
“…Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde belli hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sahiptirler. Allah Azîzdir, Hakîmdir.”(Bakara: 228)
İslamı tanıyıp anlayamamak her sahada sıkıntılara yol açıyor. Bu cehalet, en çok da aile kurumunu yaralıyor.
Evliliğin en derin yaralarından biri, kadındaki dik başlılık.
Allah gerek indirdiği kitap, gerekse gönderdiği Rasul ile kadının ve erkeğin nerede durup, nerede hareket etmesi gerektiğini öğretmiş. Erkeğin ve kadının görevlerini bir bir anlatmış. Erkeğin hanımına adaletli olması, kadın narin yaratıldığı için ona hassas davranılması gerektiğinden, huylarını değiştirmek için zorlanırsa kırılacağından defaatle bahsedilmiş. “En hayırlı olanınız hanımına en iyi olanınızdır” buyurmuş Efendimiz (s.a.v). Bunun yanında kadınında erkeğine karşı itaat etmesi, sesini yükseltmemesi, ırzını namusunu ve malını koruması, sırlarını ifşa etmemesi öğütlenmiş.
Zalim, hanımının haklarını vermeyen, gereksiz asabiyet gösteren, aşağılayan, kadir kıymet bilmeyen erkekler çok. Fakat kocasına sudan sebeplerle asi olan, kocası bir söylese, o on söyleyen, hatta kocasına vuran kadınlar da var.
Hele herşeyi ben bilirim havasındaki kadınlardan Allah’a sığınırım ki bu kadınlar çok zor kadınlardır. Kocasının oturmasını kalkmasını, yemesini içmesini laf ederler. Karşılarında mükemmel bir tip görmek isterler. Kocasının ne eksikliğini kabullenir, ne fazlalılığına tahammül ederler. Adeta kocayı bir kukla gibi ellerinde tutmak, istedikleri yöne çevirmek isterler.
Birileri kabul etmek istemese de, erkeğin kadından bir derecede olsa üstünlüğüne işaret eden ayet ve kadının kocasına itaat etmesiyle ilgili sahih olduğu kesin Hadis-i şerifler var.
“Eğer bir kimseye secde edilmesini emredecek olsaydım, Allah, kadınlara karşı erkeğe bir hak verdiği için ona secde etmelerini emrederdim.” (Ebû Dâvûd, Nikah, 40; Şerhi Avnu’l-Ma’bûd, 6/177; Tirmizî, Radâ’, 10)
Peygamberimiz (sav) kendisine “Ey Allah’ın Rasulü hangi kadın daha hayırlıdır?” şeklindeki bir suale “Kocası bakınca onu sevindiren, emredince hemen itaat eden, nefis ve malında kocasının hoşuna gitmeyen şeyde ona muhalefet etmeyen kadındır” (Nesai, Nikah, 14) şeklinde cevap vermişlerdir.
“Kadının cihadı kocasına itaat ve hacdır” (Buhari, Cihad, 61; Nesai, Hac, 4)
Hazreti Enes anlatıyor: Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm şöyle buyurdu: “Bir kadın, beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, kocasına itaat eder ve iffetini korursa cennete girer.”(Ahmed b. Hanbel)
“Kocası yanında iken onun iznini almadan bir kadının nafile oruç tutması helâl olmaz. Kadın, kocasının izni olmadıkça, evine hiç kimsenin girmesine izin veremez.” (Buhârî, Nikâh 86; Müslim, Zekât 84; Ebû Dâvûd, Savm, 73; Tirmizî, Savm, 64; İbni Mâce, Sıyâm, 53)
Bunlar size çok mu zor, çok mu afaki geldi. Ben bunları yapamam, bunlar insan tabiatına aykırı mı diyorsunuz? Oysa Rabbimiz:”Yüce Allah hiç kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez. “(Bakara, 2:286) Buyuruyor. Görmek, duymak, anlamak istemesenizde bunlar gerçek. Kadın erkeğine itaat etmeli. Kadın erkeğinden bir derece daha eksik olduğunu kabul etmeli.
Kadın itaatsiz olur, kendisini erkekle aynı seviyede görürse evde çift başlılık çıkıyor. Muhabbet, sevgi, saygı azalıyor.
Yıllardır ayyuka çıkarılan feminist söylemlerden İslami cenahtaki hanımlarda fazlasıyla nasibini aldı. Daha fazla okuyan, daha çok bilen, eskiye nazaran fazlaca sosyalleşen kadınlar kocalarını beğenmiyor. Devamlı eleştiriyor, baş kaldırıyor, isyan ediyorlar. Kendisini dövmeyen, aç bırakmayan, kötü yola sevk etmeyen, Allah’ın izniyle yedirip içiren, giydiren eşlerinde, devamlı kusur bulup söyleniyor, hatta başkalarına da eşlerini kötülüyorlar.
Bu yüzdendir ki, Nebiyy-i Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bana Cehennem gösterildi. Bir de gördüm ki Cehennem halkının çoğu kadınlardır. Onlar küfrederler." (bunun üzerine): "(Yâ Resûlâllâh,) Allâh`a mı küfrederler?” diye soruldu. (Cevâben) buyurdu ki: Onlar kocalarına (karşı) küfrân ederler. İhsâna (karşı) nankörlük ederler. Birisine dünyâ, dünyâ oldukça ihsân etsen de, sonra senden (hoşuna gitmeyen) bir şey görse “Ben senden hiç bir hayır görmedim.” der.(Buhari)
Komşudaki halının aynısını almadığı için, her kabul gününe yeni kıyafet almasına izin vermediği için, falancanın kocası kadar dışarıya yemeğe götürmediği için, doğum gününü, evlilik yıldönümünü hatırlamadığı için kocasına küsen, arkadaş oturmalarında herkesin kocasının aldığı hediyenin kendi kocasının aldığından daha pahalı olduğunu öğrenince kavga çıkaran, isyan eden kadınlar bilirim ben…
Kocasına istemediği halde zorla saç jölesi kullandıran, yemeği yer sofrasında yemek istediği halde illede masada yiyeceğiz diye dayatan ve bunu kavga konusu yapan kaprisli hanımlar bilirim…
Çocuğunu kocasına karşı kışkırtan, başkasının yanında eşini aşağılayan, başkalarına gösterdiği güleryüzün tatlı dilin onda birini eşine göstermeyen hanımlar tanırım…
İslamı çok iyi bildiğini sanan çoğu hanım, sahabe gibi, Peygamber sabrında ve taatinde bir koca ister. Gece namazları devamlı olsun, bolca nafile oruç tutsun. TV seyretmesin… Onlar için kocalarının farz ibadetlerini yapması yeterli olmaz. Mükemmel bir müslüman görmek isterler. Eşlerinin en ufak bir asabiyetine , sert bir çıkışına tahammül edemez, bunu tartışma için bir sebep bilirler.
Bir de modern hanımlar vardır. Onlarda Allah’ı Peygamber’i bilirler, karşı çıkmazlar ama kocalarını film artisti gibi görmek isterler. Fit bir vücudu olsun. Arada bir mutlaka elinde bir çiçekle gelsin. Şiir gibi konuşsun. Romantik olsun. Yok istediği gibi olmadı mı, hiç mücadeleye bile gerek duymadan hemen boşanma dilekçesini verirler!
Bu kadınlar erkekleri ne görüyor acaba? İpleri ellerinde olan bir kukla mı? Nereye sürsen oraya giden bir koyun mu?
Ama birde sabır abidesi kadınlar bilirim ben…
Kendisi namaz kılarken yanında içki içen adama Allah rızası için katlanan, gözyaşlarıyla kocası hidayet bulsun diye dua eden…
Kadınlar bilirim, eşi kendisini aylardır aldattığı halde, eve geç saatlerde geldiği halde kavga çıkarmayan, sabırla düzelir diye bekleyen…
Kocası kendisini aylarca annesine göndermediği halde sabrı acılarına kalkan yapan kadınlar tanırım… Kimileri aptal, enayi diyor bu kadınlara. Bense eli öpülesi kadınlar diyorum onlara…
Bir koca hanımına İslama aykırı bir şeyi emretmiyorsa, kadın kocasına itaat etmek zorundadır. İstemediğiniz bir zamanda eve misafir getirebilir. İstemediğiniz halde birine borç verebilir. Sizin hoşlanmadığınız şekilde giyinebilir. Evet bunlar insanın nefsine ağır gelen işlerdir ama bu bir imtihandır. Tıpkı kadının değiştirilemeyeceği gibi erkeklerinde bazı huylarını değiştirmek mümkün değil. Herşey bizim istediğimiz gibi yürüyecekse, sabır denen haslet ne için vardır?
Hani sara hastası bir kadın Peygamber’imize gelip, “Ya Rasulallah, Allah’a dua et de benim hastalığıma şifa versin” der. Efendimiz’de “istersen dua edeyim şifa bul, istersen sabret cenneti kazan” diye cevap verir. Tıpkı bunun gibi, sorunlu bir kocadan ayrılmak gibi bir hak verilmiştir kadına. Fakat tahammül eder, Allah rızası için sabrederse ecrini elbette Allah fazlasıyla verecektir.
İslamı iyi bilen, yumuşak huylu, hak hukuk gözeten bir erkek zaten bu saydıklarımızı mümkün olduğunca yapmaz. Başta koca olarak kabul ettiğiniz kişiyi yontmaya çalıştıkça siz yıpranırsınız. Ya her şeyi göze alıp boşanacaksınız, ya da sabredecek, güzellikle sorunları çözmeye çalışacaksınız.
Son iki nesildir kızlar gelin giderken “kocanın bir tabağını iki etme” diyor anneler. Koca hakkı nedir, kocaya itaat nedir öğretilmiyor. Asi, dik başlı, ukala kızlar yetişiyor. Artık kızlar ilk günden kedinin bacağını ayırıyor. Susmak, alttan almak, idare etmek aptallık sayılıyor…
İslam kadına fazlasıyla değer ve bir çok haklar vermiş ama sınırlarını da belirlemiş. Haklarını bilmeli kadın ama HADDİNİ DE BİLMELİ!
“Allah ve Resûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”(Ahzap suresi 36.Ayet)
Susmak ve sabretmek için tek başına şu ayet bile yeter. Yoksa sizin hâlâ “ama”larla dolu cümleleriniz mi var?
Cahide Sultan
selamun aleyküm cahide bu yazına ayrı ayrı iki yorum yazdım fakat ikiside bağlantı koptuğu için gönderemedim .yüreğine ellerine düşüncelerine sağlık bacım çok güzel bir yazı.yaşadığımız hayatın gerçeği kadınların üstün olma bende varım benimde sözüm geçsin tavırları birçok evliliğin bitiş nedeni diye düşünüyorum.bence lafı uzatmaya ordan burdan sepeler üretmeye gerek yok ,kadını erkeğe göre güçsüzlüğü ,eşit olmadığı zaten ayetler ve hadislerde belirtilmiş.iman eden insan buna bu şekilde kayıtsız şartsız ianamak ve uygulamak zorunda .inammayan insalar ise belki bu yazın sayesinde birez düşünceye sevkolup araştırma yapma gereği duyarlar.ALLAH a çok şükür bizim evliliğimizde bu gibi sorunlar yok bazen haklı olsam bile susuyorum yada birimizin sesi yüksekse diğeri sesiz kalıyor,çünkü sinir anında herşe söylenebiliyor,. telafisi olmayan sözler içakabiliyor insnaın ağzından. böyle durumlarda susumayı bilmek daha sakin zamanda konuyu tekrar konuşmak en doğrusu.kadınlar bence egolarını biraz bir kenara bırakmalılar diye düşünüyorum ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN
BeğenBeğen
Hiç mahsuru yok canım
BeğenBeğen
Merhaba,
Yazınızı beğenerek okudum, kaleminize sağlık. Bu konuda ben de arkadaşlarımla çok tartışırım. Bazen karşılaşırım: Metroda, otobüste bir şey olsun, kadın hemen başlıyor bağırıp çağırmaya. Adamcağız özür dileyip çekilse de hanımın şirretliği durmak bilmiyor. O tiplerle doldu ortalık. Biraz daha yumuşak olmayı, susmayı, üste çıkmaya çalışmamayı hanımlarımız marifet sanıyor. Erkek bir laf söylesin, hanım bir laf söylesin, o lafın ucuna erkek yine bir laf etsin; hanım başka lafla o lafa düğüm atmaya kalksın, bir o bir bu derken lafın ucuna atan düğümleri taşıyamıyorlar üstelik o düğüm büyüdükçe sertleşiyor, vurdukça ikisinin de canını yakıyor. Şu da var: Erkekler kadınla kavga edemez yapı olarak. Kadın durması gereken çizgiyi aştığında onunla başedemeyen erkek, ya tekme tokat girişiyor ya da el kaldıramayacağı bir durumdaysa eğer, belden aşağı saldırıyor kadına.
Hanımlarımız, kim olursa olsun etraflarındaki erkeklerin yanında ”hanım olma hali” ni muhafaza ettikleri sürece el üzerinde tutuluyorlar. En kavgacı, en sert erkek bile yumuşak, nazik bir kadına nasıl hürmet edeceğini bilemiyor, nasıl hizmet edeceğini şaşırıyor. Erkeklerin içinde çalıştığım için biliyorum 🙂 Onların şakalarına katılır, onlar gibi tartışır, onların lafından aşağı kalmamaya kalkışırsanız, sizi kendilerinden biri kabul edip ona göre davranıyorlar, bir bardak su getirmiyorlar, kendileri işlerini nasıl görüyorsa, sizden de kendi işinizi kendinizin görmesini bekliyorlar doğal olarak 🙂 ”Erkek” gibi davranırsanız ”kadın” gibi itibarınız olmuyor 🙂
Feminizm konusunda da şahsi fikrimi yazayım: Feminizim kadınların erkeklerle kavga etmesi demek değil. Bir kadının hangi şart altında olursa olsun, kendi değerleri ve doğrularıyla ayakta kalabilme mücadelesidir bence.
Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.
BeğenBeğen
cümleten selamün aleyküm.kadınların bu başedilmezliğiyle ilgili bir hikaye paylaşmak istiyorum.bir çirtçi varmış vakti zamanında uzak bir diyarda adamın tarlası bağı bahçesi çokmuş.sürekli eker diker uğraşırmış ama bir türlü istediği verimi alamazmış.bir o kadarda dininne bağlı ve imanlıymış.bir gün gene çapalayıp diktiği sulayıp emek verdiği bağının hiç üzüm vermediğini tek dalının bile yeşermediğini görünce isyan etmiş.bıktım artık bir daha uğraşmıycam bu işlerle hiç emeğimimn karşılığını alamıyorum üstünede binbir eziyet çekiyorum demişki birden dibinde şeytan bitivermiş dur hele seninle bir pazarlık yapalım demiş adamda nasıl olacak o diye sormuş.şeytan sana 3 ay vericem bu süredede ekinin bitecek bağın yeşerecek her istediğin meyveyi yetiştireceksin ama sonunda benim her dediğimi yapacaksın yoksa seni perişan ederim demiş.adam içinden nasıl olsa onu kandırırım hele benim asmalar üzüm dolsun ekinlerim olsunda gerisi kolay diye düşünüp tamam kabul ediyorum demiş.der demezde şeytan dibinden kaybolmuş bu sürenin sonunda gerçekten bütün söyledikleri olmuş adam ekine bağa üzüme kavuşmuş ama bu defada şeytanı nasıl alt edeceğini düşünekten perişan olmuş durumu farkeden karısı beyy nedir bu halin nicedir sende bir durgunluk seziyorum bu halin hiç hoşuma gitmiyor demiş.adamcık napsın içinden çıkamadığı durumu baştan sona hanımına anlatmış.kadın durmuş düşünmüş.sen bana bırak demiş.günü gelmiş şeytan diplerinde bitmiş hadi bakalım şimdi benim dediğim yapılacak demiş adam önce sen karımın isteğini yerine getir bakalım ondan sonra demiş.kadın koltuk altından bir kılı çekip koparmış.bana bak bunu hiçbir şey kullanmadan düpdüzgün ,dimdik durdurmayı başar kocamda ne istiyorsan yapsuın demiş.şeytan hıı ne varki bundan kolay deyip kılı almış öyle uğraşmış böyle çekiştirmiş öyle sündürmüş bir türlü ne yapsa kıl dimdik durmuyormuş.en sonunda yeter artık be işim yokta sizin kılınızla tüyünüzlemi uğraşıp durucam demiş ve bırakıp gitmiş.velhasıl kadın denilen varlıkla şeytan bile başedemiyor kaldıki erkekler napsın.ben hep erkeği rezilde eden,vezirde eden kadındır diye düşünürüm.şükür ki imanım tam ve bu kuvvetle atlatamadığım badirede kalmadı.neticede erkek bir nefis taşıyıp buna hakim olamazken ,kadın tam dokuz nefis taşıyor.demekki var bir hikmeti.rabbim herşeyi hakkıyla bilen ve verendir.hayırlı günler cümleten
BeğenBeğen
bazı cümleleri bana özel yazmışınız sanki…
ama ben artık çok daha iyiyim binlerce şükür..
BeğenBeğen
Ah canım hergün ne mailler alıyorum bir bilsen. Sadece sen değilsin ki, daha neler var…
BeğenBeğen
doğrudur ablcım..benimde çok hatalarım oldu ama sizin de tavsiyenizle başra rabimin yardımıyla..
birçok şeyi yoluna soktuk…
en son okuduğum kitapda çok şey katttı bize.
asrı saadette mutlu yuva formulleri diye bir kitap….
hala terettütleri olan herkeze tavsiye ederim..
