Her şey modernizm sevdasıyla başladı. Geleneksel kıyafetler insanlara çirkin olarak gösterilip, dar ve küçük kıyafetler giydirildi bedenlere. Öyle dardı ki bu kıyafetler, ne rahat oturabiliyor, ne de rahat hareket edebiliyorlardı… Uzun ve geniş elbiseler yerine kısa ve dar etekler, şalvar yerine daracık pantolonlar…
Moda denilen illet, kapitalizmin çocuğuydu ama kimseler anlamadı. Ortak çalışır, ortak kararlar alırlardı onlar… Moda allı pullu bir vitrin, kapitalizm ise pahalı bir pazardı…
Eskiden yer minderlerine sere serpe oturanlar, bu dar kıyafetlerle yer minderlerine oturamaz oldular. Ne yana dönseler bir kıyafet engeliyle karşılaştılar… Oturdukları yer biraz daha yüksekçe olsa daha rahat ederlerdi. Bu sebepten önce sedirleri, sonra kanepe, koltukları fikr ettiler… Minderler gitti, yerini kanepeler, oymalı koltuklar aldı…
Koltukta oturulup yemek yemeyi denediler olmadı… Yer sofraları alçakta, gönülleri yüksekte kaldı… Şöyle yukarıda bir alet olmalıydı. Masa koydular adına. Masaya oturmak için ayrıca sandalyeler, sandalyelere kılıflar, masalara örtüler, örtülerin üzeri tozlanmasın diye naylon örtüler, üzerine vazolar, vazoların içine sahte çiçekler… Perdeye uygun masa, masaya uygun halı… Eşyaya uydurulmuş hayatlar…
Herkes yemeğini kendi önünde yesin diye iç içe sehpalar yapıp sundular evlerimize…Haliyle kişiye özel tabaklarda olmalıydı. Kasesi ayrı, pasta tabağı, yemek tabağı, servis tabağı ayrı. Bu takımlar çok yer kapladığı için icad edildi vitrinler, yemek odası mobilyaları, hiç kullanılmayan aksesurlar için gümüşlükler, konsollar… Hepsini temizlemek için ayrı ayrı deterjanlar…
Tüm bunları almaya erkeklerin kazançları yetmedi. Daha çok para lazımdı. Anneler hem anne, hem baba oldu… Çocuklar azaldı, eşyalar çoğaldı evlerde…
Ne gerek vardı yani, ne gerek vardı!? Yer sofrasına bağdaş kurup oturmak, aynı tabağa kaşık sallamak varken ne gerek vardı iç içe geçmiş sehpalara, bol ayaklı sandalye ve masalara, ayrı ayrı onca tabağa ne lüzum vardı?
İki tane raf bütün kap kacağı almaya yeterken, ne gerek vardı sıra sıra, kat kat dolaplara?
Söyleyin ne gerek vardı dünyaya bu kadar kul olmaya? Basit ama huzurlu bir hayat yaşamak dururken, ne gerek vardı eşyaya hizmetkar olmaya? Elin sözüne kulak tıkamak varken, el için yaşamaya ne gerek vardı? Ne derler sözüne bir ömür harcamaya ne gerek vardı?
Cahide Sultan
“Kendi ellerinizle bozdunuz kendi güzelliğinizi” diyen şair ne güzel söylemiş….
Bürün, bürün başkalarının kefenine
Yaşa, hep bir başkası olarak yaşa
Durmadan bir başkası olarak görün…
BeğenBeğen
Uzun zamandır sizi takip ediyorum vicdanı çok yoğun ve geniş ama günahı onun binlerce katı olan biriyim ,tüm kardeşlerimin günahlarımın affı için dualarıma iştirak etmeleri dileğiyle ilk kez size yazıyorum..Allah razı olsun ki duygularımın tercümanı oldunuz.Yoklukla ve sıkıntıyla geçen çocukluğumda hep özentilerim vardı.Şimdi diyorum ki ne diye özlemişim ki gereksizlikleri ama işte reklam ve özendirme kapatalist kıskaçları çocukları bile esir edebiliyor inşallah uyanmak nasip olur …Ağlayabiliyorum ve ağlayabiliyorum halime…selam ve dua ile…
BeğenBeğen
Harika superrrrr cok guzel bi yazi ALLAH senden razi olsun ufkumuzu actigin icin.senin gibi olmak icin nelerimi vermezdim.
BeğenBeğen
Selamun aleykum Negerek vardi gercekten ama herkes artik budurumu oyle benimsemiski istesekte artik degistiremiyoruz senden onceleri bende oyleydim muslumanim diyen cogumuzda boyle.canim ablam yazini gorunce cokduygulandim hep oyle oani yasarken ben sen sanki durumu biliyorsunda benim icin yaziyorsun cok haklisin yazdiklarinda ama artik caresiziz biz..
Samsung Mobile tarafından gönderildi
BeğenBeğen
Cok haklisin Cahide abla, ne gerek var. Kücük seylerle mutlu olmayi ögrenmeliyiz, hep gözler yükseklerde, nefsimiz doymuyor. ALLAH yardimcimiz olsun, nefsimize yenik düsürmesin bizleri.
BeğenBeğen
Çok doğru yazmışsın bacım…yüreğine sağlık.
