Yeni yıl gelmiş demek? İyisiniz hoşsunuz umarım, eminim yılbaşı programınız tamamdır, hediyeleriniz hazırdır. Yılbaşı gecesi ne giyeceğinize, hindiyi nasıl pişireceğinize de karar vermişsinizdir.
Siz daha iyi bilirsiniz yeni yıla nasıl başlarsanız bütün yılın öyle geçeceğini, bilirsiniz üzülüp ağlamanın iyi gelmediğini….
Duydunuz mu Noel baba Suriye’ye gitmiş. Çuvalından kanları akıta akıta gitmiş. Suriyeli çocukların babalarını abilerini alıpta gitmiş. Bir yetimlik dağıtmış, bir çaresizlik….
Ama sakın rahatınızı bozmayın. Haberlere falan bakmayın. Yılbaşı ağacınızı daha büyük daha ışıklı yapın. Ağacın üstüne bir noel baba figürü kondurmayı sakın unutmayın. Saat 12′yi vurduğunda en hareketli müzikler eşliğinde en kıvrak danslarınızı sergileyin. Tepinin, biraz daha biraz daha tepinin… Ayaklarınızın altında ezilenleri sakın umursamayın… Özenerek yitirdiğiniz özünüzü biraz daha unutun. İçki kadehlerinde eritin imanınızı…
Birde kapıya pencereye yakın bir yere büyükçe bir çorap koyun. Hani hep yaparsınız ya; Belki noel baba size de uğrar. Size de verecek hediyeleri vardır. Hep pembe yalanlarla gelmez ya, bazen gerçek hediyelerde bırakır. Kopmuş bir kol, parçalanmış bir bacak gibi mesela. Biraz acı biraz gözyaşı gibi….
Cahide Sultan
O yılbaşı ağaçlarını, o kukuletaları, o tuhaf tuhaf şeyleri görünce midem bulanıyor. Adamlar nasılda kandırdılar? Nasılda çaktırmadan içselleştirdiler!
Ne demeli bilmem.
BeğenBeğen
Okullarda yapilmasini engelleyebilsek ana okuluna giden oglumu kutlamalara katmadim gondermeyecegim buyugunkinde de cikilis yapmislar birbirlerine hediye almak icin bu ogretmenler isliyo cocugun en guzel temiz yaslarinda isliyolar bende evde isliyorum bakalim hangisi galip gelecek
BeğenBeğen
Kalemine yüreğine sağlık
Onlar dünyanın eğlencesine daldıklarında perçemlerinden yakalandıklarını görürsün.
Bu bir vaaddir ve Rabb’imiz asla vaadinden dönmez.
BeğenBeğen
KURBAN KESENLE IŞİD ARASINDA FARK YOK DİYEN ADİLER ŞİMDİ HİNDİLERİ KESERKEN SİZİN IŞİDDEN FARKINIZ OLACAKMI BUNADA BİRŞEY DEMEYECEKMİSİNİZ ??? !!!!
BeğenBeğen
Gunaydin Cahide Hanim, arada sayfaniza bakip tariflerinizi begeniyorum ama bu yazinizla sizi kinadim acikcasi. Noeli kutlayan avrupa ulkeleri Suriyeli kardeslerimize kollarini en cok acanlar arasinda. Birakin millet yeni yilini Noelini kutlasin. Siz gidin zengin arap ulkelerini elestirin. Zengin olupda bir tane Suriyeli multeci almayan Musluman ulkeleri elestirin. Yeni yili kutlayan Turk milletine gelince: Zaten halk depresyonda devletin yolsuzluk ve hirsizliklariyla. Birakin evlerinde umut isigi yansin, birakin ailecek bir araya gelip mutlu olsunlar, gelecege umutla baksinlar.
BeğenBeğen
Evet halk deprosyonda ama devletin yolsuzluğuyla değil muhalefetin soysuluğuyla….
BeğenBeğen
Vaktiyle Bursa’ da bir Müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş:
“Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye…
Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu Müslüman’a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye çıkışmışlar adama.
Adam: – “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin ispat ister, delil şarttır…”dedikçe kadı kızmış:
– “Ne delili, ne ispatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzurunu kaçırdın, katlin vâciptir!” demiş. Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:
– “Nedir gerekçen?..” diye sormuş. Adam:
– “Bir tek Sultan’a derim…” diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş… Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da meraklanırmış:
– “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın,hem de her kula helâl,Müslüman’a haram yazarsın?..” Adam, başı önünde konuşur:
– “Delilim vardır, lâkin ispat ister.”
– “Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?..”
– “O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım…”
– “Eeee?!..”-
”Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rasgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…” Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Mûsevîler, “ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim…” Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş… Bir hafta dolunca, adam:
– “Sultanım, artık bırakmak zamanıdır” demiş. Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler… Az zaman geçmiş ki, adam:
– “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz için yaptırınız Sultanım” demiş. Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar ayininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar… Levantenler din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla daha bir sarılmışlar birbirlerine… Sultan:
– “Bitti mi?..” demiş adama.
– “Sultânım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle” demiş.
– “Şimdi nedir isteğin?..”
– “Efendim, pâyitahtımız Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimat edilen âlimini alınız minberinden…” Adamın dediğini yapmışlar, Ulucâmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler…Ve ne olmuş bilin bakalım?.. Bir ALLAH’ın kulu çıkıp da, “ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?.. Hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış… Geçmiş bir hafta, “Nerde imam” diye gelen-giden yok!.. Aptal ve cahil bir imam tayin edilmiş yerine, ne konuştuğunu kendi kulağı duymayan tam yobaz cinsinden biri… Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için:
– “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…”
– “Kim bilir ne halt etti de tevkif edildi!..”
– “Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara…”
– “Sorma, sorma…”
Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:
– “Eee, ne olacak şimdi?.. Adam:
– “Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.” “Haklısın” demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:
– “Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lütfen, böyle Müslümanlara su helâl edilir mi?..”
Sultan acı acı tebessüm etmiş:
– “Hava bile haram, hava bile!..” demiş…
BeğenBeğen
Cahide hanimin sayfasina bakan herkesin YENI YILI KUTLU OLSUN… Emine hanim herkesin gorusune saygi duyarim, siz oyle deyin ben boyle diyeyim genede sizin Yeni yiliniz da kutlu olsun. 2016 yili herkese mutluluk, saglik ve huzur getirsin….
BeğenBeğen
Teşşekkür ederim Allah bu yılı hakkımızda hayırlı eylesin tabiki. Yalnız şu var siz saygı duyarım dediğiniz görüşe ilk önce hakaret edeceksiniz vs sonrasında karşı tepki alınca aynı şekilde, bu kezde saygı duyarım siz öyle deyin ben böyle diye kendinize durduk yerde düşmanlık etmişiz gibi konuşuyorsunuz. Bu yıl evet hakkımızda hayırlısı olur umarım herşeyin, birde en çok bu siyasi görüş kutuplaşmaları biter lütfen öncelikle biz karşı olduğumuz görüşe yada onu savunan insanlara direk kırıcı, hakaret içeren sözler söylemeyelim yorumlardada olsa bu kaos ortamını oluşturmayalım bırakalım kim neyi savunursa savunsun insanın önce dışına görüşüne ve görünüşüne değil insanlığına bakalım
BeğenBeğen
Bende bu konuda Cookwithmum katılıyorum, yılbaşı kutlamasında bir mahsur görmüyorum.
Öncelikle şu konuyu bir açıklığa kavuşturmak lazım Noel nedir? yılbaşı nedir? Noel bir yılbaşı kutlaması değildir. Noel bir hristiyan dini günü ve geleneğidir evet ve tarihi 24 aralıktır bu tarihlerde onlar kendi inançlarına göre kutlamalar yapar, bunun bizde karşılığı yok, yani biz böyle bir kutlamada bir olmamalıyız. Fakat yılbaşı dediğimiz şey ise tamamen farklı, yılbaşı takvim yılının ilk gecesidir, yani latin takvimini kullanan herkes bunu yapabilir, mesela çin takviminde yılbaşı farklı bir zamana denk gelir şubat ve mart olabilir ve o zaman kutlarlar, yine hicri takvimde de muharrem gününün ilk günüdür yılbaşıdır. şimdi bu durumda yılbaşı gecesinin hristiyan dinine göre bir özelliği veya kutsallığı yoktur.
