Hemen hemen tüm annelerin en büyük endişesidir çocuğunun zayıf olması. “Çocuğum neden

yemiyor?”, “Çocuğum zayıf mı kalacak?” , “Çocuğumun bu kadar zayıf olmasının sebebi hastalık olabilir mi?” vs…

Çocuklarda 1 yaşından sonra yemek yemede azalma görülebilir. Bunun nedeni çocukların 1 yaşına kadar daha hızlı büyümesi ve bu nedenle daha fazla kalori gereksiniminin olmasıdır.

Ayrıca büyüme oranları çocuktan çocuğa değişim gösterir. Bunun yanında bazı çocuklarda büyüme yavaş ilerliyor da olabilir. Yani çocuktaki iştah problemi herhangi bir rahatsızlıktan kaynaklanabilir. Bunu tam anlamıyla
anlamak için tabi ki doktorumuza başvurmalıyız.

Peki, Çocuk gerçekten iştahsızsa, ciddi bir kilo kaybı yaşanıyorsa ne yapılmalıdır?Öncelikle çocuğa yemiyor diye asla baskı yapılmamalı. Yemesi içinde bunaltıcı uygulamalardan kaçınılmalı. Bu çocuklarda olumsuz etki bırakacaktır.

En başta kendi güvenini ileriye dönük zedeleyebilir. Bunun yanında her sofraya çocukta mutlaka oturtulmalı ve ebeveynlerinin yeme
alışkanlığını görmelidir.

 Yalnız çocuk sofrada ebeveynlerinin seçici davrandığını veya kusur aradığını
görürse aynısını yapması muhtemel bir durumdur. Çocuğun iştahının açılması ve doğru şekilde
büyüme kaydedebilmesi adına doğru besinler tercih edilmelidir. Ayrıca önemli olan çok fazla yemek
değil, doğru besinleri doğru oranlarda tüketmektir. Nedir bu doğru besin? Çocuklara özellikle yeşili
sevdirmek gerekiyor. Alışabilmesi adına çeşitli süslemelerle güzel görünümler kazandırabilirsek
çocukların yemeyeceğini sanmıyorum. Tüketilecek gıdaların protein, vitamin ve mineral değerlerine
bakılmalı, aşırı yüklemeden kaçınılmalıdır.

Gelelim çocukların iştahını açmak adına alternatif yollara. Arı sütü ; bünyesinde kolajen, lesitin, A,
C, D ve E vitaminleri ile tüm B vitamini komplekslerini bulunmaktadır. Pantotenik asit, fitosteroller,
enzimler ve bazı hormonlar açısından da zengin bir bileşimdir ve arı sütünde hala bilinmeyen bir
çok besin değeri bulunmaktadır. Yine arı mucizelerinden biri olan polen iştah açma konusunda
oldukça başarılı bir besin kaynağı. Polen; protein, karbonhidrat, serbest amino asitler, temel yağ
asitleri, B vitaminleri ve C,D vitaminleri açısından oldukça zengindir.

Yine iştah açıcı ve besin değerleri bakımından zengin olan keçiboynuzu, zencefil, tarçın, zeytin yaprağı,havlıcan ve karanfil önemli

bitkilerdir. Karanfil ve tarçın yakıcı lezzetleriyle iştah açmaya birebir bitkilerden. Yine zencefil
içeriğindeki zingiberol, zingiberon, borneol gibi etken maddeler bakımından hem vücut enerjisini
arttırır hem bağışıklık sistemine fayda sağlar hemde iştah açıcı özelliği vardır.

Keçiboynuzunun İngilizcesi her ne kadar “carob” ise de, genelde “St. Johns Bread” olarak bilinir. Almanca’sı
da “johannisbrot” dur. Her iki lisanda da “Yakup Peygamberin Ekmeği” anlamına gelir. Yakup
peygamberin çölde ekmek yerine tükettiği bir meyvedir. Keçi boynuzunun özellikle kan yapıcı etkisi ile
üst solunum yollarındaki olumlu etkilerini neredeyse hepimiz biliyoruz. Tabiki etken maddelerinden
olan taninler, beta-D-glukan,kateşinler bakımından iştah açmada gayet başarılı.

Umarım bu saatten sonra “Çocuğum böyle iştahsız, zayıf mı kalacak?” korkularını bir tarafa bırakırız.
Allah’ın izni ile gerekli her şeyi yaptıktan sonra meyvesini de alırız. Evet şu bir gerçek “ÇOCUKLAR HER
ŞEYİMİZ”….

Sağlıklı nesiller bizim olsun inşaAllah…

Senem Karakuş

“Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı “