Çardaklı ve çardaksız (üzüm) bahçeleri, ürünleri çeşit çeşit hurmaları, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narları yaratan O’dur. Herbiri meyve verdiği zaman meyvesinden yeyin. Devşirilip toplandığı gün de hakkını (zekât ve sadakasını) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. (En’am:141)

Allah’ın selamı rahmeti bereketi hepimizin üzerine olsun dostlar.

Ne kadar ilginç bir meyvedir Trabzon hurması. Yapraklarının meyvesinden önce dökülmesi ve çıplak dallarda belirgin halde duruşları hep dikkatimi çekmiştir. Tazesini çok severim. Kurusunu ise hiç yememiştim.

Bir izleyicimin “Trabzon hurması nasıl kurutulur?” sorusu üzerine, hiç aklımda yokken hurma kurutmaya karar verdim. Erik, şeftali gibi meyveleri kurutuyoruz fakat, hurma kurutmak çoğumuzun yabancı olduğu bir kış hazırlığı. Bugüne kadar verdiğim en ilginç ve özel tariflerden birini vereceğim için mutluyum:) Benim için çok keyifli ve öğretici bir süreçti.Bu işin püf noktalarını önce Pazarcı hanımlara sonra Google amca’ya sorup öğrendim. Sadece Karadeniz’de değil, meğer buralarda da bilinen bir yöntemmiş. Hatta dünyanın pek çok yerinde özellikle Amerika’da japonya’da ve Çin’de yaygın olarak biliniyormuş. Daha ilginci ise bu hurmanın anavatanı zaten japonya ve Çin’miş. Önce diğer ülkelerden kuru hurmaya dair çok farklı fotoğraflara bakalım. Sonra nasıl kuruttuğumu aşamalı olarak anlatayım.

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Pazarcı hanımların anlatımlarından yola çıkarak hurmaları aldım ve kurutmak için hazırladım.

Kurutmak için hurmaların ham olanlarını seçmeniz gerekiyor. Yeşile yakın, henüz sararmaya başlamış meyveler ideal olanları. Üstte gördüğünüz yeşil hurmalar gayet güzel kururken,özellikle ortada görünen turuncu rengi almış hurmaların içi yumuşaktı ve maalesef sineklendi. Ham olan hurmaları tazeyken yemek mümkün değil. Çok buruk bir tadı olur fakat kuruduğu zaman şeker gibi oluyorlar.

Hurmaları alırken sap kısmı olanları tercih edin. Çünkü o kısma ip bağlayıp asacağız 🙂

22765250522_6b5c958500_c

Hurmaları mutlaka incecik soyuyoruz. Sap kısmını koparmıyoruz. Bakteri ve sineklenme oluşumunu engellemek için kaynar suya sokup çıkaranlar da varmış. Ben bu yöntemi uygulamadım. Direkt soyup astım.

22778775685_767b79cffd_c

Sap kısımlarını iple bağlayın. Ben kullanılmayan dantel iplerini ikiye katlayıp bağladım. Yorgan ipi veya sağlam herhangi bir ipte olabilir.

22157652353_a8321ed1d1_c

Düğüm atarak değil de geçirme şeklinde bağladım.

22590820740_6073e22457_c

Ve seyretmeye doyamadığım halleri. Çamaşır ipine aralıklı olarak hurmaları astım.  Gelip gidip rüzgarda sallanmalarını izledim. Balkonda çamaşır ipiniz yoksa, katlanabilir çamaşır askılığına da asabilirsiniz.  Fakat muhakkak rüzgar alan havadar bir yerde kuruması lazım. Benim balkonum hem güneş görüyor hem rüzgar alıyor.

Karadeniz yöresinde kışın sobanın yanına asıp kurutanlar da oluyormuş. Hatta radyatörlerin üzerine bez serilerek kurutulabilir. Veya çatılarda müsait yer olursa, çok havadar olduğu için kuruması da kolay olur. Nemli hava şartlarında kuruması diğer bütün sebze ve meyvelerde olduğu gibi çok zor.

22765251322_97414185cc_o

Daha olgun ve ham olan hurmaların 3. günkü halleri. Olgun olan daha uzun zamanda kurudu ve sineklendi.
22590832130_3281b9f6aa_c

Ve 1 ay süren maceramızın sonunda kuru hurmalarımız hazır. Bu süre rüzgarın, güneşin etkisine, asıldığı yere bağlı olarak 3 aya kadar uzayabilirmiş. Benim hurmalarımın iç kısmında hâlâ kurumamış bir kısım vardı.

Kuru hurmalar uzun süre beklediğinde dış kısmında beyazlanmalar olacaktır. Bu beyazlıklar küf değil, bünyesindeki doğal şekerin yüzeye çıkması sonucu oluşuyor.

Hurmaların tazesiyle kurusu arasında tat olarak hiç bir benzerlik yok. Kurusundan 2 tanesi tatlı ihtiyacını karşılamaya yetiyor. Keşke hamurlu tatlılar yerine sadece böyle doğal meyve kurularını tercih etsek.