TERLEME

Mevsim İlkbahar. Yavaş yavaş yaza adım atıyoruz. Hatta yavaş adımlarımızı tüketmiş durumdayız.
Havalar gittikçe ısınıyor. Bu aylar güzel, kıpır kıpır oluyor insanın içi. Gezme faslı başlıyor. Şimdiden
birçoğumuz piknik etkinliğini yaptık, ikincisini düzenliyoruz. Bu mevsim sokak mevsimi. Günümüzün
büyük kısmı dışarıda geçiyor ve geçecek. Kollarını açan her yeşile koşacağız ve o yemyeşil kucaklara
bırakacağız kendimizi. Zaten bu güzelim havalar hep bir sığınak arattıracak ve biz bu havaları da
sığdırmak isteyeceğiz gönlümüze. Nitekim aratıyor ve sığdırmaya çalışıyoruz da. Günler uzayacak
ama biz daha da uzasın isteyeceğiz. Şu güneşin sıcacık şefkatinin bitmesini kim ister ki?

“Ya bu sıcaklarda deliler gibi çalışıyorsak?”, “Onca koşturmaca iyi hoş da yüzümüzden akan

damlacıklar, bluzumdaki ıslaklıklar ne olacak?”  diyenlerin seslerini duyar gibiyim.

 Hatta ilerleyen
dönemlerde şu söylemlerde olacaktır; “Elimi nereye değdirsem su”, “Kolumu kaldırmasam
keşke”, “Bu havada otobüste çekilmez ki” vb… Hele de toplu taşıma araçları değil mi? Birde
İstanbul’da yaşıyorsanız ayakta yolculuk yapmanız yüksek ihtimal. O tıklım tıklım trafikte birde otobüs
kalabalığı! Kollar havada. Gerisini demeye gerek yok galiba.

Çekilir-çekilmez yaz sıcaklarında en büyük derdimiz terleme. Nasıl halletsek şu iş diye kara kara
düşünürüz hep. Ne durumdayım diye sık sık kendini yoklamalar, elbise değiştirmeler. Evet, maalesef
bunlardan kaçış yok. Ancak azaltmak adına ya da aşırı terleme problemimiz varsa bilinçlenmek adına
bu konuyu açalım istiyorum.

Ter; su ve çözünmüş katılardan oluşan, deride bulunan ter bezlerinden salgılanan sıvıdır.
Çeşitli kimyasallar ve koku verici maddeler içerir. Terin salgılanması olayına da terleme denir.

Terleme; vücut sıcaklığını ayarlamak için oluşan bir fonksiyondur. Beynin hipotalamus
bölgesinde sürekli olarak vücut sıcaklığını takip eden bir ısı düzenleme merkezi vardır. Vücut sıcaklığı
herhangi bir sebepten arttığında termostat gibi çalışan ısı merkezi sempatik sinirler yoluyla ter
bezlerine sinyaller gönderir ve böylelikle ter bezleri çalışır. Yetişkin bir kişide 2-5 milyon arasında ter
bezi bulunur. Bunların çoğunluğu (3 milyon kadar) berrak, kokusuz ter salgılarlar. Bu salgı bezleri daha
çok el, ayak tabanı ve yüz bölgelerinde bulunur. Kokulu ter salgısı ise daha çok koltuk altı ve genital

bölgede salgılanır. Aslında bu bölgelerde de berrak salgı yapan bezler bulunmaktadır ancak diğer
bölgelerde bu bezler on kat daha fazladır. Ter bezlerinden atılan ter, deriden sıcaklık alarak buharlaşır
ve böylece vücudun soğutulmasına yardım eder.

Vücut normal terleme seyrini elbette gösterecektir. Ancak normalin üzerinde olan “Aşırı terleme”
dediğimiz olaya da göz atalım:

Aşırı terleme çeşitli hastalıklar veya farklı faktörlere bağlı olarak ter salgı bezlerinin normalin
üzerinde çalışmasıyla oluşur.

Aşırı Vücut Terlemesine Neden Olan Faktörler Şunlardır:

  • Fiziksel aktivite
  • Egzersiz
  • Nem
  • Sigara kullanımı
  • Alkol kullanımı
  • Baharat tüketimi
  • Sıcak içecekler
  • Sentetik kıyafetler
  • Stres

Bu maddeler terlemeyi olağan şekilde etkileyen, normal nedenlerdir. Ancak aşırı terlemeye
daha farklı şeylerde sebep olabilir. Örneğin kullanılan ağrı kesiciler, antidepresanlar,
hormonel ilaçlar, uyuşturucu ilaçlar (morfin gibi). Bunların yanında aşırı vücut terlemesine
hormonel hastalıklar, diyabet, zehirli guatr, tiroid, böbrek rahatsızlıkları, tümörlü rahatsızlıklar
da neden olabilmektedir. Yine menopoz dönemi de sıcak basmaların etkisiyle aşırı terlemeye
neden olur. Obezitede ve ergenlik döneminde de oluşması olağandır. Aşırı vücut terlemesi ısı
merkezindeki bozukluktan da kaynaklanabilir.

