı işler yapmanız lazım. Mesela en iyi kim kapak yapıyorsa o en çok beğeni alıyor, alemin fenomeni olup çıkıyor!

Bu sahalar, artık insanların mütemadiyen salvolaştığı, kim kime üstün gelecek, kim kime en oturaklı kapağı yapacak savaşına dönüşmüş durumda. Biraz geriden daha dikkatli bakınca işin vahametini ve çirkinleşmenin boyutlarını daha yakînen fark ediyorsunuz…

İnsan cinsinin en iyi kapak yapma gibi bir gayesi var artık! Sadece gençler değil, yaşını başını almış insanlar, sadece erkekler değil, en zarif olması beklenen kadınlar, genç kızlar… Karşıdakini alt edeceğim diye küfürler savuruyor parmaklar… Klavyeler, tuşlar daha çok şeytana çalışıyor…

Gecenin  üçünde bir twett atıp karşı cenahı yerle bir ettiği fikrine bürünüyor. Hele bir de cevap gelmediyse karşıdan, büsbütün zafer sarhoşluğuna kapılıyor… Ertesi gün arkadaşına anlatıyor, “Abi ne güzel kapak yaptım ama!”

Amerikan aksanıyla ıslatılmış lakırtılar, toplasan anlamlı üç cümlenin çıkmayacağı sayfalar dolusu hezeyanlar…

Küfür ve hakaretin yeni bir iletişim(sizlik) biçimi olduğu garip bir çağın müsebbipleri olmuşuz…

Ne acıdır ki, bu sanal çirkinlikler aynıyla sokağa da yansımış. Genç kızlar küfrediyor, edepsiz el kol hareketleri yapıyor. Markette kocasına küfreden genç kadına rastladığım gün: “Bitmiş” dedim. Kadına has zerafet, letafet, naiflik bitmiş. Saygı, sevgi, incelik, bitmiş… Ne çabuk harcıyoruz bizi biz yapan değerleri! Ne çabuk tüketiyoruz kolay kazanılmayanları…

En etkili kapak yapma telaşındaki nesil, Emr-i bi’l ma’rûf ve nehy-i anil münker düsturundan habersiz. Kimse kimseden bir şey öğrenme veya kimseye bir şey öğretme kaygısı taşımıyor. Kimsenin karşısındakini anlamaya çalışmak gibi bir derdi de yok. 

Anlamsız sözler ve sözlerin anlamlandıramadığı insanlar…

Değeri kalmayan sözler ve sözün değerli kılamadığı insanlar…

Kur’an ahlakını, Kur’an lisanını terk ettikçe, sözlerimiz kirleniyor. Tükenmiş sözlerin, fikirlerin, zikirlerin yokluğunda insan kalmaya çalışıyoruz…

Cahide Sultan