Blogcunun birde resim çekme fasılları vardır ki çileden çıkartır.”Huriye dur dur! salatayı bölmeden bir çekeyim.Kızlar oturmayın hepsini bir çekeyim” Bir sağdan bir soldan,üstten yandan…O güzel bir resim çekene kadar, kenarda onu bekleyenler çileden çıkarlar.“Hay senin resminede,blogunada..bırakmadın ki ağız tadıyla bir çay içelim” gibi içten gelen sesler kaçınılmaz olur 🙂

Hele evde tam yemek esnasında fotoğrafını çekeceğim diye buz gibi yapılan yemekler,kafaların tasını attırır;”Hadi Şükriye çekemedin mi daha? Kız kulesinin resmini mi çekiyorsun mübarek? 🙂

“Ayyy, köralası makine net çekmiyor ki bir türlü! Dur canım bir iki tane daha çekeyimde hemen geliyorum.” Kapının önünde,masanın üstünde,tezgahın kenarında mı çeksin, yanında bir çiçek mi,bir avuç sarmısak mı neyle kompozisyon yapsın düşünür durur 🙂

Kendi dünyasındadır artık o, içerden gelen “Yeteeer,acıktık” seslerini çoğu zaman duymaz bile…

Blogcu gördüğü her şeye bir malzeme gibi bakar.Arkadaşının boynundaki el yapımı kolye,parmağındaki yüzük,köşedeki kırlentin danteli,piknik yerinde otlar,mahallenin kedisi bile bir malzemedir….

Normal yemekler yapmayıda unutur çoğu zaman.Kurufasulye pilav,Tarhana çorbası zor pişer artık.Resmini çekip yayınlıyabileceği,değişik bir şey arar hep.Süsleyip,resimleyip sofraya getirmesi hayli zaman alır.

Yayınlıyacağı tarifler azalmaya başlayıp yapacak şeyi kalmayınca,söz meclisten dışarı uydurmaya başlar.Muz kavurması,portakallı köfte,patates pastası…daha ne ilginç şeyler üretir durur(!) 🙂

Blogcunun özel ödülleri vardır.Bazı aklı evvel blogcu arkadaşları ecnebi bloglarda gördüğü ödül resimlerinin üzerine şöyle güzel bir türkçe yazı yazıp kendisine de sununca,sanki büyük bir makamdan ödül almış gibi sevindirik olur 😛

Bir o arkadaşına, bir bu arkadaşına yollar resmi,”Bende ödülün vaaar,gelip alır mısııın?” Hiç çaresi yok illa gidilip alınacak,yedi kişiye dağıtılacak.Bu ödül işkencesi dalga dalga yayılacak 🙂 Körler sağırlar birbirini ağırlar misali,birbirlerini ödüle boğup dururlar…

Birde mimleri vardır blogcunun, çok meraklıdır çoook.Naciye’nin kocasını,Aysel’in kaynanasını,Nuriyenin çantasını pek merak eder.Öyle bir anda çantanı açta göster diyemez elbet.Adını mim koyar,sobe koyar,merakını bir şekilde mutlak izale eder….

Adı mim ya, yok diyemez,cevaplanacak çaresi yok.Herşeyini döker saçar ortaya.Çocuğunun bezleri,cüzdanı,faturaları,tarağı gösterilmedik hiçbirşey kalmaz 🙂

Hele birde “En beğenmediğin özelliklerin ne ?” diye soruldu mu,cevapları sıralayıverir.”Çok iyi niyetliyim,bu halimi pek sevmiyorum bazen bana zarar veriyor”

“Çok sulugözüm,herşeye ağlarım ve çok fedakar olduğum için kendime bazen çok kızıyorum” 🙂

Ya ne anlatsın,ne desin? hasetliğini,dedikoculuğunu mu anlatsın?Bazen sınırı ve maksadı aşan sorular blogcuyu kıvrandırır….

Blogcu hemen herkesle dosttur.Herkesi sever.Gerçek yaşamda yüzüne bakmayacağı insanlarla sanalda can ciğer kuzu sarmasıdır.Çünkü sanalda herkes bir melektir(!) 🙂

Blogcunun mutlaka bir ziyaretçi sayacı vardır.Bunu çok önemser,blogunu günlük kaç kişi ziyaret etmiş öğrenmezse çatlar AlimAllah.Her bloga girişte ilk  sayacına bakar.Bir gözü hep sayaçtadır.O gün on kişi fazla girse yerde boncuk bulmuş gibi sevindirik olur.Sanmayın ki on bin kişi girse madalya verilir.Yooo öyle bir şey olmaz ama daha çok farkedildiğini görünce  kendini önemli hisseder gariban 🙂

İşte böyle arkadaşlar blogcuda Allahın kullarından bir kuldur.Herkes kadar özel,herkes kadar sıradan fakat üretme ve başarma azmi herkesten çok olan bir kuldur.En çok düşünen,en çok üreten,en gayretli kesim belkide bu blogcu kesimidir…

Cahide’nin notu:

Bu yazıyı hazırlarken üç yıla yaklaşan blog hayatımda blogcu arkadaşların zaman zaman anlattığı olaylardan ve elbetteki kendi yaşadıklarımdan da esinlendim.Biraz abartı,biraz ironi yazının olmazsa olmazlarındandı.

Bahsettiğim arkadaşların bazıları bloga devam ederken,bazılarıda hobi dediğimiz bu işkenceye devam edemiyerek terketti.

Sürç-i lisan ettiysem affola…

Cahide’nin 2.notu:Canım arkadaşlarım,bu sıralar ev taşıma telaşım var.Temmuz gibi düşündüğümüz ev taşıma işi ev sahibimizin ısrarı üzerine daha erkene çekilmek zorunda kaldı 😦 Ben bir ay kadar buralarda olamıyacağım.Çok şükür ki gözümü arkada bırakmayacak tam donanımlı bir ortağa sahibim 😉

Sizleri uzun bir süreliğine onun harika bilgileri,ve nefis tarifleriyle başbaşa bırakıyorum.Daha sonra inşallah yine beraber paylaşımlarımıza devam ederiz.Allah’a emanet olunuz….