BeğenBeğen
ABLACIM BENDE EŞİMLE SIKINTILAR YASIORUM HEP KADIN ERKEK EŞİT SENIN BENDEN BIR FARKIN YOK KAVGASI BU ARADA BEN MEHMET GAZİANTEPDEN. VE ARTIK GERCEKDEN SIKINTI HALINE GELMEYE BASLADI BU SEVDIGIMI COK IYI BILIOR AMA BIR GUN IYISE IKINCI GUN YINE
AYNI KÖTU DURUMDAYIZ HEP ESITIZ SEN SÖYLUOSAN YAPIOSAN BENDE YAPARIM
NE BILIM BUNA BENZER BIRCOK SEY
BeğenBeğen
Sevgili müslüman kardeşlerim,
Lütfen biraz akıllı olalım.
her fitne fesadın altına kadını yakıştırmayın lütfen!
Ne demek cennette daha çok kadın vardır.
Giden gören oldumu ki böyle konuşuyosunuz.
biliyorsunuz erkek yapısı cinsel olarak daha baskındır.
arz eden taraftır.
bu nedenle cinsel sapkınlıklar olsun,cinsel suçlar olsun
erkeklerde daha fazla görülür.
kadın olmak gerçekten zorken,hemcinslerinizi bu kadar aşağılamak ve baskı altına almak nedendir anlamıyorum.
kadın baştacı edimeden erkeğin üstünlüğü olmaz
Biraz daha aklı selim olalım lütfen.
selamlar banu
BeğenBeğen
Cennete cehenneme gidip gelen var tabiki. Miraç olayını hiç okumadın sanırım. ben şeksiz şüphesiz iman ettim. RABBİM şahit olsun!
BeğenBeğen
Banu hanım;
RABBİM Elhamdülillah bayan yaratmış beni. Ama öyle şeylerle karşılaşıyorum ki, utanıyorum bayanlığımdan, yerin dibine o değil de ben geçiyorum resmen.
Etrafımıza biraz “önyargısız” bakarsak eğer, cinsel sapıklığın yaygınlaşmasının nedeninin, bayanların tahrik edici unsurları fazlasıyla barındırıyor olduğunu göreceksiniz.
RABBİM’izin emirlerini kendine gaye edinmiş bir bayanın, zaten böyle şeylere mahal vermeyeceği elbette tartışılmaz. Bundan sonra gelecek herhangi bir müsibette elbette bayan suçlu değildir çünkü o gereken tüm önlemleri almıştır.
Ayrıca dinimizi ne kadar iyi bilirsek, o kadar güzel ve doğru savunabiliriz…(“Ne demek cennette daha çok kadın vardır. Giden gören oldumu ki böyle konuşuyosunuz.” cümlenize istinaden söylüyorum)
Umarım yazdıklarım, düşüncelerinizdeki aksaklıkları gidermiştir İnşaALLAH…
Kalb-i muhabbetlerimle…
BeğenBeğen
şimdi bu yazıyı okurken ağlıyorum…..ben napıyorum allahım beni doğru yola ilet…Rabbimin neden kadınların eşlerine itaat etmesi gerektiğini belirtmesini anlıyorum çünkü mutluluk böle ..saygı böyle olşuyor..asıl sorun dik başlı olunca çıkıyor..arada kalıp dinimi yaşamak zor ..yetişmem çevrem ama içimden gelenler farklı arada olunca yanlış yaptığımı bilince canım acıyor..bilerek günah işlemek daha kötü sanırım..lütfen sizde bana dua edin Allahım NOLUR BANA YARDIM ETSİN ..yazılarınızı okurken daha içimde bi tarafım kızıyo bi tarafım acıyo..doğrusu bu ama ben bilerek neden kabul edemiyorum bilmiyorum ..
BeğenBeğen
yazıya gelip gidip bakıyorum..
hatta eşim bana akşam üzeri kızdı..bnde hemen bu yazıyı hatırlayıp..
alttan aldım…hemencik yumuşayıverdi..
allah razı olsun tekrardan ablacımmmmm
BeğenBeğen
maşaAllah ablacım
ne de güzel anlatmışsın
ne yorum yapılır ki bu yazının üzerine
Allah’ım bizi doğru yolundan ayırmasın
amin….
BeğenBeğen
ne deyim bilmiyorum ama su anda maalesef diyorum icimde yasadigim durumu o kadar iyi yansitmis bir yazi.yine süper.birsey söyleyeyim mi size sizinle birebir karsilasmaya o kadar istiyorumki ve aklima geldikce dua edecegi bu konuda
BeğenBeğen
Cahide Abla yazın her zaman ki gibi çok güzel. Üzerine söyleyecek sözüm yok. Konuyla bi alakası yok ama mümkünse bir ricam var. Geçen hafta cuma günü öğlen namazını kılıyordum. Annem cep telefonumdan aradı. Bende ona geri döndüm. Ne yapıyordun dedi. Namaz kılıyordum dedim. Aaa naptın, daha erkekler cumadan çıkmadı ki kılınmaz dedi. Bende şaşırdım tabi. Hiç böyle şey duymadım çok saçma sonuçta ezan okundu vakit girdi benim camideki erkeklerle ne alakam var dedim. Ne bileyim bize yıllarca hocalar böyle öğretti dedi. (şu mahallelerde küçük gruplar halinde yapılan haftalık sohbetlerden bhsediyor.) Ben içimde kuşku kalmasın diye araştırdım internetten her yerde bu yazıyor :”Kadınlar Cuma günü öğle namazını ezandan sonra kılabilirler. Erkeklerin cumadan çıkmasını beklemelerine gerek yoktur. Çünkü Cuma namazı kadınlara farz değildir. Fakat erkeklerin, hastalık veya yolculuk sebebiyle Cuma namazını kılamazlarsa öğle namazını, Cuma namazı kılınana kadar ertelemeleri müstehaptır.” ve o kadar çok aranmış bir konu ki yine şaşırdım. acaba böyle doğru bildiğimiz yanlışlarla ilgili bir yazın var mı, ya da yazmayı düşünüyor musun? bu konuda bizimle paylaşabilceğin bir kitap ya da internet adresi var mı? ne yazık ki araştırma okuma imkanı olmayan bir sürü insanımız hoca söyledi diye her şeye inanıyor. yanlışı uygulamakta direniyor. yol gösterirsen sevinirim. şimdiden Allah razı olsun. Bu saatte yazmamın sebebi geçen cumadan beri söylemi unutuyor olmam. hazır aklıma gelmişken paylaşayım dedim.
BeğenBeğen
Bu okudukların doğrudur canım. Her hocayım diye çıkıp sohbet verene itimat etmemek lazım. Ezan okununca namazını kılabilirsin.
Şu doğru bilinen yanlışlar bidatlerdir. Yazmak isteyipte bitiremediğim yarım kalan bir konudur. Zaman bulunca tekrar ilgilenmeye çalışacağım inşALLAh.
BeğenBeğen
cevapladığın için teşekkür ederim cahide abla. bu arada aklıma geldi. internet kocaman bir okyanus doğru bilgiler de var yanlış bilgiler de acaba sakıncası yoksa sen hangi siteleri takip ediyorsun paylaşabilir misin? dini konular, hadis vb. şeyler hakkında. ben kendimce doğruluğundan emin olduğum bir kaç yer buldum okumaya çalışıyorum ama sende bir kaç site tavsiye edebilirsen çok sevinirim.
BeğenBeğen
şey ben anlamadım galiba:) cevap yazmadığına göre bu paylaşamam mı demek yoksa şu an yoğunum daha sonra mı demek?:)
BeğenBeğen
Canım ben en çok islam tr. Cihad ruhu, namazzamanı net. adlı sitelere bakıyorum.İlmihal bilgilerini Ömer Nasuhi bilmen’in ilmihalinden alıyorum. Bu bilgiler hangi sitedeyse doğrudur. Fakat seninde dediğin gibi internet bir okyanus. Kaynaklarına çok iyi bakmak lazım.