BeğenBeğen
sevgili cahide abla, abla diyorum benide bir kardeşiniz sayın lütfen. sizi tanıyalı 2 hafta oldu baglandım size tabiri caizse.
bir önceki okudugum yazınız tesettür üzerine idi kapalı olarak kendimden utandım yaptıgım bazı yanlışlarımdaan dolayı. Allahım affeyle..
bu yazınız işte tamda hislerime tercüman oldunuz. evliliğimin ilk yıllarında ne çok heveslenmiştim eşya denen bu sayısız türemiş fazlalığa. herkesin evinde donatılmış oncaa eşya varken bense evime çok kere bu sebepten misafir almamıştım. şimdiyse gülüyorum eskide kalan bu hislerime. göçebe hayatın nesine takılı kalıyoruz ki. kendimizde dahil hiçbirşeyi alıp topraktan öteye götüremezken ne diye çırpınıp bir yarış içine giriyoruz ki. Sevgili efendimiz mübarek nur yüzlü gül kokulu peygamberimizin evinde nesi vardı acaba kendisi haricinde. ona layık bir ümmet olamamaktan çok korkarım.
minnacık bir evi var idi ümmetim ümmetim dediği bizlerin evleri birer saray misali. yetinmeyip hep daha fazlasını istiyoruz.
ablacım saygılar sevgiler hürmetler.
BeğenBeğen
Bu yaziya aynen katiliyorum … Kefene sarilip topraga girince ne masa ne sandalye ,ne tabak canak kurtariyor insani imanini kurtarabiliyor musun.asil mesele bu olmali ama insanlar sadece esyanin degil ne yazik ki doymak bilmeyeyn nefsinde kölesi
BeğenBeğen
Cok guzel bır yazı olmus cahıde hanım.Ellerınıze kalemınıze ve yuregınıze saglık. Guzel yazılarınızla ıcımı aydınlattınız. Salıha Hanımda aynı sekılde. Allah cc razı olsun.
BeğenBeğen
Allah razı olsun Cahidem,kalemine,yüreğine sağlık;MaşaAllah ne güzel yazıya dökmüşsün.Bence de hiç gereği yok,eşyalar var ama huzur yok,neden mi çünkü bu mal hırsının sonu yok!İnsanoğlu istedikçe istiyor,bir türlü tatmin olmuyor….
Aza kanat etmeli, daima Rabbinin ona verdiği bütün nimetlere şükretmeli, hamd etmelidir. Zira kanaat etmemek, Rabbimizin bizimle ilgili yaptığı taksimata razı olmamak demektir.
Nefsin en büyük hastalığı hırstır.Efendimiz şu hadisi şerifiyle dile getirmektedir;
” İnsanoğlunun bir vadi dolu malı olsa, ikincisini ister, iki vadi dolu malı olsa, üçüncüsünü ister. Onun gözünü ancak bir avuç toprak doyurur. “ buyuruyor .
Sizden kim nefsinden emin, bedeni sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise, sanki dünyalar onun olmuştur.” (Tirmizi)
Asrı saadette, çok mal hırsı ve kanaatsizliği yüzünden, Salebe’nin başına gelenleri ibretle okumalı, aynı hataya düşmemeliyiz.
“Allah resulünün Salebe isminde bir sahabesi vardı. Her sabah gelip ey Allah’ın resulü Rabbine dua etsen de ben zengin olsam, malım mülküm çoğalsa derdi. Allah resulü (s.a.v.) ise; “Ey Salebe, şükrünü eda ettiğin az mal, şükrünü eda edemediğin çok maldan hayırlıdır. “ Sen rabbimizin verdiğine kanat et derdi. Salebe bu ısrarını günlerce aylarca tekrar ettirdi ve Allah resulü hep aynı sözü Salebe ye söyledi. Salebe’nin hırsı ve kanaatsizliği gözünü ve gönlünü kör etmişti. Allah resulünü dinlemedi.
Bir gün, Allah resulü dua buyurdular salebenin zengin olması için, Rabbimiz Habibini kırmadı, duasını kabul buyurdu, Salebe çok zengin olmuştu. Malını Mekke içinde muhafaza edemeyecek kadar davarı devesi çoğalmıştı. Derken Salebe, Medine’nin dışına bir vadiye taşındı. Artık vakit namazlarına gelemez olmuştu. Sadece cumalara geliyordu, derken cumayı da terk etmeye başladı. Bir zaman sonra cumayı da bıraktı. Vadiler dolusu malı mülkü olmuştu, derken bayramdan bayrama mescide gelmeye başladı. Bir müddet sonra oda kalmadı, onu da terk etti. Bir zekat mevsimi Allah resulü o bölgede bulunan Müslümanlara zekatlarını toplamak üzere zekat memurlarını gönderdi. Tabii ki Salebe’nin yanında komşuları vardı. Onlar develerinin en iyilerini Allah yolunda zekat olarak verdiler. Sıra Salebe ye gelince, Salebe geçmişini çoktan unutmuştu ve zekat memurlarına şöyle dedi; benimle mi kazandınız, Muhammed benden rüşvet istiyor, dedi. Zekat memurları durumu Allah’ın resulüne bildirdiler. Allah resulü çok üzülmüş ve şöyle demişti; ‘Yazık salebe ye, eyvah salebe ye, sonra yüce Rabbimiz Salebe hakkında şu ayeti celile yi indirdi;
“Onlardan bir kısmi «Eğer Allah bize mal bağışlarsa mutlaka zekât verir ve mutlaka Salihler den oluruz» diye söz verdiler. Fakat Allah onlara mal bağışlayınca, onu cimrilik ettiler, arka dönüp sözlerinden caydılar. “
“Allah da kendisine verdikleri sözden cayarak yalan söyledikleri için O’nun karşısına çıkacakları güne kadar kalplerine nifak ekmek suretiyle onları cezalandırdı» mealindeki ayet indi.” (Tevbe – 75 – 77)
Salebe hakkında inen bu ayeti celile yi duyunca hemen Allah resulüne koştu, zekâtını almasını rica etti ama Allah resulü almadı.