yani siz yılbaşında birine iyi dileklerde bulunabilirsiniz, kutlayabilirsiniz ister bunu 31 aralıkta yapın aynı zamanda muharremin ilk günü yapın, arada çok fark yok
sadece kutlama biçimi zaman içinde değişti. Noel baba bir ironi haline geldi noel ile yılbaşı birbirine karıştırıldı tarihlerin birbirine yakın olmasından dolayı. bunun dozunu ayarlamamız lazım sadece. okullarda çocukları çekilişe katılan ve çocuğunu göndermeyen anneler, öğretmen bunu muharremin ilk günü yapsaydı acaba ne yapacaktınız? biz yılbaşı kutlamayız mı diyecektiniz
suriyeli kardeşlerimize kucağını açan noeli kutlayan avrupalılara gelince; tüm avrupanın toplamda aldığı mülteci sayısı 1 milyon, Türkiyede en az resmi rakamlara göre 3-4 milyon gayri resmi rakamlara göre 6 milyondan fazla ( dünyada en fazla mülteci kabul eden ülke olduk ) Lübnanda 2 milyon kadar ( toplam nüfüsü 4 – 5 milyon olan lübnan gibi bir ülke) mülteci bulunuyor. Ve maalesef çok acıdırki zengin diğer arab ülkeleri kabul etmedi mültecileri
Şimdi asıl sorunumuz nedir? yılbaşı kutlamalarına odaklanmakmıdır?
BeğenBeğen
Zaten ne olduysa yavaş yavaş oldu
Zaten ne olduysa hep taviz vermelerden oldu
Zaten ne olduysa başkasına taklit etmede oldu
Zaten ne olduysa bir günlük benzeme için başkasına benzeme oldu
Zaten ne olduysa hep bence ben bende demelerle oldu
Zaten ne olduysa önüne konulan herşeyi sorgulamadan İslam hukukunda nedir diye sorgulamadan yaşamaktan oldu
Zaten ne olduysa heva ve hevesleri öne çıkararak ahireti düşünmemekten oldu
Daha ne olsun?
Bir şey mi kaldı?
Yılbaşı kutlamadık yeni yıl tebriki de yapmadık hiç bir şey değişmedi?
Hiç bir şey fazlalaşmadığı gibi
Bir şeyde eksilmedi.
Rabb’im ıslah eylesin ıslah olmuyorsa Rabb’im en iyisini bilir.
Fi Emanillah!
BeğenBeğen
bunlar size aklınızın oyunları bence.yapıcağınız şeye kılıf buluyorsunuz.Hem cahide hanım yazdığı gibi kutluyanlara sesleniyor ,öyle yapıyorsanız bir müslüman kardeşimiz olarak sizi düşünüp uyarmak görevimiz gerisi sizi ilgilendirir
BeğenBeğen
Cahide hanim, bizler yeni bir yilin gelisini kutluyoruz. Noel kutlamiyoruz. Noel 25 Aralik’tir, yilbasi gecesi de 31 Aralik. Bunun farkini lutfen anlayin elestirmek yerine. Etraftaki aciyi biz de goruyoruz ve hissediyoruz. Elestirileriniz mumkunse yapici olsun, elestirmek icin degil. Inancimiz var ya da yok, ama bu kimseyi ilgilendirmez. Bizler sadece birbirimize saygı duymaliyiz. Yeni yilda keyif ve eglence icin agac da susluyoruz, müzik de dinliyoruz, dans da ediyoruz. Bunun dini bir yonu yok. Ara sira özel gun niyetine eglenmek istiyoruz, bu da bahanemiz oluyor. Yeni yila beraber girdigimiz icin sevdiklerimize sarılıyoruz. Bu kadar yani:)
BeğenBeğen
Sen ! ( hindi kesiciler) çağa ayak mı uydurdum sanıyorsun? Mesela hindi yılbaşında kesilmez Amerika kıtasının kızılderililerden alınışının kutlandığı gün kasım ayının son cuması kesilir. Yılbaşı dediğimiz gün ise gregoryen takvimi yani kullandığımız miladi takvime göre Hz İsa’nın doğum günüdür. Ve o gün özellikle Hristiyan ibadetleriyle geçirilir. 