BeğenBeğen
yaptığımız yanlışlardan biriside çok konuşup yorumlar yapıp nedense yaptığımız yorumları bir türlü hayatımıza geçirememiz.bizler sahabe gibi her öğrendiğimizi hayatımızda uygulaya bilseydik şimdi sahabe kıvamında olmasakda ona yakın müslümanlar olurduk.aile toplumun en küçük temel taşı olduğuna göre ailelerimizi sağlam ayakta durması için çaba sarfetmeliyiz.eğer biz müslümansak yeryüzünde dertlenmeden cenneti nasıl kazanalım.cennet bizden öncekilere bedava verilmediki bize verilsin.gönlümüz isterki bütün insanlar iman etsin ve allaha layık kullar olalım.dünyadada ahiretdede mutlu olalım.lakin bir imtihan dünyasında yaşıyoruz ve bizimde bunda nasibimiz var.ben eşimle birbirimize şimdikilerin deyimiyle deliler gibi aşık olarak evlenmedik.ama eşime o bir müslüman.yaradan ona değer vermiş ve benimde ona değer vermemi istiyor.eğer benim görevim ona saygı duymaksa muhabbet beslemeke beslemeliyim.huzursuzluk çıkararak hayatı hem bana hemde eime ve çocuklarıma zehir etmeye gerek yok.ben görevlerimi yaparak mesuliyetlerimi yerine getirmeliyimki karşı tarafı düzeltebileyim.bu demek karşımızdaki kişi herşeyi yapabilir.biz sınırlarımızı ve haklarımızı bilmeliyizve ona göre davranmalıyız.biz müslüman kadınlar her şeyi çekeceğiz her yapılanada adaletsizce katlanacağız.sabırlı olup pire için yorgan yakmayacağız.lakin eşimizden daha akıllıca kurnazca edeplice alçak gönüllüce hareket etmeliyiz.eşimizin ahlaksız olması bizim de ahlaksız davranmamızı gerektirmez.sapasağlam müslüman aileler kurulmalıki sağlıklı nesiller yetişsin ve değerlerini koruyabilsin. yoksa diğer müslümanların derdiyle uğraşmak yerine kendi sorunlarımızın içinde debelenip dururuz. kadın erkekten dört mertebede aşağı olmalıdır. yaşı,boyu,malı ve soyu kadın erkekten dört şeydede üstün olmalıdır güzelliği ,edebi, huyu ve ahlakı ,ve şüpheli şeylerden sakınıcı olması esselamü elayküm
BeğenBeğen
Zaman değiştikçe erkekleri de değiştirdi kadınları olduğu gibi.. Artık erkeklerde çalışan kadın istiyorlar.. Daha iyi arabaya binmek, daha rahat yaşamak istiyorlar.. Bunun içinde kadınların çalışmasını şart koşuyorlar. . Ben iki işte birden çalışıyorum, halbuki tek eşimin maaşı yeterken.. erkeklerin arasında başım açık çalışıyorum. İçim hiç rahat değil. Bir tek pazar günüm var, ne doğru düzgün evi çekip çevirebiliyorum, ne de kendime bakabiliyorum. namazlarımı bile doğru düzgün kılamıyorum. Eşimin ödü kopuyor işi bırakacağım da gelen para eksilecek diye.. Allah sonumuzu hayır etsin..
BeğenBeğen
Ne tevafuk, daha dün çalışan kadın isteyen erkek ve anneleriyle ilgili yeni bir yazıya başladım. Sıkıntılarından genelleme yaparak bahsedersen yazıya ekleme yapabilirim. Allah yardımcın olsun canım
BeğenBeğen
Yazımı okudunuzmu
BeğenBeğen
allah razı olsun ablacım insan bir bir yaptığı hataları daha iyi görebiliyor….iki kelime eksik söyleyip susmak ..nefse zor geliyor.rabbim yar ve yardımcınız olsun….
BeğenBeğen
birisiyle tanıştım. kızı evlenmek istiyor kadın önce kızı için diyorki ‘önce kaynanaya karşı gelmeyi kocaya her istediğinin nasıl yapılacağını öğrenmeden olmaz!’…..nasıl oldum anlatamam tüylerim ürperdi çok üzüldüm böyle nesil yatiştiriliyor hanımlaaaaaar. allah hayır etsin başımızıda sonumuzuda. nasıl oğlumuzu evlendireceğiz şimdiden korkar oldum. kızlarımızı yetiştirme tarzımız çok önemli. eğer bizler eksik yetiştirirsek onların evliliğinin durumu bize dayanır. artık ne şekil dayandığınada bağlı, iyi gidersede sebebi oluruz kötü gidersede….gerçekten çok üzülüyorum.kendime gelinceeeee, evet bende yazıdan sonra düzelteyi artık davranışlarımı diyorum ama nasıl oluyorda tekrar unutuverip çirkinleşebiliyorum bilmem.kaprislerim küsmelerim alınganlığım bütün bunlar için allaha hep dua ediyorum istemediğim kötü huylarımdan arındır diye, inşallah hepimizi arındırırda daha huzurlu yuvalarımız olur.gerçekten kalemine ve yüreğine sağlık cahide hanım bizi kendimize getirmeğe çalıştığınız için…
BeğenBeğen
kocamin iki kotu huyu var biri sigara icmesi. digeri bence daha da kotu ne namaz kiliyor ne de oruc tutuyor. o kadar soyledim bu ramazan heveslesin diye kac kere sahur kurdum kalkmadi. ben sagligimdan dolayi ouc tutamiyorum.ancak namazimi kilarim cok sukur. bana ramazanda niye teraviye gidiyorsun diyor. oruc tutmayan teravih namazina gidemezmis bir de boyle garip saplantilari var. cok sukur eziyeti lafi sozu yok. ailelerimizle de ilgili sikintilarimiz yok. ancak bu konu beni uzuyor. ona dinde zorlama olamayacagi icin israrda edemiyorum. ne diyeyim allah dogru yola yonlendirsin. mevlam cok buyuk…
BeğenBeğen
kendi kotu huylarima gelince hayatimda cok sikintilar cok imtihanlardan gectigim icin hic bir seyi kafaya takmam. delisi disina dedikleri tiplerdenim sanirim. kotu huyum gevezeyimdir ama ici bos tenekelerden degilim onu iyi biliyorum.her seyin bir oluru vardir bence. allah kisiye ser gibi gorunse de hayirlisini yazar. buna cok inananlardanim. birde tepmede catim, onumde lokmam birde kimseye muhtac degilsem benden huzurlu kim var. hele ki allahin sevgisi insanin kalbindeyse o yurekle ne de guzel yasanir.hayatta inanin kavgaya cekismeye hay huya auyiracak vakit yok. yasam degerli. inanin 9 sene diyaliz makinesiyle yasamis biri olarak diyebilirim ki bir yudum su begenmediginiz idrariniz bile oyle bir kiymetli ki. sukretmeyi elimizdekilerin kiyetini bilelim.bir de kisi kendini severse cevredeki insanlar biile farkli oluyor baska gorunuyor en kotu bile guzel gorunuyor goze. mutlu olmak huzurlu yasamak herkesin kendi elinde. kotuyu iyi etmek iyiyi de kotu etmek gene insanin tekelinde. degistiremiyorsaniz da oldugu gibi kabullenmek ya da hazmedemeyeceginiz noktalara vardiysa isler kendinizi korumak adina geri cekilmeniz. hayata bir kere geldigimizi de unutmamak lazim.
BeğenBeğen
ben evli bir erkeğim. yukarıda anlatılanların çoğu evliliğime uyuyor. benim hatalarım ve hatta suçlarım da var elbette. diyorum ki, herhalde bu ağır sınav önceki günahlarımızın bir sonucu.
yukarıda bir bayanda olduğu gibi bizim evde hep kadının dediği olmuştur. çünkü öyle bir cıngar çıkarıyor ki, ben komşulara rezil olmamak için, eşimin psikopatlığına daha fazla maruz kalmamak için susuyorum. ve hatta bu durum bana öyle çirkin ve tiksindirici geliyor ki, kaçıyorum kendisinden.
dikbaşlığından yılmış durumdayım. evli kaldığım her gün eziyet oldu benim için ve onun için de tabi.
ben bir söylesem o yüz söylüyor. abartı değil. kimsenin arkasından iş çeviren kötü bir insan değil. ama dili ve artık terbiyesizliğe varan saygısızlıkları yüzünden babasının bile bedduasını işitmiştir.
6 yıllık evliyiz ve şimdiye kadar evde benim verdiğim hiçbir karar uygulanmamıştır. eninde sonundan kah cıngar çıkararak kah benim ailemle kavga ederek, neticede kendi dediği olmuştur. ve bu huylarından iyice iğrenmeye başlamış durumdayım.
çoğumuzun ruh sağlığı için ömrümün kalanında sadece katlanmam gereken psikolojik hasta bir insan olarak görüyorum. gerçekten de öyle. okb midir, şizofren midir, başka bir şey midir bilmiyorum. ama güya kendisini hasta çıkarıp sorunlarımızın suçunu üstüne atacağımı iddia ediyor.
dırdırından ve cıngarlarından kaçmaya çalıştıkça peşimden geliyor sürekli. kene gibi yapışıyor. korkaksın kaçıyorsun diyor, ama o denli pis dırdır yapıyor ki söylenmeye başladığı anda evden anında uzaklaşmak istiyorum. annesiyle bir olup yan odadan saatlerce bana laf işittirmekten çekinmiyor.
başkasının yanında kocasını azarlayabilen, misafirlikte kocasına çay ikram etmekten imtina eden bir kadından kime hayır gelir a dostlar? sonra bazen yumuşuyor iyi haline tekrar dönüyor.
bu kadar şey arasında, ne uyku kaldı ne düzen. ben uyurken gürültü yapma desem inadına yapıyor. sabah kapıyı açık bırakma çocuk geliyor desem inadına açıyor, ben mi kapatacakmışım diyor. aylardır her gün işyerine yerde seccade üzerinde uyumaya çalışmaktan sırtıma ağrılar girdi. sonra çocuğa bakmakta bana yardım etmiyorsun diyor. aylarca iş de yapamadığım için işlerim de büyük ölçüde kötüleşti ama bunu anlaması mümkün değil.
temizlik ve düzen takıntıları var ama inanmıyor. bir çorba istesem yorgunum diyor ama sonra 2 buçuk saat temizlik yapmaktan kendini alamıyor. yazın eve toz girmesin diye pencereler sürekli kapalı, evde sürekli pişiyoruz. yaz vakti çocuklara kazak giydiriyor. iki pencere açık olsa cereyan takıntısı var. 2 günde bir de sürekli temizlik halinde.