Aşırı vücüt terlemesinin yanında bölgesel terleme diye adlandırılan başka bir terleme çeşidi de
vardır. Bölgesel terleme ise el, ayak, yüz ve koltuk altında görülen aşırı terlemedir. Bazen birkaç
bölgede birden olabilir. El ve ayak terlemesi daha çok duyusal verilerle salgılanır. Bölgesel teleme çok
nadir görünmekle beraber koltuk altı terlemesi ergenlik döneminde, el ve ayak terlemesi ise çocukluk
döneminde başlayabilir. Her mevsim görülebilir ancak sıcak havalar daha tetikleyicidir. Bu rahatsızlık
genellikle irsidir.

Terlemeyi önlemek adına pek fazla yöntem yok. Ayrıca terlemenin faydalarına değinmek gerektiği
kanısındayım. Terleme ile beraber vücuttan fazla tuz, toksik maddeler, üre, ürik asit ve diğer zararlı
maddeler vücuttan dışarı atılır. Böylece kanın temizlenmesinde de rol oynar. Yukarıda da belirttiğim
gibi terleme vücut ısısını ayarlar. Bu nedenle hiç terlememe mantığı çok sağlıklı değil. ‘Öyleyse ne
yapmalıyız, sorusuna verilecek cevaplar da mevcut tabi ki.

Ter üzerine sıkılan deodorantlar ya da sürülen koltuk altı rolonları rahatsız edici kokulara sebebiyet
verecektir. Zaten koltuk altı rolonlarının kullanımını asla önermiyorum. Birçok tıpçı da bununla ilgili
uyarılarda bulunuyor zaten. Nedeni; ter bezlerinin gözeneklerini tıkamaları. Gözenekler tıkandıkça
da vücuttan atılması gereken dışarı atılamıyor haliyle. Bu da iltihaplanmalara, kistlere ve çeşitli
hastalıklara neden oluyor.

Yaz aylarında en sağlıklı yöntem sık sık duş almak ve baharatlı gıdalar  tüketmemeye özen göstermek olacaktır. Yine sarımsak-soğan içeren gıdalardan uzak durmakta da fayda var.

Yediğimiz her şey ter kokumuzu etkiler. Bu nedenle yemeklere dikkat edelim. Daha farklı

bir yöntem olarak bitki banyoları yapabiliriz. Örneğin; naneli, papatyalı, güllü, kekikli, yaseminli…
Bu bitkilerin yağı veya kendileri küvete konulur (Eğer tercihimiz yağ ise yağın dağılması için ara ara
karıştırmak gerekecektir. ). 5-8 dk bekletilir ve en fazla 15 dakika olmak kaydı ile küvette beklenilir.
Bu bitkiler hem cilt gözeneklerinizin açılmasına sebep olarak bu noktalara nüfus edecektir hem de
cildinizi dinlendirerek hoş kokularıyla birlikte psikolojik bir rahatlık da sağlayacaktır.

Aynı zamanda
ter noktasında ısrarla kaya tuzunu önereceğim. Kaya tuzu ile koltuk altları, ayak tabanları, eller
gibi bölgesel terleme olan kısımlar yıkanmalı. Özellikle ayaklar için ayak banyosu da yapılabilir.
Kaya tuzu çeşitli yağların eşliğinde bu bölgelerde kullanılabilir. Hani halk arasında bir deyim vardır
ya “tuzlayayım da kokma” diye; söylendiği kadar doğru anlayacağınız. Tuz ve yağ birlikteliği ise şu
şekilde olabilir. Örneğin bir parça kaya tuzuna bir kaç damla yasemin yağı, vanilya yağı, lavanta yağı,
gül yağı gibi hoş kokulu yağlar damlatılır. Bu tuz, terlemenin aşırı olduğu bölgelere sürülür ve sadece
bir defa suyla durulanır. Gayet basit bir yöntem. Ancak şu uyarıda da bulunmam gerek. Hassas ciltler önce bilek içi veya dirsek içinde bu işlemi denesinler. Eğer tahriş söz konusu değilse rahatlıkla
uygulayabilirler.

Faydalı olması dileği ile…

Ve her zaman dediğim gibi;

Sağlık Bizimle Olsun!…

Senem Karakuş

“Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı “