Geçen gün mutfakla ilgili Ayşegül’ün güzel bir yorumu vardı. Mutfakların aslında nasıl olması gerektiğini hoş bir dille anlatmıştı. Azıcık hatırlayalım mı?

“Bir ankastre modası başladı her yer amerikanvari şekilde mutfaklarla doldu hem görüntüsü soğuk hemde renksiz ve bomboş bir görüntü. Mutfak renksiz olurmu hiç? Orası bir sanat evi gibidir.

Kadının hayatının dörtte üçünün geçtiği yerdir mutfak.

Bir girdinmi kendini kaybettiğin dökülen saçılan habire içinde telaşla koşturulan bazen sevinçle uzaktan gelen sevdiklerine yada heran dibinde olan ama sevgini belli edemediklerine güzel yemekler yaptığın,bazense en acılı anlara şahitlik eden bir meftanın helvasının yapıldığı ardından dökülen gözyaşlarına şahitlik eden yerdir mutfak…

Bazen en heyecanlı anların yaşandığı, istemeye gelene verilecek kahveyi gizlice içeride en iyi pişirenin kapıda gelinlik kızın eline tepsinin tutuşturulduğu yerdir mutfak…

Sözün özü kardeşim mutfak dediğin rengarenk olur ,içinde kırıkta olur yarıkta. Velhasıl bunlar oradaki yaşanmışlıkları gösterir. Bana kalırsa bomboş duran içinde hiçbir yaşanmışlık bulunmayan mutfaklar malesefki günümüzün çağında artık ne hale geldiğimizin bir göstergesidir şöyleki zamana yenik düştü kadınlar ve artık mutfaklarda o eski telaşların olduğu lezzetli yemeklerin piştiği ama düzensiz görünen mutfakların yerini çok düzenli herşey muntazam ama içi bomboş ve soğuk sadece makarna pişen hamburger yapılan geceden geceye buzluktan çıkartılan hazır yemeklerin hemencecik adını bile bilmediğim o anında ısıtan şeye atıldığı, “aman kızartma falan yapamam heryer yağ olmasın” denilen yerler oldu mutfaklar .”

Ben mutfak resmimi yayınlayınca, sizlerinde mutfaklarını görmek istedim. En mütevazi mutfağa birde sürprizim olacak dedim ama pek az kişi mutfak resmini gönderdi. Ben de az da olsa bu resimleri sizinle paylaşıyorum.

Son anda Jibek’ciğim mutfak resimlerini gönderdi bize. En baştaki resim Jibek’e ait. Bu benim için de güzel bir sürpriz oldu. Amerika’da mutfaklar daha çok  bu şekildeymiş. Yani salon ve mutfak bir.

Yoncanın mutfağı da oldukça küçük. Dolaplı olan kısmını görmek isterdim…

Nil’in mutfağı bol pencereli, bol güneşli ve ferah bir mutfak.

Ayşe’nin mutfağı toki evlerinin klasik ve şirin mutfaklarından…

Pınar’ın mutfağı yurtdışı şartlarında bir mutfak… Yurtdışında genel olarak  dolaplar az ve mutfaklar küçük oluyor.

Son olarak bu da Tuğba’nın mutfağı.

Geç gönderdiler ama iki genç kardeşimizin mutfak resimlerini de paylaşmak istedim.

Yeni evli olan Mehtap kardeşimizin mutfağı…


Selin kardeşimizin mutfağı.

Ayşenur kardeşimizin mutfak resimlerine uzun uzun baktım… Neler neler geçti aklımdan. Çok ama çok beğendim, hayran oldum. Hatta itiraf edeyim, nedense biraz imrendim…

Pınar kardeşimizin sevimli mutfağı. O pastadan bir dilimde bize düşer mi acep?..:)


Yorumlarıyla uzun zamandır sayfamıza renk katan tatlı Ayşegül’ümüzün mutfak resimleri.

Çok özel izleyicilerimden biri olan Azerbaycan’lı Gunel Ablamızın Moskova’da ki mutfağı.

Maalesef resimlerini önceden kaydettiğim bu kardeşimizin ismini hatırlayamadım. Kusuruma bakmaz inşaAllah.

Elif’in mutfağı oldukça geniş ve sade bir mutfak. Kenardan görünen yeşillikler çok iç açıcı…

Bu da yeni evli Pınar kardeşimizin mutfağı. Çeyizi serildiği gün çekilmiş bu resim..:)

Güzel kardeşim, Nurten Demirci’nin mutfağı…

Hepiniz çok tatlı, çok temiz insanlarsınız. Sizleri gerçekten çok seviyorum. Beni kırmayıp resimlerinizi gönderdiğiniz için de teşekkür ediyorum. Evlerinizde, huzurla, muhabbetle oturun inşaALLAH. Yuvanız şen ve bereketli olsun kardeşlerim…