temizlik yüzünden yemeğe vakit ayıramadığı gibi namazlarını da sonraki ezanın okunmasına son 10 dakika kala kılıyor. o da eğer çocuğun bir işi çıkmazsa tabi.
sofrayı kursa tek başıma yiyorum, zira o mutfağı temizlemeden oturmuyor. çocuk yüzünden evde yemek pişmez oldu. haftada bir akşam çorba ile geçiştiriyor. tabi çocuk varken bir çorbayı ancak 1 saatte yapabiliyor. ayda bir kez ev yemeği yesem şükrediyorum. ne doğru dürüst yemek, ne bir şey. bir tava biber kızartması 2 saatte pişer mi bayanlar? sıçramasın diye sayarak bir kaç biber tavaya koyulup etrafına çin seddi örülür mü?
ben de sürekli işte yemek yiyorum. güzel yemek sipariş versem eşim işte yemek yiyemiyorken vicdan azabı duyuyorum ve bu yüzden ekmek arası, börek vs. kalitesiz şeyler yiyorum.
annesi de sürekli dırdırla fitneliyor. kızına sürekli “onlar kötü sen onlara uyma” diyor, sonra da evliliğinize karışmıyorum diyor. birçok özelliğini annesinden almış ama farkında değil. kaynanası da kötülük etti ama sayesinde 2 yıldır ailemle de görüşmediğim halde hala eski meseleleri yaşatıyor.
sırf kendisini azarladı diye kayınpederine haddini bildiren bir gelinden kime hayır gelir, siz söyleyin. sürekli aile mahkemesi kurup beni yargılatmaya çalışıyor. evin kabadayısı olmuş durumda.
boşanmayla korkutuyorum olmuyor, nisa 34’teki yatakları ayırmayla, dövmeyle tehdit ediyorum olmuyor. 6 yıldır bir kez bile vurmadım ama kendisi bir kez yeltenmiştir. halbuki bir vursam yere serilmesi bir olur ama öyle bir şey hiç olmadı. yine de çokça diliyle o kadar üzerime geldi ki sırf çocuk görmesin diye buna yeltenmedim. yoksa şimdiye kadar yüzlerce kez dayağı haketmiştir.
tek derdi sözde eşitlik ama o bile değil. kendisi evin efendisi olmuş, bense kılıbık bile değil. bense bakmakla mükellefim ama bu sorumluluğun yetkisinden zerre kadar eser yok.
sürekli emir veren biri değil ama bir evde kocanın kararına bir kere bile uyulmaz mı be kardeşim! bir erkeği böylesine küçük düşürmek olur mu? kocasından emir almak zor geliyor, ama bir işte çalışıp müdürden emir almaya can atıyor. bir şey almak istediğinden hayır desem, ben çalışıp alırım diyor. bu yüzden bu kadar yıl boyunca ben istesem de istemesem de onun istediği her şey olmuştur. benim istediğim şeyler olduğunda da eğer o istemiyorsa olmamıştır.
artık yanında bir dakika bile durmak istemiyorum. bu pazar gününü evimde ailemle geçireceğim yerde, yine şirkete gizlice uyumaya geldim. mümkün olduğunca da eve geç gitmek istiyorum ki onun bu halleriyle karşılaşmayayım.
çocuk doğduğundan bu yana gündüz o uyurken sen de uyu diyorum ama bunu da dinlemiyor. çocuk uyurken de sürekli temizlikle uğraşıyor. uykusuzluktan ve tahammül edemediği için de çocuğumuzu sürekli azarlıyor ve dövüyor. sonra da pişman olup çocuğu seviyor. çok çocuk istediğim halde 1 çocuktan bile pişmanım.
her gün evliliğime lanet ediyorum. allah bana, eşime ve herkese sabır versin.
sonuç olarak psikolojik hasta olduğunu düşünsem de, hastalığını ve tedavi olmayı kabul etmeyip, aile hayatımızı cehenneme çeviren bu kadının cennet’e gidebileceğinden emin değilim. ama kendisi için ve herkes için de dua ediyorum ki, ahiret hayatına göre bu yaşananlar birkaç dakika bile değil. her şeye rağmen cennet’e beraber el ele çocuklarımızla gireceğimizi hayal ederek huzur bulmaya ve sorunlardan kaçmak için kendisinden uzak durmaya çalışıyorum.
allaha emanet olunuz.
BeğenBeğen
😦 Rabbim yardımcınız olsun 😦 😦
BeğenBeğen
Allah yardımcınız olsun,çok üzüldüm:((
BeğenBeğen
Bu tarz insanların hep suyuna gitmelisiniz başka çare yok gibi. Biraz güler yüz ve tatlı dil işe yaramaz mı acaba?
BeğenBeğen
Allah yar ve yardımcınız olsun . Eşinizin ve kaynananızı Rabbim ıslah etsin hidayet versin . inşallah allah korkusu olsun yüreklerinde rabbim size hayırlı eş etsin çocuğunuzuda size bağışlasın . sabrın meyvesi güzeldir . iyi düşünün iyi olsun
BeğenBeğen
bi de eşinizi dinlemek isteriz..
BeğenBeğen
Yazdiklariniza katiliyorum..Ancak evlilikte en onemli nokta bence koca ve karinin arkadas olabilmesi ve her iki tarafinda anlayis sahibi olmasi..cevremde gozlemledigim kadariyla arkadas olabilen ( yani dertlerini sevinclerini paylasabilen, uzunca sohpet edebilen) ve sorumluluk sahibi ciftler en iyi evlilige sahip ciftler..ozelliklede sehirlesme yuzunden yalnizligin hizla arttigi gunumuzde paylasim giderek dahada onemli hale geliyor.sirf kendini dinleyecek birilerini bulamadiklari icin psikologa giden insanlar var..
BeğenBeğen
Bende evliyim ama çok pişmanım hiç birşeyimiz uymuyor resmen beni kandırdı evlenmeden bana kendini dindar gösterdi ben muhafazakar yaşayan biriydim.ahlakı güzel olsa ibadeti Allahla kendi arasında çok çaresizim tam bir pisikopat en ufak şeylerde bağırıp çağarıyor rezil oluyorum komşulara sesimi bile çıkarmıyorum ne yapsam suç izinsiz bi yere gitmem temizlikti yemekti elimden geleni yapıyorum kaç kere evden kovdu beni gitmeye kalkıncada gidemezsin diyor oturtuyo sana hiç bişe vermem bir bavulla git diyor okadar çeyizim var altınlarımı aldılar tekme tokat dövdü beni haksız yere benim aileme hiç saygısı yok babam rahmetli ona iftiralar küfürler ediyo çok zoruma gidiyor artık aynı annemede ama kendi ailesine karşı benden köle olmamı istiyor ben buna mecbur değilim annesi desen yakamı bırakmıyo köle gibi görüyorlar beni hakkımı helal etmiyorum,diceksinizki boşan o zaman inanın bunu istiyorum ama kendi alilemin maddi durumu iyi değil aslında bir annem var kadın cağız bide küçük yer bizim orası dedikodu olur diye yani çek diyor bana,Allahıma sığınıyorum bana inşallah her tarafını kanser sararda ölürsün diyor sana dünyayı dar edicem ölümün benim elimden hep tehdit kendimi insan olarak görmüyorum artık şu dünyada sanki garibim kalabalığın içinde yalnızıinsanı eşi haytdaki dayanağı olalı arkadaşı güvendiği iki kelime edemiyorum hep o biliyor.günahamı giriyorum bilmiyorum Allahım benim canımı imanlı bir şekilde tez zamanda al diyorum.
BeğenBeğen
Böyle erkeklere de mi secde edelim yani? Üstünlük takvada değil miydi? Bu durumda sabretmek bir zorunluluk mu yoksa fazilet mi? Öyleyse boşanmayı Yüce Allah neden helal kılmış.
Özellikle erkek hocalar tarafından sürekli erkek üstünlüğüne vurgu yapılmasını üzülerek izliyorum. Kadının kadına yaptığı ise daha beter. Fatıma annemiz Hz.Alinin yanında nasıldı acaba? Babası (SAV) kızının kocasına secde etmesini mi yoksa güzel-anlayışlı-hoşgörülü davranmasını mı tavsiye etmiştir (ki o zaten öyledir.) Yukarıda yazılan hadislere dayanarak toplumumuzun yarı cahil, kötü huylu erkekleri karılarını aşağılıyor. Çok yazık…Böyle yazıların yerine hakkı ve sabrı tavsiye etmek, güzel ahlakın asıl üstünlük olduğunu vurgulamak, ilk önce Müslüman kadınlarımızın görevidir. Biz kendimize saygı duymazsak erkekler neden bize saygı duysun ki? Sonra erkekler karşınıza geçip bu çağda hayatın pekçok yükünü taşıyan kadınlara (ev-çocuk-iş-koca-ibadet) haktan bahsediyor. Karısını da ikinci hanımı istemeye gönderiyor. Ki erkeğin ailedeki fonksiyonu düşünülünce (çoğu elinde kumanda, oturup hizmet bekler) kimin daha çok hakkı geçtiğini Rabbim elbet daha iyi bilir.
BeğenBeğen
kadının erkeğe secde etmesini isteyen kim hadisi yanılış anlıyorsunuz ve yanlış algı oluşturuyorsunuz. bu konuda bilgisizce konuştuğunuz belli oluyor kardeşim lütfen araştırın ve bilerek konuşun
BeğenBeğen
Ah ! Sevgili kardeşim yazdıklarını okurken sanki kendimi gördüm ,aynı şekilde benimde eşim bana eziyet ediyor,sokağa çıkalım diyor çıkıyoruz sokakta insanların arkadaşlarının arasında devamlı bana aşağılayıcı sözler söyleyip beni rezil etmeye çalışıyor ,ben yapma böyle deyince bu sefer bağırmaya başlıyor,evde bir anı iyi bir anı kötü cinsel duyguları kabarınca çok iyi hevesini aldıktan sonra tek kelime etmem bile suç devamlı bir aşağılama ,bağırma bir şey söylesem sus çok konuşuyorsun söylemesem konuşsana neden susuyorsun diye tekrar kavga çıkarıyor hatta hızını alamayıp şiddet gösterdiğide oluyor,ailem kimsem beni koruyacak gideceğim hiç bir yerim yok,artık son son beni öldürmeklede tehdit etmeye başladı,her gün Allaha dua ediyorum ,çeşitli dualar edip üstüne üflüyorum ama nafile ailesi desen ilgisiz ,umursamıyorlar,kişiliğimi,arkadaşlarımı ,her şeyimi kaybettim ,konuşup derdimi anlatacağım kimsem yok,bazen zaten anlatsamda ne faydası olacak diyorum,artık derdimi Allahım ile paylaşıyorum ,bazen senin gibi canımı alması için dua ediyorum,günah olduğunu bilmesem kendim alacağım ama günah,hayatta tek başımayım ve bunu bildiği içinde elinden geleni arkasına koymayıp her türlü zulmü yapıyor,artık evden çıkmıyorum,kimseyle görüşmüyorum,Allahımın canımı alacağı günü bekliyorum.Allah tez zamanda hayırlısı ne ise o şekilde kurtarsın bizi
BeğenBeğen
Allah yardimci olsun
BeğenBeğen
Degerli hocam benim size sorum olucak ben esimle severek evlendim. Ama esim benimle yasamak istemiyor annesiyle kalmak istiyor . Her ne olursa benim fikrimi almiyor .her olayi annesiyle konusuyor. Ve ben bu durumdan kirilmaya basladim.ben onun karisiyim yeni ailesiyim.bunu esiminde bilmesini istiyorum. Beni seviyor hissediyorum ama deger versin ve yardimci olsun istiyorum. Bu hususta ne yapmaliyim. Cevabinizi bekliyorum.
BeğenBeğen
Ben eşimden 7 aydır ayrıyım..beni aldattı..hemde defalarca..bende tasımı tarağımı ve çocuğumu topladım ve geldim memleketime..
eşim sözümana abdestli namazlı ve inaçlı biri…şimdi ne bir araya gelmek istiyor nede ayrılmak.ayrılmak istemiyorum demiyor ama ayrılmıyor…beni suçluyor iyi bir eş olmadığımı söylüyor..aldattığınıda kesinlikle kabul etmiyor…çok üzgünüm .ben iyi olmak islamı birlikte yaşamak istiyorum ve onu çok seviyorum..çok şiddet gördüm evden kovuldum aldatıldım ama yinede eşimden vazgeçemedim…benim hatalarıma gelince çok dikim ..haksızlığa gelemiyorum..çenem hiç durmaz hemen cevap veririm..bana 1 yıl öce zorla itiraf etmişti..aklımda 2.5 yıldır birisi var diye..11 yıllık evliyiz..ben kapalıyım..o hep açık bakımlı çook kibar alımlı ve kendinden yaşça büyük kadınlara bişeyler hissediyor..ve ben hep bunu hissedip ortaya çıkarıyorum…bu seferde kendinden 8 yaş büyük biriyle,benim tanıdığım bir bayanla bişeyler yaşamaya başladı..sonuç 7 aydır ayrıyız..ve hiç pişmanlığı yokk..her zaman olduğu gibi yine ben barışalım diyorum..sen benim için öldün diyor…..ne yapmalıyım bilmiyorum çoook dua ediyorum..
BeğenBeğen
selamünaleyküm cahide hanım.yazdıklarınız çok güzel Rabbim sizden razı olsun.Fakat ben aradığım cevabı bir türlü bulamıyorum.Ben sohbetlere gitmek istiyorum haftada bir gün olmadı bir kere.Ama eşim izin vermiyor mahallede olursa tanıdığımız kişilerle gidebilirsin diyor bende tamam dedim ama o ortamda hoşlanmadığım şeyler ve kişiler oluyor feyz alamıyorum.Benim gitmek istediğim yer ise çarşı dediğimiz vasıtayla 15 dk süren bir mesafede.Oraya kesinlikle göndermem diyor.E buradada benim gidebilecegim bir ortam yok ve ben ilim meclislerinde bulunmak istiyorum kendimi kotu hissediyorum bunuda her firsatta esime soyluyorum biraz ustune gidesim geliyor.Kendisi namazlarini kilar helal harama dikkat eder.Ama maneviyat hic yok.En ufak biseyde kirar kalbimi en agir sozleri soyler benim anlam veremedigim bi sekilde.Fazlasiyla rencide eder baskalarinin yaninda bile.Ben ona oyle bisey yapmadigim halde.Kendisi arkadaslariyla toplanip haftada bir boyle bir mecliste bulunuyor ama bana gelince yok diyor.Ne yapmaliyim boylece beklemelimiyim yoksa ilim ogrenmek farzdir diyip bildigimimi yapmaliyim nolur bisey soyleyin hic huzurumuz kalmadi bu yuzden.Allaha emanet olun Selametle..
BeğenBeğen
Ve aleykumselam kardeşim. Seni anlıyorum, salih niyetini takdir ediyorum ama burada sana düşen eşine karşı gelmemek. Bu nefse çok ağır gelir biliyorum ama bu konuda eşinle cedelleşmek, onun izni olmadan gitmek sana hiç bir şey kazandırmaz. Eğer istersen internetten ilim öğrenmen hiç zor değil. Hatta internet üzerinden dil öğrenenler bile var. Dersleri aynı düşüncede olduğun insanlarla beraber yapmak çok daha güzel ama aile huzurun da önemli kardeşim.
Eşlerimiz mükemmel olmayabilir. Bizlerde mükemmel değiliz. Elimizde olanın kıymetini bilmeli ve iyi geçinmeye çalışmalıyız. Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu unutmayalım lütfen. Allah yardımcın olsun kardeşim
BeğenBeğen
cahide hanım bir süredir sizi takip ediyorum sizin gibi müslüman bir hanımın görüşlerini saygıyla ve ilgiyle takip ediyorum ancak bu konuda soru soran bayanı yanlış yönlendirdiğinizi düşünüyorum müslüman bir hanım ilim öğrenmek için önce kocasına başvurmalı eğer onun bilgisi yeterli değilse izin vermese bile ilim öğrenebileceği yere gidebilir şeklinde bir fetva biliyorum hanım arkadaşa biraz daha araştırıp konuyu iyi öğrenmesini tavsiye ederim
BeğenBeğen
merhaba cahide hanım.Önceleri sizin yemek tariflerinizi takip ederdim ve oldukça da severdim tariflerinizi. Şu sıralar hayattan tat alamamaktayım maalesef. Çünkü eşimle boşanmanın arifesindeyiz. Ben sorunlarını paylaşabilen biri değilim ama bu sayfada okuduklarım ve insanların düşünceleri beni kah umutlandırdı kah söndürdü. Bu yüzden başımdaki musibeti sizinle paylaşmak istiyorum.