İşte kardeşlerim; bu ibretlik hadiseden gereken dersi çıkaralım, kendimize gelelim, kanaatkar olalım;hem bu dünyada hem ahirette rahat edelim vesselam…
Bir şair şöyle demiştir:
Hür insan tamah ettikçe köledir,
Kölede kanaat ettikçe hürdür.
Bir Allah dostu şöyle demiştir;
“Düşmanların dan nasıl kısasla intikam alırsan. Hırsın dan da kanaatle öyle intikam al”.
BeğenBeğen
Sa Allah razı olsun Belgin ablacığım her zamanki gibi dolu dolu paylaşımların için seni Allah rızası için çok seviyorum. İnsaallah birgün tanısmak nasıp olur. Ben Medine de siz Almanya da(yanlış hatırlamıyosam). Allah a emanet olun.
BeğenBeğen
Selamün aleyküm MEDİNEDE yaşamak nasıl bir duygu? Hep oralarda yaşamak istedimde:-)
BeğenBeğen
As şükran kardeşim anlatılamaz bir duygu tabi ki. Her daim peygamberimizin yanıbasında olmak tarif edilemez. Rabbim buralarda yasamayı isteyen herkese nasıp etsın. Fiemanillah.
BeğenBeğen
Medine sehri ismi gibi münevver bir sehir…Mis gibi havasi,sehrin güzellikleri,insanlari gercekten münevver ismiyle örtüsüyor…Bir sakinlik,bir huzur sokaklarinda..Efendimiz(sav)´in nuruyla aydinlanmis adeta…Kisacik sürede bunlari gözlemlemistim,keske oralarda yasayabilme imkanimiz olsaydi….Ne güzel olurdu…
BeğenBeğen
Aleykum selam ve rahmetullahı ve berekâtuhu ummusena kardeşim,senden de Allah razı olsun kardeşim.Ben de seni seviyorum kardeşim.Ben de çok tanışmak isterdim.Medine deyince heyecandan nabzımın yükseldiğini hissediyorum.İnşaAllah oralara gelmek çok istiyorum.Rabbim bize ve cümlesine nasip eder İnşaAllah amiiiiin.Evet canım Almanya dayım :(Dualarına bizi de kat kardeşim.Fiemanillah…
BeğenBeğen
Ne mutlu size bende bende oraları istiyorum:-( Rabbim isteyen herkese için banada.:-)
BeğenBeğen
Cahidem ve Belginim cok güzel seyler yazmissiniz.Bugün sabahtan beri migrenim azdi yazdiklarinizin cok azini yeni okuyabildim Aksama dogru basimin agrisi gecerse geriye kalan yorumlarida okurum insaAllah.Allaha emanet olun canim.
BeğenBeğen
Mehtap abla geçmiş olsun Migrene şekersiz bol telveli türk kahvesi iyi geliyor denemekte fayda var
BeğenBeğen
Allah razi olsun Sükran cigim .kahveyi hic sevmedigim halde basim agridigi zamanlar ilac niyetine iciyorum nadir olarak bazen yardim ediyor.Ben 20 yildir migrenle ugrasiyorum herhalde bünye bir zaman sonra kahveyede alisip faydasi olmuyor.ilac bile bazen iyi geliyor bazen hic faydasi olmuyor Allahim beterinden korusun.Amin.
BeğenBeğen
Çok geçmiş olsun ablacım. Bir şeye mi canın sıkılıyor yoksa? Baş ağrılarının çoğu stressten kaynaklanıyormuş. Allah şifalar versin ablam…
BeğenBeğen
Allah razi olsun canim şu an biraz rahatladim,Cok şükür bir sıkıntım yok, yalniz günlük kosturmalardan kaynaklaniyor herhalde.Bu günümüze sükür daha ne dertliler var Allahim onlara yardim etsin
Ilgine tesekkür ederim canim..
BeğenBeğen
Mehtapablam Rabbim acil şifalar versin. Annemin de tutardı sinüzitle birlikte çok kötü olurdu anlıyorum seni. Karanlık oda isterdi ışık daha da şiddetlendirirdi ağrısını.
BeğenBeğen
Sagol Toprak cigim.Anneciginede gecmis olsun selamlarimi ilet canim.
BeğenBeğen
Aleykum selam Mehtapablam Rabbim razı olsun.
BeğenBeğen
mehtap ablacım..geçmiş olsun..sende migren mi var..ben de nane yağının kokusu iyi gelir diye duymuştum..birde ışıktan kendini koru..mutlaka güneş gözlüğü kullan.. ağrı geleceğini hissettiğinde evde bile güneş gözlüğü takabilirsin..Allah acil şifalar versin..
BeğenBeğen
Ilgine tesekür edrim Serpil cigim.Evet canim migrenim var.Basim agridigi zaman bizim evin ici oldugu gibi nane yagi kokar cünki dakikalarca nane yagiyla alnimi ovuyorum o anlik iyi geliyor daha sonra bazen dahada siddetli agri geri geliyor ancak kullandigim bir ilac var onu icince biraz ferahliyorum.Bende cok mecbur kalmadiktan sonra pek ilac kullanmam,Her seyi deneyip bas agrim gecmezse en son care ilac iciyorum.Günes gözlügünü evde kullanmak iyi fikir sagol canim.Allahim hic kimseye dermani olmayan dert vermesin.Amin.
BeğenBeğen
Gecmis olsun ALLAHc.c acil sifalar versin abla…Migren cok zordur,annemden bilirim…
BeğenBeğen
Mehtapcığım Rabbim şifa versin kardeşim :(İnşaAllah kesin bir tedavisi bulunur amiin.Selametle canım…
BeğenBeğen
Allah razi olsun canim .Bugün cok iyiyim Allaha sükür.
BeğenBeğen
Mehtap’cım Allah şifa versin canım çok zor migren annemden bilirim.günlerce kendine gelemez karanlık olsun diye yazma bağlardı gözüne.menepoza girince %80 geçiyormuş,annemin geçmişti.İnşallah en kısa zamanda tedavisi tam anlamıyla bulunur da kurtulursun.Allah yardımcın olsun.
BeğenBeğen
Sa cümleden
Migren dedimde
Bazen az su icdiginden olur
Ve bazende demir Vitamin az olmasindan meydana gelir
Bunlara dikkat et
Eger gitmiyorsa Gene ozaman kan aldirt ( carsamba günü aldirtma o gün Iyi degil ama diger günleri aldirt)
Oda cok Iyi geliyor migrenin gitmedini
Canim cahide Abla hele sükürler olsun buraya girebildim
Zaman zaman giremiyorum ozaman Bir eksikleri olmus gibi kendimi hissediyorum
Cok Iyi biliyorum Bir ara yazmisdin kapatila bilir degine
O nedenle Rica ediyorum Abla
Bu kitab isini HAL ed 🙂
Bukadar ISIN icinde birtek bu eksikti degilmi ablacigim
Kucakdolu selamlar bizim cocuklardan
Öpüldün
BeğenBeğen
belginim Allah senden razı olsun kardeşim ne güzel yazmışsın.
BeğenBeğen
Hülyacığım amiin,Rabbim senden de razı olsun;senin yorumların da bana ilaç gibi geliyor.Allah’a emanet ol kardeşim…
BeğenBeğen
ALLAH c.c razi olsun,ne güzel yazmissin Belgin ablam….Gönlüne bereket
BeğenBeğen
Resmen içimi okumuşsun Cahide’ciğim. Ben hayatımda önemli olan şeyleri vazgeçilmezleri önem sırasına koydum ve ona göre davranmaya çalışıyorum.Öte yandan televizyonun bize dayattıklarını elde edememenin ise birçok psikolojik hastalığın sebebi olduğunu ben bizzat her gün her hastam da fark ediyorum. Bunların gereksizliğini anlatmak lazım bıkıp usanmadan. Saygı ve sevgilerimle
BeğenBeğen
ÖĞRENDİM Kİ
Öğrendim ki…
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki…
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki…
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki…
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki…
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki…
İnsanların başına ne geldiği değil
O durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki…
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle
Her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki…
Olmak istediğim insan olabilmem
Çok vakit alıyor.
Öğrendim ki…
Karşılık vermek
Düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki…
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki…
‘Bittim’ dediğin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki…
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki…
Kahraman dediğimiz insanlar
Bir şey yapılması gerektiğinde
Yapılması gerekeni
Şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki…
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki…
Bazı insanlar sizi çok seviyor
Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki…
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz
Bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki…
Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki…
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.
Öğrendim ki…
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
Kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki…
İki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki…
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki…
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar
Daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki…
Hiç tanımadığın insanlar,
iki saat içinde,
senin hayatını değiştirir.
Öğrendim ki…
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.
Öğrendim ki…
Duvarda asılı diplomalar
İnsanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki…
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Öğrendim ki…
Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin
nereden geçtiğini bulmak zor.
Öğrendim ki…
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!
Öğrendim ki…
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki…
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki…
Ne kadar yakın olursa olsunlar
En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki…
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki…
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki…
Şartlar ve olaylar,
Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Öğrendim ki…
İki kişi münakaşa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki…
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Öğrendim ki…
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.
