031-1280x720Bismillah: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yeyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.” Bakara 168

Kur’an’ı anlama yolunda çabalarımız eksik kalınca, hayatımızda da çeşitli boşluklar oluyor. Maalesef helal gıda konusunda hâlâ yeterli bilgiye sahip değiliz. Haram katkılı ürünlerden bahsedince, o da mı haram diye tepki verenler oluyor. Oysa market raflarında bize sunulan paketli ürünlerin pek çoğu zaten bir gıda değeri taşımıyor. Her konuda helal dairesi keyfe kafidir. Yeyip içtiklerimiz karakterimizi, davranışlarımızı, algılarımızı değiştiriyor. Sürekli haram katkılı ürünlerle beslenen çocukların ruhen ve bedenen sağlıklı bireyler olmasını beklemeyelim. Kaliteli bir nesil yetiştirmek için en evvel mutfaklarımızı temizlemek zorundayız. 

Erken yaşlarda ergenliğe giren çocukların yeyip içtikleri, izledikleri ve dinledikleri karakterlerini etkiliyor. Anneler lütfen arkadaş toplantıları, whatsapp ve face grubu sohbetleri çocuklarımızla ilgilenmemize engel olmasın. Dışarıda çalışan annelerin çocukları ne kadar sıkıntılıysa, evde farklı boş işlerle uğraşıp çocuklarını ihmal eden annelerin çocukları da aynı derece de sıkıntılı.

Bir fast food’dan, bir cafe’den, pastaneden kolayca bir şeyler alıp çocuğunuzun eline tutuştururken dikkat edin. Bir restaurantta ailecek oturup yemek yemeden evvel bir daha düşünün. O yemekler hangi yağla yapılıyor, ekmeğinde hangi katkılar kullanılıyor, köftenin eti helal midir? Veya bir pastaneden bir poğaça, bir kek alırken kılı kırk yararak alın. Sıvı vanilya kullanılan bir ürünü, milföylü bir böreği, hangi yağla, hangi mayayla yapıldığı bilinmeyen poğaçaları, jöleli pastaları nasıl kolayca alıp evladınızın boğazından geçirebilirsiniz?

Gençlerin çoğu şaşırmayı, yadırgamayı bilmiyor. Herşeyi normal karşılıyor. Eşcinsel bir ilişkiyi normal karşılayan ve bana: “Bir erkek illa kızı sevecek diye bir kural mı var, pekala bir erkeği de sevebilir” diyen genç kızın yazdıklarını unutamıyorum.

Çocuklarımızın sahibi biz değiliz. Onlar bize Allah’ın bir emaneti. Yeyip içtiklerine, izlediklerine, dinlediklerine dikkat etmek zorundayız. Mp3 lerinden ne dinlediklerine bakalım. Okuduğu kitabı onlardan önce biz okuyalım. En azından bir kaç sayfasına göz gezdirip kitap hakkında bir fikir sahibi olalım. Şu her saniyesinde fuhuş akan müzik kanallarını tv’lerden kaldıralım. Aile yapımıza kasteden dizi ve filmleri izletmeyelim.

Küçücük yaşlarda akıllı telefonları ellerine verip onlara kötülük etmeyelim.

İslami bir derdi olmayan ailelerle, güya İslami hassasiyeti olan ailelerin çocukları arasında bir fark göremeyince şaşırıyorum. Sanki kendisinin mesul olduğu farzlardan, ergenlik çağına girmiş evladı mesul değilmiş gibi davranıyorlar. Bize düzgün bir tesettür nasıl farz ise, evladımıza da aynı şekilde farz. Bize namaz nasıl farz ise, evladımıza da farz. 14-15 yaşına gelmiş, her şeyden anlayan gençlere “O daha çocuk” diyoruz. Kavramlarımız, değerlerimiz alt üst olmuş durumda. Biz müminleri diğerlerinden farklı kılan tek şey başımızdaki bir parça bez mi?

Müslüman olmanın bilinci ve sorumluluğundan ne kadar da uzağız…

Rahatlıkla içki içen insanla, kolanın, sıvı vanilyanın içindeki alkolü umursamayan insan arasında fark var mı? Domuz etini rahatça yiyenle, domuz katkılı yumuşak şekeri, margarini bile bile yiyen arasında fark var mı?

Parasını faize yatırıp faizini yiyenle, faizli bir bankadan haram olduğunu bile bile faizli kredi çeken arasında fark var mı?

Rahatça soyunan, sokaklarda yarı çıplak dolaşan insanlarla, başındaki örtüye güvenip, sigara, makyaj, daracık kıyafetler gibi her çirkinliği kendisine hak gören kişiler arsında fark var mı? Bu zihniyetteki kişilerin hepsi bilerek veya bilmeyerek şeytana hizmet ediyor.

Rabbimiz, helal yemek, helale bakmak, helal dinlemek ve tüm haramlardan uzak durmak hususunda gayretimizi artırsın. Bu yolda bizlere yardımcı olsun. Gayretlerimizi ve endişelerimizi, günahlarımıza kefaret kılsın. Amin.

Cahide Sultan