Eşimle 7 yıl önce severek evlendik. Birimiz batılı diğerimiz doğulu. Aile kültürlerimiz ve bu hayattaki normlarımız oldukça farklı. Ben daha modern ve bilinçli bir ailede yetiştirildim. Eşimse daha çok anadolu kültürüyle büyümüş ve kadını hep ikinci planda olduğu bir toplum içerisinde yetiştirilmiş biri. Ancak ikimiz de müslümanız Elhamdülillah.Ben de memurum eşim de. Bu güne kadar iyi günümüz de oldu kötü günümüzde. Ama genel olarak bakınca benim ve çocuğunun mutluluğu için çalışan parasının hesabını bilen iyi bir eş oldu hep. Ben de yoğun çalışma tempoma rağmen bir gün dahi yemeğimi, temizliğimi ihmal etmedim. Sorunlarımız onun ailesinden dolayı baş gösterdi. Beni aslında hiçbi zaman kabullemediler. Her ne kadar bunu eşime farklı gösterseler de ben bunu hep hissettim. Uzakta oturuyoruz zaten iki aileden de. Ama bu aile mevzularından dolayı hep tartışmalarımız oldu. Aslında hergün tartışan ya da evinden kavga eksik olmayan insanlar değiliz ama şu var ki benim eşim çok kinci birisi. Benim 5 yıl önce bir sözüm ya da 4 yıl önce yaptığım bir hatayı yüzüme vurarak küslük yapıyordu. yeri geliyordu 25 gün küsüyordu. Hiç konuşmuyor, yatağını ayırıyordu. Biz gene tartıştık ve eşim benden boşanmak istediğini söyledi. Şok oldum çünkü ortadaki neden küçüktü bence. Ama anladım ki bu buz dağının görünen yüzüymüş yalnızca. O senelerce yaptığım hataları hiç affetmemiş, Ona söylediğim sözleri hiç unutmamış. Oysa bana neler yaşatmasına rağmen ben birini bile aklımda tutmamışken. Yeri geldi şiddet gördüm. Yeri geldi hakaret gördüm gene sabrettim. Çünkü yuvamı ve eşimi sewiyordum. Şimdi bana evliliği kurtarmanın tek yolunun onun koyduğu kurallara bağlı olamamla mümkün olduğunu söylüyor. Bunlardan en çok içimi acıtanı sizlerle paylaşmak istiyorum lütfen beni kendinizin yerine koyun. Beni varsa kız evladınız yerine koyun. Ailene eğer ben izin verirsem gideceksin diyor. Benim mesleğimden dolayı zaten ailemle görüşmem sene de 1 kez oluyordu. Bu da onun iznine bağlı olacakmış. Ve benim maddi olarak bi gelirim olmayan bi annem var. Anneme yardım etmesini istediğim zamna da bakarız ben gereğini yapıcam tarzı cümlelerle konuyu kapatıyor. Annem açken ben nasıl tok yatabilirim. O sıkıntıdayken ben nasıl huzurlu olabilir. Eşim ben onu kimseye muhtaç etmem dese de bu konuda ona güvenemiyorum. Para olarak da sana haftalık harçşıl vereceğim benden habersiz eve bi iğne almayacaksın bana sorcaksın izin verirsem alacaksın diyor. Bu reva mıdır. Ben bütün kazancımı ona verirken verdiği paranın da hesabını sorması hak mıdır. evet evine deyim yerindeyse yağdıran bi adam ama dayatmaları beni çok zorluyor. Kabul etmezsem de boşanacağını söylüyor. Ben eşimi çok seviyorum ve yuvamı yıkmak istemiyorum ancak hayırsız bi evlat da olmak istemiyorum…Lütfen bana bi çözüm yolu gösterin. Okuyandan da yazandan da Allah şimdiden razı olsun…
BeğenBeğen
Şahsi görüşüm eşinizi teklifini sabırlı bir şekilde bir sure denemeniz. Öyle sanıyorum ki eşiniz sizin ona olan sevginizin ölçüsünü merak ediyor. Ve inanıyorum ki sizi annenizle olan ilişkiniz de pişman etmeyecek biri. Ben de aşağı yukarı sizin kadar evliyim. Bizim de farklı problemlerimiz var ve ben de annemin söylem ve benden isim konusundaki beklentileri yüzünden eşime karşı güvensiz biri oldum ve sorun yaşıyoruz. Ama anneme giderken ondan izinsiz ya da rızasız gitmem. O da küs olarak gitmek istemiyorsam gitme demedi şimdiye kadar. Harcamalariniz konusunda tek taraflı yorum yapmak sağlıklı olmayabilir acaba çok mu alışveriş yapıyorsunuz bilmiyorum ama dediğim gibi yazdıklarınızdan anladığım esiniz itaatkar bir hanim istiyor. Evde iki başlılık istemiyor, bu erkeğin fıtratında olan birşey. Sizin onan karşı ona olan sevginizden dolayı itaat ettiğinizi gördüğünde o da sizi olan güvenini pekiştirip sizi mutlu etme yolunu seçecektir. Ki adam zaten bana bırak demiş. Simdi eşinizin teklifini değerlendirmeden boşanırsanız bence pişman olursunuz. Ama denerseniz kuvvetle muhtemel mutlu olacaksınız, yok siz gerçekten samimi şekilde uzerinize düşeni yaptıktan sonra yine boşanırsanız da vicdanınız da rahat olur, hesabınız da. Yarin çocuğunuza karşı evliliği kurtarma sorumluluğunuzu da yerine getirmiş olursunuz. Direk boşanınca esinizin gözünde annenizi ona tercih eden bir kadın olacaksınız. Ama evlilik bir tercih meselesi değil ki, ya annen ya ben dememiş zaten kocanız. Ortada buluştur un esinizLe annenizi çünkü ikisini de seviyorsunuz. Seçime gerek bir durumunuz yok. Biraz nefsinizi terbiye edip sabir edin arkadaşım.
Benim konum daha başka bende annemin isteğiyle isimi eşimin isteğiyle helal evimi ve çocuklarımın bakımını seçme sürecinde annemin isini bırakma çocuklarına kim bakarsa baksın ben köye yeni yaptığım evimi bırakıp gelemem hırsız girer yolarlar, senin çocuklarına bakamam demesi hezeyanıni yaşıyorum… erkeğe güvenme, çocuğa güvenme ama isine güven sürekli bu fikirlerle paranoyak oldum. Güvensiz dünyada yasamak çok zor.guvenmedigin adamlar ayni yatağa nasıl gireceksin demiyorlar… anneniz hayatınızda eşinizi de etkileyen kararlar almanızda size yon veriyorsa ve eşiniz düzgün bur adamsa bence önce eşinizi dinleyin. Sizin durumunuzda olsam ve boşansam annemin ilk suç bulacağı kişi ben olurum. Adamı neden soğuttun der bana eminim ama benim eşimle olan ilişkime evimin cocuklarimin gidişatına ve tercihlerime yon vermekten sakınmaz.. Bana da dua edin lütfen.
BeğenBeğen
Çok güzel cevap vermişsiniz Hatice hanım kendi adıma Allah razı olsun sizden. Gülsema Hanım bencede sabredin. Bende yaşadım sizin yaşadığınız problemleri. İkinizin yaşadığını karışık yaşadım halada yaşıyorum. Sabretmek gerekiyor. Bazı şeyleri kabul edince şak diye düzelmiyor, eşiniz sizi denemeye devam edecektir emin olun. Bi süre ki bu bazen beklediğinizden daha uzun olabiliyor sabredin. Kıyaslama yapmak istemiyorum ama benim eşimde kadınların 2.plana atıldığı, kocaları için hayat yaşayan, hayatı paylaşmayan ama erkeğin her yükünü kadının çektiği bir anlayışta yetişmiş. Ben bunu dinimizin emrettiğini düşünmüyorum. Dinimizin emrettiği şey evet kadının itaati ama erkeğin her yükü kadına yüklemesi değil. Doğum yaptıktan sonra ailelerimiz arasında çok ufak birşeyden problem çıktı, 2 tarafta alttan almadı. Sonuç benim evliliğime yansıdı. Olan en çok bana oldu. Başlarda çok dik durdum eşim aileme birşey dedikçe bende demediğimi bırakmadım. Elime birşey geçmedi. Sonra duruldum cevap vermez oldum, eşimde ailesi de zamanla anladılar yanlış yaptıklarını. Hala da yanlışlar yapıyorlar. Kaldıramadığım şeyler hala oluyor, içime atıyorum olan bana oluyor. Mümkün mertebe ailenizi evliliğinize karıştırmayın.
Hatice hanım ben sizin yerinizde olsam çocuğum için işimden vazgeçerdim. Bana bu tercihi çok diretmeme rağmen eşim ve ailesi vermedi. Ailesi çok etkin oldu bu konuda. Çocuğumdan benden çaldılar, bunu Allah’a havale ettim alacaklıyım o konuda, eşimden ve ailesinden. Para öyle yada böyle bulunuyor. Çalışmama tercihi sizindir ama kendi yaşadığımdan tecrübeyle keşke çalışmasam konusu kafanızdan geçiyorsa bilin ki çocuğunuzu annenize dahi bırakıp gitseniz her olanda çocuğuma kendi baksaydım hissiyatı yakanızı bırakmıyor. Ben şimdi çevremdeki herkese söylüyorum eğer imkan varsa ücretsiz izin alın hatta o denli imkan varsa çalışmayı bırakın. Çünkü ben çalıştığım halde eşim benden ev işi hizmet kadınlık herbir şeyi tam olarak bekliyor. Ben onun para getirme yükünü paylaşıyorum ama o benimle eve dair hiçbir yük paylaşmıyor. Bu durumda çalışmak benim için enayilikten başka birşey olmuyor. Ben kendi hayatıma baktığımda bunu görüyorum. Neden iş bırakmıyorsun dersen o güç şuan yok bende. Tatlılıkla eşime kabul ettirdiğim zaman anında bırakıcam. Başka alanlara yönelmeye çalışıyorum, daha esnek ve manevi açıdan beni tatmin edebilecek işlere. Ve hep dua ediyorum Rabbim hayırlısıyla iş hayatından beni kurtarsın diye.
BeğenBeğen
İmam Cafer-i Sadık (a.s)’dan şöyle rivayet edilmiştir: “Medine’li Müslümanlardan bir kişi bazı işleri için (yolculuğa) çıktı. Çıkarken hanımından o dönünceye kadar evden bir yere çıkmaması için söz aldı. Bu arada kadının babası hastalandı. O birisini Resulullah’a göndererek, kocasının yolculuğa çıktığını ve dönünceye kadar evden çıkmaması için söz aldığını, fakat bu arada babasının hasta olduğunu ve babasını ziyaret için izin verip vermediğini Resulullah’a sordu. Allah Resulü cevaben: “Hayır, evinde otur ve kocana itaat et.” buyurdu. Bilahare babası vefat etti. Bu sefer kadın gidip de babasına namaz kılması için izin istedi. Allah Resulü yine: “Evinde otur ve kocana itaat et.” buyurdu. Böylece kadının babası defnedildi. Bu sefer Allah Resulü birisini kadına yollayarak şu mesajı iletti: “Hiç şüphesiz Allah, kocana itaat ettiğin için seni de, babanı da bağışladı.”
BeğenBeğen
Cahide ablam yazını gözyaşları içinde okudum:( halen ağlıyorum. Keşke bu yazı 6ay oönce ciksaydi karşıma. . Çok hatalar yaptım ben çok pişmanım:( esimle 6 aydır ayrı yaşıyoruz.6 ay önce dava açtım sebep eşimin beni sevmemesiydi senden bıktım sevmiyorum seni dediği için bitti yuvam:( o kadar dua ettim ki her gece ağladım tovbeler ettim yuvami yeniden toparlayim diye olmadı abla istemedi:( bana sabret diyende olmadı:( eşimin gözü hep disardaydi kadınlara çok zaafı vardı bana sen bana yetmiyorsun dedi dayanamadim gönlüm kırıldı ve dava açtım. İlk duruşma olmadı ama onu çok özlüyorum keşke sabretseydim dayansaydim abla içim çok acıyor:( şimdi o çok mutlu bense perperisan. Nolur bana dua edin bi mucize olsun hayatım alt üst oldu abla ölüyorum hergün 😦
BeğenBeğen
“Hiç kimse kendisi için gizlenen müjde ve mutluluğu bilemez…” – Secde Sûresi – 17. Ayet
Lutfen uzulmeyin. Olanda hayir vardir. Kendinizi uzup tuketmeyin esine bunlari soyleyebilecek, uzulmesine goz yumacak merhametsiz biri icin. Allah karsiniza size layik, kiymetinizi bilecek, sizi el ustunde tutacak birini cikarsin tez vakitte Insallah. Unutmayin bizler Allah’in emanetiyiz eslerimize. Sabredilecek sey var
bir de sizinki gibi izzetli durup serefini degerini hakarete maruz birakmamak gereken durumlar var. Allah sizi feraha cikarsin.
Sems-i Tebrizi demis ki ‘Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
BeğenBeğen
Cahide hanım yazdıklarınızı okudum. Ben bir bayan olarak evlenmeden önceki dusuncelerimle birebir ayni ve ailemin beni yetiştirme tarzıyla ayni düşünceler. evlendigim de yıllarca eşimi ve ailesini aynı şekilde saygıyla kabullendim. Fakat yaptıklarıma karşılık çok canımı yaktılar. Şimdi çok pişmanım değmeyen insanlara kendimi yorduguma. Bana yapılan haksızlıklar canımı hala acıtıyor.yillarca sabredip kimseye anlatma dan düzelir ümidi ile beklemek beni depresyona soktu. 23 yıllık evliyim depresyon hastasıyım. İkinci çocuk yapamadım. Heran evliliğim biter diye ayrıcada hasta oldugum için bakmayacağım .şimdi en başından boşanmadigima coook pişmanım. Kocam ne beni ne oğlumu nede evliliği haketmeyen bir insan. Şimdi bu insanın bu şekilde mutlu yaşaması .kendisini mükemmel görmesi . Benim buna gerçekleri haykirmadan içime atmam. Yanlış bir davranış değilmiş. Ben sağlığımi kaybettim. Siz cennet vaad ediyorsunuz. Ben hamile kaldığım halde ikinci çocuğumu doğurmaktan vazgeçtim. Hastayım çünkü. Lütfen bu yanlış görüşleri genç kızlarımıza doğru gibi gostermeyelim . Kızlarımızın canı yanmasın . Hak etmeyen erkekler mutlu bir hayat yaşamasin bizim sayemizde. Ben çalışan bir bayanım parana el koydu. Beni ve oğlumu perişan halde yaşattı.simdi söylüyorum hatasını anlamak yerine kendini haklı çıkartacak bahaneler gösteriyor.benim ailemi eve sokmak istemediler.oysa ben onlarla çok bir arada yaşadım. Benim ailemin 10 günlük misafirlik leri bile istenilmiyordu. En son annem yaşlı bakıma muhtaç yanıma aldim. Devlet bile beni izne ayırdı anneme bakmam için. O halde bile anneme hergun dünya kadar laf söyledi. Benimle kavga etti. En son annecim 1.5 ay sonra vefat etti. Bütün bunlara değermi evli kalmam. Yanlış yanlış . Zulüm . Zalimi mukafatlandirmak. Artık yüzünü bile görmek istemiyorum.
BeğenBeğen
Yaşınız bilmiorum.Ama ben de eşime her gün rica ediyorum yatağıma gel diye gelmiyor.Çok üzüyor beni.Boşamak istemiyorum. Ama sanırım soğudu. Benim gözümü dışarı döndüren maalesef o .ama hala sabrediyorum. Yaşınız uygunsa tanışmak isterdim.Bundan sonra kıymet bilir bir insan olacağınıza eminim.
BeğenBeğen
Ben yirmiikiyillik evliyim uctanne çocuğum.var şuan annemlerdeyim.eşim bana. İftira attı hic bilmediğim internet sitesinde…tanimadigim müstehcen kişi sensin.dedi.ve çok.magdurumm.ben.biliyorum ki.Peygamberim.dünyada olsa çok şiddetli kizardi. Allaha havale ettim.ben garib uç çocuk.annesi.en hanimiyim.ilahiyat okuyan kızım.var lise ikiye giden kızım.oğlum.ikiye geçti.çocuklarla bir teşbih cekiyoz bi.oturubagliyoz bunu.yapan benim.eşim.nasıl bir dua edeyim kendime ona nasıl ceza versin allah bilmiyorum saat şuan uç kirk dokuz uykum.yok bunu yapan benim.esim
BeğenBeğen
Cahide hanım gecenin bir yarısı eşiyle bol miktarda sınanan bir kul olarak yazınız bana ne kadar da iyi geldi anlatamam. Allah sizden razı olsun ki, birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmemiz gerektiğini de anımsattığınız için. Bazen çok iyi bildiğimiz şeyleri tekrar tekrar duymaya ihtiyaç duyuyoruz çünkü ne zaman ihtiyacımız olan vurucu etkiyi yapar bilemiyoruz. Allah’a emanet olun..,
BeğenBeğen
Hangi ülkede yaşıyorsunuz.Tembelleşen çalışmayan evinin yolunu bilmeyen sorumsuz erkek dolu ortalık .O yazdığınız karakterler uç karakterler.Türk erkeği bencil kadının mehri arabalara gidiyor zorbalıkla.Daha mehri bilmiyor.Boşanmada para bağlanmasın diyor.Bunlar hanımını eğitemiyor ki bunlara uyulsun
BeğenBeğen
Evliliğe artık inanmıyorum .Eşim 1 aylık evliyken işten ayrılcam diye başladı.Ayrıldı memleketimizde işe girdi.1 yıl ayrı kaldık.Bu sefer çocuğumun otizmli olduğu ortaya çıktı.Çocuktan kaçmak için o uyuyunca eve geldi.Yavrumu kendi başıma büyüttüm.Hem okuluma gittim hem oğlumu büyüttüm.Yıllarca ailesi önünde hakaret etti.Çocuğunu parka götürmez.Sadece arkadaşlarıyla gezer.Eskiden ağlardım.Böyle bir evlilik içinmi okumuştum.Sonunda ağzının payını veriyorum.Çünkü haksız konuşmuyorum.Ağzını açamıyor.Şu bencil adamamı itaat edecem.Önce paylaşmayı öğrensin.Sen öğretmensin sen eğit bıla bıla.10 yıldır sabrediyorum.Gözümde sevgisi yok.Kadını pasifize edip istediklerini yaptırıyorlar.Kanmayın şunlara.Klasik türk erkeği taktikleri.Yemiyorum tabii
şimdi daha saygılı.Hakaret rezil kadın modeli ona uygun geldi.Oyüzden şu yazılarınız sosyolojik psikolojik gerçekleri yansıtsın.Yapana eden bulunur.O kadınlar nedensiz öfkeli değil.
BeğenBeğen
Benim 4 ünçü evliligim daha önce çoçugum olmadı son evliligim oglum var mutluyum ama çok evlilik yapmak günahmıdır
BeğenBeğen
onlar zevk sefa peşinde kadınlarda sabrederken kanser olup öldü ..
BeğenBeğen