Yazar : ATAOL BEHRAMOĞLU
BeğenBeğen
Sayenizde bu yazıyla bizde çok şey öğrendik Ayşe hanım..teşekkürler 🙂
BeğenBeğen
Öğrendim ki
İnsanın hayatına veya bakış açısına yaşanılan örnek hayatlar , nasihatler veya egolar değil , Bir anlık gafletler ,Geri dönüşü olmayan baba tokadından daha ağır hatalar ve kafaya dank edip te her geçen gün tevebene tövbeler edip keşke zamanı baştan yaşasaydım dediğin pişmanlıklar yön verirmiş….
BeğenBeğen
Sagol Ayse cigim cok önemli cümleler:Bu cümleleride yillar icinde yavas yavas ögreniyoruz.
BeğenBeğen
Eşya konusunda düşüncelerimi söyleyince çok garipseniyorum. Gerçekten kalabalık, eşyayla doldurulmuş evler bana o kadar boğucu geliyor ki.
Abim bir gün mutfak dolabına baktı;
“Ne saçmalık ama değil mi, 3 kişilik, 5 kişilik aile için kaç takım tabak var şu dolapta, kaç tencere var. Onların sığması için kaç tane raf/dolap var.” dedi.
O gün düşünmüştüm ilk defa bu konuyu, sonra senin yazılarınla da fikrim netleşmişti ablam.
Hakikaten ne gerek var? Kısa sürede nasıl da aşılamışlar bizim olmayan adetleri, bizlerde ne güzel kabullenmiş ve uygulamışız…
Kıyafet konusunda da, şöyle bir anım var.
Annemin bir arkadaşının tesettür giyim mağazında 2-3 gün yardıma gitmiştim. Hiç içime sinmiyordu gelenlerin hep dar şeyler seçmeleri.
“Bu size dar biraz bolunu vereyim” deyince kötü kötü bakıyorlardı. İlk gündü sanırım iki bayan geldi. Dış kıyafet bakıyorlarmış. Bulduğum en bolları en uzunları gösterdım burun kıvırdı. Hatta gösterdiklerim arasında benim de oradan aldığım koyu renk ve bol bir kıyafet vardı üzerimde. Baktıı baktı bana şöyyle yukarılardan:
“Bunlar çok bol, koyu renk. Tam teyze işi, yok yok bana hitap etmiyor teyzelik bir yermiş burası. Hadi gidelim.” dedi arkadaşına.
Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle baktım arkasından, bende… 😀
BeğenBeğen
Allah ne muradınız varsa versin.Hislerime tercüman oldunuz.Takipçinizim her gün ne yazdığınızı sabırsızlıkla bekliyor ve çevremde paylaşıyorum.Kolay gelsin
BeğenBeğen
çok güzel bir yazı genç kızlığım ve evliliğimin ilk 6 -7 yılı şahşahayla geçiren ben keşkelerle doluyum.Ne gerek vardı onca eşyaya .vitrine ne gerek var diyen görümceme nasıl da içten içe kızmıştım.benimgibi evlenip de az eşya alanları nasıl da yadırgamıştım.rabbim nolur affet beni.şu an 9 senelik evliyim evlendiğim günki eşyalarımın yarısı bile yok evimde hepsini dağıtıım,şuan yılllardır görmediğim memlekettten gelenler nolmuş diye hayrete düşerler,bilmezler ki içimdeki fırtınayı….neyse çok uzattım ama bilmem pikniğe gidermisiniz ,gidince 2 -3 tabak yeteri bardak yemek ortada bir kilim üstünde …..ne kadar mutlu geçer günümüz,eşyasız da oluyor inanın oluyor,eskiden de ben eşya isterken eşimden, bana hep derdi ya bu kadar aç insan varken senin vicdanın nasıl kaldırıyor gereksiz eşyaları,o vazo olsa ne olur olmasa ne olur…Rabbim bizi eşyalara köle olmaktan korusun……
BeğenBeğen
Amiiinn.
BeğenBeğen
Selamun aleykum Cahidem ve kardeslerim, Gününüz hayr olsun.
Allah Resulu sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor:
.Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: “Altın, gümüş ve iyi cins elbise kulu olan kişiler kahrolsun! Böyle kişiye verilirse memnun olur, verilmezse (Allah’ın takdirine kızar) razı olmaz!” (Buhari rikak,10)
Demekki kardesler, cok cesitli seylerin kulu olunabiliyor. Hatta elbisenin bile..
Kim bir seye Rabbinden ve onun emir ve yasaklarinda daha cok deger verirse o seyin kulu oluyor. Elbisesini, esyasini putlastiranlarin sayisi günümüzde hicde az degil. Bu biz müslümanlara dahi sirayet etti. Etrafimizdaki insanlari elbiseleri ile, esayalari ile degerlendirir olduk. Bundan öte bu elbise ve esyalarda tercih ettikleri markalar bizim onlar hakindaki fikirlerimizi belirler oldu. Markalar, etiketler deger kazandikca, sahipleri degersizlesti. Adeta birbirimizi elbise ve esyaya kulluga tesvik ediyoruz. Rabbim bizleri affetsin.
BeğenBeğen
Ah o marka takıntısı ah resmen hastalık. Kız 13 yaşında ne hiç bir yerde kıyafet bulamıyor sadece bir yer dışında oradan alıyor. Dışarda daha güzel ve kaliteliler beğenilmiyor oradaki kalitesizler alınıyor. Neymiş efendim markaymış 😦
BeğenBeğen
Sa Allah razı olsun. Elhamdulillah su an evımız yer minderlerıyle kaplı yer sofrasında ve tek tabakta yıyoruz yemeklerımızı çok şükür. İnanın hiç zor degil Rabbim sahip olduklarımızın hesabını verebilmeyi nasip etsin. Amin. Allah a emanet olun.
BeğenBeğen
Allah bozmasın ne güzel o bilinci bizlere de versin.
BeğenBeğen
Ya yorgunluklar Cahide hanım bitmeyen yorgunluklar ne olacak….eşyaya hizmet etmekten ibadete vakit kalıyor mu?bizi bizden alanlar bu icatları yerleştirenler utansınalr…aslında elimizde değil mi,biz istemesek yapmayız ama toplum artık müsaade etmiyor,siz bıraksanız çocuğunuz bir başka yerden görüyor uyarıyor…evet çok haklısınız babaların parası yetmedi bütün bunları almaya annelerde baba oldu…bende çalışan ve emeklilik için yaşının dolmasını bekleyen bir anneyim…3 evladım var,koşturmacayla,zorluklarla büyüttüm çocuklarımı ki büyüten imkan sağlayan rabbime çok şükürler olsun ….2 kızım var biri üniversitede ,diğeri lisede oğlum 6 yaşında…yaş geçtikçe koşuşturmalar zor geliyor,evde olmak istiyorsunuz ….inşllah hayırlısıyla nasip olur bana ve benim gibi çalışanlara…kıyafet konusunda haklısınız…hangimiz daha dar giyebiliriz hangimiz daha modern diye yarışıyoruz…Oysa eskiden bunlar varmıydı,bol kıyafetler içinde hanımların kiloları da belli olmuyor,diyet sıkıntısı da…ama derler ya eskidennnnnnnn su içerdik testidennnnn….hepimizin sonunu rabbim hayırlı eylesin….
BeğenBeğen
hakikaten ne gerek var….ahirzaman genciyim ama hic gerek yok tum bunlara hem de hic.dedem esime cok tembihledi lüzumsuz eşya almayacaksın diye..banada cok nasihatte bulundu israf eden gerçek bir hanımefendi olamaz diye…simdi sırf bu lüzumsuz seyler yüzünden ya evlilik olmuyor olmuşsa eger bitiyor…
BeğenBeğen
ALLAH razı olsun cahide abla yazdığınız yazılarınızla farkındalıklarım artıyor senin sayende artık televizyon izlemiyorum facemi de kapattım. televizyonumuzda bozulsa diye dua ediyorum bozulurda yenisini alamayız inşaallah.
BeğenBeğen
benim oğlanın dişleri kasiniyor her seyi ağzına alıyor.agzının suyu hep akıyor.esim dis kaşıyıcılarından almış.onları sevmedi.ben de eline dun misvak verdim.zararı olmaz inş.hani aroması kuvvetli bisey tedirgin oldum…
BeğenBeğen
Çok haklısınız evlerde huzur kalmadı oraya dokunma buraya eleme çocuklar çocukluğunu yaşamadan büyüyorlar hepimiz eşyaların hizmetçisiyiz eşyalara hizmet etmekten nerde eski arkadaşlıklar nerde eski dostluklar eskisi gibi çat kapı kimseye gidemiyoruz. Saygılarla
BeğenBeğen
hayırlı sabahlar cahideciğim, almışsın yine kalemi eline ve çok güzel bir konuda çok yerinde cümleler yazmışsın. Allah razı olsun. kendimizi sorgulayacak öyle çok konu var ki, bu da onlardan birisi.
yere serilen mis gibi örtünün üzerine, tahta soframızda dumanı tüten sıcacık çorbamızı, komşularla birlikte yapılmış maya kokulu ekmeklerimizle, ailece diz çöküp oturarak sünnete uygun biçimde, ağız tadıyla ve gönül huzuruyla kaşıklamak varken, yapay bir plastik örtünün üzerinde sofrada gereksiz kırk tane tabağın bulunduğu, her yemek için ayrı kaşık ve çatalın bulunduğu, tadı ekmek gibi olmayan ekmekler eşliğinde, isimleri değiştirilmiş çoğu insanın adını telaffuz bile edemediği komik yemekleri, gözümüzü bile ayırmadan izlediğimiz televizyon karşısında, belimize ağrı girene kadar dimdik oturduğumuz sandalyede, tüm ailenin nadir olarak bir araya geldiği, yüksek masada suratlar asık iki lokma alınıp kalkılan, gönül doyurmayan ve asla karın doyurmayan ama göz doyuran sofralara ne gerek vardı.
BeğenBeğen
Biz eskiden 8 kişi tek diz üstüne oturup bir tepside pilav kaşıklardık. Şimdi 4 kişi Bir sofraya Sığmıyoruz
BeğenBeğen
Hülya’cım yorumlarına sonuna kadar katılıyorum.Ağzından bal damlıyor.Allah razı olsun.
Küçük bir evde oturdum tam 7 yıl eşimin işsizliği askerliği derken mutfak dolabı olmayan,karosuz,tuvaleti dışarıda gibi olan karanlık bir evdi.Evlenirken aldığımız eşyaların büyük bir kısmı bir kenara istiflenmiş üzeri örtülmüştü.Tam 7 yılım geçi orada misafirlerimi ağırlamak istemezdim utanırdım.Allah selamet versin arkadaşımın annesi benim üzüldüğümü görür,kızım üzülme SEN EŞYAYA HİZMET EDENE KADAR EŞYA SANA HİZMET ESİN DERDİ ne kadar doğru bir sözmüş hala unutmam.kullanmadığımız ne çok eşya var ve hepsini en güzel odaya (salona) soyup misafirperver bir millet olduğumuz içinmi bilmem sadece misafirden misafire açıyoruz.Ben de yaptım ama ne boş şeylermiş Allah af etsin.
BeğenBeğen
Çok doğru bi noktaya parmak basmışsın ablam bunları iyi biliyoruzda hangimiz dikkat edip yapmamaya çalışıyoruzki:( heleki bizim türk milleti gösterişe çok meraklı (istisnalar var tabi) bi gayri müslimin evine girdiğimde bakıyorum onlar bu konuda çok rahat elalem ne der kaygısıda yok ama biz Allah’ı kitab’ı bilenlere yakışmıyo…geçen bi fransız arkadaş kendisi için yapılan bir keke ne kadar memnun olmup ve ne kadar mahçup olduğunu anlattı bi arkadaş,bizimkilerse inanın burun bükerdi bi kek yani…Allah sonumuzu hayırlı etsin…
BeğenBeğen
Cahide Ablacım yazını çok beğendim kaleminen yüreğine sağlık.bu yazı beni okul dönemine götürdü . Annemin pişirdiği çorbayı tepsiye döküp hepimiz aynı tepsiye kaşık salladığımız günlere..
BeğenBeğen
Cahide ablam çok güzel anlatmışsın inşAllah bazı şeyleri alırken gerek varmı acaba ? sorusunu kendimize birkez daha sorarak karar veririz Allah a emanet olun
BeğenBeğen
Mehmet Goktas bir konusmasında diyor ki:” esyaya kul olmayın.kullanmadıgınız esyaların kadınlar her gun temizlemek icin vaktini ayırrp kolesi oluyor.erkekler de onların borcunu odemek icin daha cok calısmak zorunda kalarak kolesi oluyor.
gozunu gonlunu bu kadar cesitlilige kapatmak zor.hem insanlara da garip geliyor.
BeğenBeğen
dar kıyafetler konusuna hiç girmeyelim cahideciğim, canım dışarı çıkmak istemiyor.
üzerine pardesü diye giydiği ama elbisedende dar olan giysisinin içinde çoğu zaman, (en ciyak renkte seçilerek alınmış pardesünün) darlığından çamaşırları bile belli olan, başına taktığı eşarbın altına her ne koyuyor ise iki kafa büyüklüğünde kafası olan, yüzünden makyajı elinden sigarası eksik olamayan, metre gibi topukların üzerinde yürümekte güçlük çeken, GÜYA TESETTÜRLÜ bayanlardan bıktım..
mutlaka yakasının bir kısmı omuzdan aşağıya kaymış biçimde, çamaşırı belli olacak kadar incelikteki tişörtünden, çok çaba göstermeden rahatça bir taraflarını gördüğüm, bakıldığında çıplakmış izlenimi veren külotlu çorap giymiş, pis pis bacaklarının etleri sallanarak yürüyen, saçlar mutlaka sarıya boyanmış ve burnumun direğini kıracak kadar parfüm kokulu, dikkat çekmekten ve salyaları akarak vücudunu inceleyen erkeklerden çok memnun, kadının çok asil, çok değerli bir pırlanta olduğunu bilmeyen, kadın olduğunun farkında olmayan bayanlardanda bıktım..
BeğenBeğen
anlatıma bayıldım
BeğenBeğen
Bende..:) Hülyamız’ın yorumları bambaşkadır gerçekten. Allah O’ndan razı olsun
BeğenBeğen
Cok haklisin Hülyacigim böylelerini görmekten bende biktim.Neden normal basörtüsü örtmezler anlamiyorum bir tanidigim tepesine önce tas gibi bir sey koyup sonrada esarp bagliyor aslinda hic hos görünmüyor tabiiki arkasinda markasida görünmesi lazim samimi olmadigim icin bir seyde diyemiyorum Allah hepimize yardim etsin Amin.
BeğenBeğen
sonuna kadar katılıyorum.
BeğenBeğen
İnsan olgunlaştıkça gerçekden de hiç bir şeye sahip olmanın mutluluk getirmediğini de anlıyor zaten.. sadece ayrı yerden yeme kısmı hijyen açısından iyi olmuş diyebilirim ama herkesde bi eşya alma hırsı , misafirliğe gitmiş olduğumuz evlerde düşünün ki yatak odasının kapısına kadar açık bırakıp gösterme çabası(göstermeyecekse neden alırlarki bin liralık yatak örtülerini mantığı:)) ne yazık ki..
BeğenBeğen
selamun aleykum bacilarim evlenmeden once evimizde tahtadan bi yer soframiz vardi…genelde bi cesit yemek yapardi annem ..ama o sofrada yedigimiz yemeklerin tadi hala damagimda Allah hesabini kolaylastirsin simdi evliyim ve ne gerek var dedigimuz seylerle dolu dolablarimiz :((( ama o eski lezzetler ve huzur inanin yok Allahim sen bizi bagisla Rabbim….
