İnsanlardan kimi Allah’a yalnız bir yönden kulluk eder. Şöyle ki: Kendisine bir iyilik dokunursa buna pek memnun olur, bir de musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüz çevirir). O, dünyasını da, ahiretini de kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyanın ta kendisidir.( HAC suresi:11)

Es-selamu aleykum dostlarım,

Ramazan ayı hepimiz için heyecanlı ve bereketli geçiyordur inşaAllah. İman edenler için çok özel bir ay olan bu mübarek Ramazan ayının kıymetini bilenlerden eylesin Rabbim bizi. Reyyan kapısından geçerek cennete girmeyi cümlemize nasip eylesin. Aminn…

Ne kadar farklı yemek çeşidi denersek deneyelim, asla vazgeçemediğimiz yemekler vardır. Bunlardan biri de yaz dolmalarıdır. Taze sebzeler ilk çıktığı zaman aklımıza hemen taze bir dolma yapmak gelir. Farklı tarifleri denemeyi ve paylaşmayı seviyorum. Klasik tarifleri unuttuğumu ise izleyicilerimin uyarılarıyla fark ediyorum.

Dün annemle beraber yapacaktık dolmayı ama annemin acil bir işi çıkınca, bir  büyük tencere dolma ve sarmayı yapmak bana düştü..:) Annem dolma ve sarmayı her zaman beraber pişirirdi. Bu alışkanlık bana da geçti. Gerçekten dolma ve yaprak sarması beraber pişince çok daha lezzetli oluyor. Şimdi püf noktalarıyla beraber taze dolma ve sarmalarımızı anlatmaya çalışayım:

Dolma malzemeleri

Malzemeler

  • 1.5 su bardağı pirinç
  • Yarım su bardağı pilavlık bulgur
  • 300 gr. yağlı kıyma
  • 50 gr. Kuyruk yağı
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası
  • 3 adet taze domates
  • 1 büyük soğan
  • 3-4 diş sarmısak
  • Yarım demet maydanoz
  • Bir tutam dereotu
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 yemek kaşığı nar ekşisi
  • 1 tatlı kaşığı toz sumak
  • 1 tatlı kaşığı kırmızı toz biber
  • 1 tatlı kaşığı karabiber
  • Yeteri kadar tuz

Doldurmak için:
Taze biber, taze patlıcan, varsa taze asma yaprağı

Dolma içi nasıl hazırlanır?

  • Pirinç ve bulguru geniş bir kaba koyup yıkayın. Soğanı sarmısağı soyup doğrayıcıya koyun.
  • Domateslerden dolmaların ağzına kapak olacak şekilde kesip kalan kısımlarını da doğrayıcıya ekleyin.
  • Maydanoz ve dereotunu da koyup ince olacak şekilde parçalayın. Pirinç ve bulgura ekleyin. Diğer malzemeleri de ekleyip malzemeyi güzelce yoğurun.
  • Dolmalık sebzeleri oyun. Patlıcanların acı olma ihtimaline karşı içlerini tuzlayın. 20 dakika kadar bekletip yıkayın.
  • İç malzemesinden sebzelerin ağzında 2 cm. boşluk kalacak şekilde doldurun. Kaşıkla fazla bastırmayın ki, içi kuru kalmasın.
  • Patlıcanlar uzunsa yatık olarak yerleştirin. içleri çok yumuşak olsun isterseniz iki yerinden bıçakla delin.
  • Biberleri dik olarak yerleştirin. Ara boşluklara yaprak sarmalarından yerleştirin.
  • Dolma ve sarmaları çok sıkı dizmeyin ki, şişme payı kalsın.
  • En son üzerine biraz zeytinyağı gezdirin. Genelde salça ve tereyağı kavurur dolmaların üzerine dökerdim ama bu kez sadece zeytinyağı döktüm. Pek bir fark olmadı.
  • Üzerine bakıldığında görülecek kadar, fakat dolmaların üstüne çıkmayacak şekilde sıcak su ekleyin. Varsa dolma taşı, yoksa geniş ve düz bir tabağı kapatın.
  • Kaynamaya başladıktan sonra, diri seviyorsanız 1 saat, çok yumuşak seviyorsanız 1.5 saat boyunca pişirin.


Cahide’nin Notları:

  • Ben düdüklüde dolma pişirmeyi tercih etmiyorum. Kısık ateşte ve uzun sürede pişen dolmalar çok daha lezzetli olur.
  • Kuyruk yağı dolmayı hem yumuşak yapar, hemde apayrı bir lezzet verir.
  • Bulma imkanınız varsa, sumağı tane olarak alıp akşamdan ıslatın. Ertesi gün suyunu dolmaların üzerine gezdirin. Çok daha lezzetli olacaktır.
  • Ben aynı gün bitecekse, dolmalara çok az kimyon ve yenibahar eklerim. Eğer çok miktarda yapacaksam bu baharatları eklemem çünkü bekleyince bu baharatlar dolmayı ağırlaştırır. Özellikle sıcak günlerde yaptığınız dolma ve yemeklere aşırı baharat atmaktan çekinin.
  • Kurbandan kalan kemikli küçük etleriniz varsa özellikle kaburga kemiği, tencerenin dibine bir kaç parça koyun. Dolmaya inanılmaz lezzet verir.
  • Dolma için seçtiğiniz biberler mümkün olduğu kadar küçük olsun. Böylece dolmalarınız hem daha şirin görünür. Hem de servisi kolay olur.
  • Son olarak dolmaya koyduğunuz yağ konusunda fazla cimri davranmayın. Azeri bir köylü teyzeden işittiğim şu söz, her yemek yaptığımda aklıma gelir: “Yemeğin yüzü yağ olur. Gelinin yüzü ağ (ak) olur”…:)