25 aralıkta başlayan osüslemeler vs bir çok etkinlik Şaman ,pagan gibi inançlardan hristiyanlara geçmiştir. Hz isanın doğum günü Hristiyan camiasında şaibesidir anacak Papa gregoisin görüşünü esas alıp bu Papa gregoryen takvimini yani kullandığımız miladi takvimi oluşturmuş ve 1 ocağı da doğum günü ilan etmiştir.O gün ise Örneğin çoksesli kilise korolarında ilahiler okurlar kiliseye bağış yaparlar,geceye kadar ibadet edip Hz. İsa’yı anarlar. Siz bu durumda hristiyanlara karşı da ters bir kutlama şekli yapıyorsunuz. Doğrusunu yapmak ,onlara ayak uydurmak için kiliseye gidip tüm günü ibadetle geçirmeniz gerekiyor,eğlenerek o işlerin bile doğrusunu icra yemiyorsunuz. Hristiyan camiası bile eğlenmeye kendi ülkelerindekileri eleştirip karşı çıkarken ,alkol tüketmeye karşı çıkarken siz kimin kraldan çok kralcılığını yapıyorsunuz ey zavallı, iki arada kalmış, kurban kesmeyi hayvan haklarına aykırı bulan ,yanlış günde hindi kesiciler topluluğu ??? Amerikalılar ,bilim ve teknolojide ,bilgi birikimi ,önerisi ,buluşu olanları, çarşaflı bile olsa ülkesine sorgusuz sualsiz kabul ediyor ,sizin gibi ;bu gün ne giysem handikapı taşıyıp ,yanlış günde hindi kesip, okumadığını, cahilliğini kendi elleriyle bildirenleri değil. Ne yapsınlar sizi ? Siz daha onların kutlamalarını bile yanlış kutlayıp,dünyada bir tek icat bile yapmadan kendinizi aydın zannediyor,komik ve acınası durumlara kendinizi layık görüyorsunuz. Size sadece bol kahkahayla gülüyorum zira insan cahilliğini bu kadar açık ederken bir de kaynaklara rağmen inat ediyorsa,doğruyu anlatanlara kaynaklar ortada olmasına rağmen diş biliyorlarsa,sizin gibilere ancak acımak lazım. Siz kendiniz kendinize bunu layık görüyorsanız ,ne Müslüman’ım ne de hristiyanım diyemeyip kaypaklıkla Müslümanları baltalamaya çalışıyorsanız size kim inanır? Hristiyan bile güler. Ben Amerikada yaşadığımdan biliyorum sizin gibileri küçük görüyorlar.Yok biz noeli değil yılbaşını kutluyoruz,yok siz şu tarihlerdeki kutlamalarla karıştırıyorsunuz gibi saçmalıklarınıza hristiyanlar bile karşıyken,onların kaynaklarında bile bunlar belirtilmiyorken siz hangi konumdasınız bir ona bakın önce. Siz ,tüm Hristiyan aleminin kabul ettiği Papa gregorio’ dan daha iyi bildiğinizi mi iddia ediyorsunuz? Yoksa Kuran’ı Kerim’de apaçık yazan ayetleri mi yalanlıyorsunuz. Açıkça benzemeyeceksiniz deniliyor. Anlama organınız mı çalışmıyor yoksa kendinizle dalga geçilmesi hoşunuza mı gidiyor??? Kuran dururken size inanacağımızı mı zannediyorsunuz ey cahiller! Madem gelişmiş ülkelere özeniyorsunuz o zaman hergün geçtiğiniz kaldırımlarda ,olmayan engelli rampalarını fark edin. Amerikada bir engelli tüm ülkeyi tek başına gezebiliyorken taa 1817 ‘ lerde engelli erişimleri yapılıyor,1850’lerde yasalaşıyorken tüm ülkelerini engellilere göre dizayn ediyorlarken,oralara giden tüm siyasetçiler ,sanatçılar iki günlüğüne bile gitse bunları görebiliyorken,bu tür işe yarayan ihtiyaç dahilindeki sosyal devlet olmamızı sağlayıcı,engellilerin de demokratik haklarını çiğnemeyen uygulamaları niçin getirmezler bu ülkeye? Ve bu sadece bir konu. Binlerce düzenleme var mesela dünyadaki en iyi ,hiç korna sesi bile duymadığım insani trafik sistemi gibi sistemler niçin getirilmez? Bir şeyin komple getirilmesinden taraf da değilim de üretim zaten olmadığı için getirmeye bile tenezzül etmediklerinden bahsediyorum sadece. İşe yarar hiç bir uygulamayı değil Moda’yı vs.’ Yi getirirler ancak.Hani çok aydın çok ilericisiniz ya o bakımdan. Bu lafım Müslümanlara da gelsin yol açmak bizde sadaka ama engelli erişimleri hep Hristiyan ülkelerde. Hani ??? Hiç bir hacı hoca ya da bu konuda yetkili çıkıp da engelliler için yorum yapmaz. İşte biz itikatsız Müslümanız .şekil olarak bile uysak, içsel olarak bile emin olsak aslında üç kuruşluk değerde olmayan müslümanlarız. Yüce Allahcc. İsterse bizi güçlü müslümanlar yapardı. Açıkça belirtmiş zaten biz gerçek mümin olmadıkça daha çok sefil yaşayacağımızı. Kusura bakmayın,suçu da hep dış mihraklara atmayın. Onlar bile bir çok konuda bizim topluluğumuzun genelinden daha insan. Faşistlik,Irkçılık bizde de var,hırsızlık yolsuzluk,üç kağıtçılık ne ararsan var bizde. Hatta onların ülkesinde bizimle kıyaslanamayacak şekilde az ve tek Tük.örneğin bir devlet dairesinde milletlerine işkence etmeden,sıra bekletmeden,adaletsizlik yapılmadan,surat asılmadan işleriniz hemen halloluverir. Kıyaslanamaz bile Türkiye’yle orası. 300 yıl geridedir desek yeri.Ne acıdır ki İslamın sosyal bakımdan yaşanır halini ben Amerikada gördüm.Kusura bakmayın da İslamı ehli sünnet yaşıyorum diyenler bile amerikanın en azından kendi içinde yaşadığı her bakımdan insani standartta değil. Hz Mevlana’nın bir hikayesi var İslamı beşiğimizde bulduk diye bu kadar rahat olduğumuzu irdeleyen. Biz İslamı beşiğimizde bulduk diye bu kadar rahatsak çok yanılıyoruz. Oradaki marketler bana 1 cent para üstünü her daim iade ettiler burada 1 kuruşu veremem yok diyor ama ürün fiyatını 1.99 koyup milleti kredi kartı kullanmaya mecbur etmeye çalışıyor. Amerikada Engelli eşime yoldan geçerken yol vermeyen olmadı. Engelli park yerine engelli olmayıp park eden 1 kişi gördüm ona da polis çok ağır cezalar verdi. Komşularım üzerimden paspas çırpmadı.muhabbetlerinde dedikoduya hiç rastlamadım,kar yağardı Kanada sınırındaydık ve yolları kaza olacak kaygısıyla her daim açarlardı.kaldırımlar da dahil yerde en ufak kar parçası görmezdik neden ? Çünkü insan hayatı değerli, orada kar nedenli kazalar ancak ciddi kasırgalar olduğunda ortaya çıkar. Normal zamanda yağan kar miktarı bile tünel kazarak arabaya ulaşacağımız kadarken yollar kuru olur. Ola ki bir engelli ,bir sürücü ya da insan diyelim kısaca ,kaza yapmasın diye. Türkiye’de 10 cm kar yağdı 300’e yakın insan öldü karayollarına ceza verilmedi. Amerikada cendy gibi kasırgalarda sadece 20 kişi öldü diye ülke alarma geçti,yetkililer çıkıp bizim daha iyi tedbirler almamamızdan kaynaklandı diye istifa etti.Paris’te patlama olunca tüm hristiyanlar yaralılara evlerini açtı.tüm Hristiyan alemi teyakkuza geçti. Türkiye’de Suriyelilere evlerine kapısını açmayanı Paris saldırındaki evlerini yaralılara açanlarla kıyasladım ve evin
açanı görmedim vatanımda. Ama evlerin bodrumlarına, kalörifer kazanlarına kirayla oturtanları,sigortayı bırak asgari ücretin üçte biri parayla çalıştıranları,onlar açken sahil kıyılarında telef olurken ;süslü,daha yepyeni görünen perdeleri sırf Moda’sı geçti diye zebra perdeyle değiştirdikleri evlerinin dev ekranlı televizyonlarında can çekişirken patlamış mısırla izleyenleri ,tok yatanları izledikten sonra namaza durup vicdanlarını temizleyenleri bir de Suriyeliler Hakkı’nda ahkam kesenleri gördüm bol bol. Amerika ahlaksız biz ahlaklıyız öyle mi???? Türkiyedeki her kesim,aradaki istisnalarla değişmekle birlikte aslında kısmen aynı. Biri çok İbadet edince kendi vicdanını aklıyor, Diğer kesim de biz Müslümanlara yüklenince kendilerini aklıyorlar. Marketlerimiz hırsızlık yuvası 1 kuruş para üzerini vermez ,başkaları büyük ve yasal hırsızlık yapar,bir diğeri cemaat ayağına ötekini eleştirir ama kendine bakmaz ama aslında hepsi birbirinden beter. Şeriat gelmedikçe bunlar devam edecek. Hoş şeriat gelse onu uygulayacak insan yok. Bol bol sahtekarlıkla uygulayacak insanlar var . Örneğin İran islamla alakası olmayan bir şeriat modeli. Türkiye de İran’dan hallice olur. Amerikada da halen liseye giden çocuklar engelliler için biyonik kol bacak gibi uzuvlar üretsin bakalım. Biz de Laf laf laf. Bir de bol cahillik oldu mu ,adınızı aydın koyuyorsunuz,Müslüman koyuyorsunuz koyuyoruz hatta . Kendimi de dahil ediyorum çünkü bazen öyle bir an geliyor ki ben bunu Nasıl yaptım diyorum. Otomatikleşen bir çokdavranışımın yanlışlığını görüyorum. Üretemeyen aydın olur mu? Kendi dininden bi haber ,daha engelliyi suriyeliyi sadece diliyle umursayan hatta acizleri ihtiyaç sahiplerini ve hatta kendi ruhi ihtiyacı olan İslami görevleri umursamayan Müslüman olur mu? Her çabayı,uğraşı, icatı gelişmiş ülkeye bırakıp sonra başına gelenlerle yine onları suçlayan,oysa Allah’ın herşeye ol demesiyle herşeyin olduğunu Allah isterse Müslümanları güçlü edeceğini hiç aklına bile getirmeyip unutan,kafire kafir de olsa hakkını bu dünyada iade edeceğini söylediğini unutan ,önce dış güçleri,sonra onu şunu bunu hatta özelleşecek kendi ana babasını suçlayan ama hep kendini haklı gören müslüman olur mu? Her şey bizim hak etmemiz ve Allah’ın dilemesiyle olurken,sizler hala dış güçleri suçluyorsunuz yaptırana değil yapana bakıyorsunuz. Allah cc ,ben asla kullarıma zulmetmem ama onlar kendilerine zulmederler diyor. Biz zulümü de kendi elimizle kendimize getiriyoruz. Mesela ülke içinden örnek verirsek Kürtler ya da her hangi bir azınlık konusu olmadığında atıyorum Muğlalılar adıyamanlılara laf atar. Şehirle alakalı değilse konu aynı şehirdeysen A kişisi b kişisini, a komşusu c komşusunu,o partisi ö partisini suçlar. Vatan millet Sakarya konularına gelince de Türk’ler harici herkes suçlanır en başta Kürtler. Oysa biz yıllardır madenlerde,teranelerde,depremlerde,gıdalarda denetimsizlikten can vererek gıdalarla kanser olarak da öldürüyoruz birbirimizi. Ama yine de dış güçleri suçlamak daha kolay değil mi? Üstelik eleştirdiğiniz dış güçlerden bile insani bakımdan daha aşağıdayken. Bir de sırf Kürt diye her Kürt’e düşmanlık besleyenler var. Onlar zaten islam ” bizden değildir” diye beyanat vermiş sahih hadislerde kavimiyetçilere. Hangi bir pisliğimizi anlatayım. Sonra elaleme Irkçı,faşist derken kendi ülkenizde insan olduğunuzu iddia ediyorsunuz. Bir toplumun bozulmasının en büyük belirtisi o kavimde adaletin parçalanmasıymış, imam Gazali’ nin kitabından okumuştum sanırım. Dürüst ve adaletli değiliz vesselam. Kendimize bakalım.
BeğenBeğen