BeğenBeğen
ben sana hem katılıyor hem de katılmıyorum ben sade ama şık döşenmiş evi severim ama eski sedirli evleri de severim gereksiz eşya sevmem toz alarak saatlerce vakit geçireceğim eşya da sevmem ben de şu sıralar evin eşyalarını yenileme aşamasındayım bitince sana resimlerini ve kaça malettiğimide anlatacağım hayatı tabiki kolaylaştırmak gerek bak sen de evinde elektirikli aletlerden kullanıyorsun zamana uyalım ama gerçekten abartmayalım ben mesela eski bir çay takımını aldım son moda boyalardan yaptırıyorum üzerine de güzel bir kumaş ve çok ucuza maletmiş olacağım yanına da 2 tane uzun koltuk inanır mısın hem uygun hem güzel hem de kredi kartları kullanılmadan yapılan şeyler bunlar bazı dostlar benim evime imrer gereksiz bir şey yok sade diye alalım ama gerekenleri alalım almazsak da bu ülkede çarklar nasıl dönecek bazı mobilyaların ya da tabak çanakların fiyatına bakıyorum da zenginlerin enayi yerine konduğunu düşünüyorum vardır biraz kalite farkı ama sanki altından mübarek
BeğenBeğen
güzel tespitler..elinize sağlık
BeğenBeğen
kaleminize sağlık sizin yazılarınız farklı
BeğenBeğen
Ben bunları yazarken, kendimi yazdıklarımdan muaf tuttum sanmayın. “Ne gerek vardı” sorusunu kendime de çok soruyorum. Annemden bildiğim bir kaç tarif karnımı doyurmaya yetecekken, ne gerek vardı bunca farklı tarife… Mutfakta bunca ıvır zıvıra ne gerek vardı. Bunca yemek bloguna ne gerek vardı diye çok sorguluyorum. Çok düşündüm bırakıp gitmeyi ama yapamadım. Allah beni affetsin. Biliyorum ki, en çok ben hatalıyım…
BeğenBeğen
Cahidem yazilarindan anlasiliyor fuzuli harcama yapmadigin.Bende öyle luzumsuz esya alanlardan deyilim cok sükür fakat ne kadar almiyorum desemde yillar icinde bir cok esya alinmis .Bizim burdada Türk hanimlarin arasinda bir tencere ve o markasi olan plastik esyalara hucum var inanamazsin.Markali tencereler saniyorum 4 parcasi 2500 euro (tabii zam gelmediyse)hemen hemen tüm Türk hanimlarinin var banada sürekli sende alsana diyorlar fakat ben bir tencereye o kadar parayi vermem isterse milyarlarim olsa bile bence luzumsuz masraf ayni özelliklere sahip bir tencereyi 150 euroya aldim mesela yesil fasulyeyi 3 dakikada pisiriyor neymis markasi deyisik bana göre isimi görsün kalitelide olsun üstünde yazan o kadar önemli deyil .Bu marka meraki almis basini gitmis Dünyada okadar fakir ve yardima muhtac insan varken luzumsuz yapilan harcamalari Allah sorar diye düsünüyorum.
BeğenBeğen
Cahidem öyle düşünme canım,bak yemeklerin bahanesine;burda dinimizi ne güzel paylaşıyoruz,eksiklerimizi tamamlıyoruz;en önemlisi de ruhumuz doyuyor.Hem yemek konusunda verdiğni tarifler lüks değil ki,herkesin evinde olabilecek malzemeler;öbür yönden düşünürsek katkısız,sağlıklı ev yapımı verdiğin tariflerle hem bütçemizi korumuş oluyoruz hem de haramlardan İnşaAllah korunmuş oluyoruz.Rabbim yaptıklarının ecrini kat ve kat versin kardeşim amiin.Sonuçta senin niyetini biz biliyoruz.Ameller de niyetlere göredir.Allah senden razı olsun canım,hayatımıza kattıklarından dolayı.Fiemanillah kardeşim…
BeğenBeğen
olmaz… tamam masa sandalye vitrin vs. fuzuli anladım ama tek tabaktan yemek yeme fikri hiç olası değil. bin çeşit hastalık var. hijyen denen bişey olmalı. midem bulandı birden.
BeğenBeğen
Eskiden Kardeşlerimle Bir tabaktan yemek yerdik hatta birbirimizin çatalın dan makarna aşırırdık anacım yemek yetmedi sanır kendi önündeki leri önümüze koyardı tüh biraz daha fazla yapsaydım derdi. şimdi tabakların yarısı yenmiş yarısı duruyor bende tüh daha az yapsaydım diyorum. hele tek tabaktan yemek yeme ayyyyyy ne tiksinç 😛 😛
BeğenBeğen
İnsanın aile fertleriyle aynı tabaktan yemek yemesi neden tiksindirici olsun ki? Örneğin benim soframda sulu yemeklerin haricindeki yemekler aynı tabaktan yenir. Bundan daha doğal ne olabilir?
BeğenBeğen
Cahide hanım cevabınız bana ise gülücüklerimi görmediniz galiba? Hiç tiksindirici olurmu o günleri tek diz üstü sofraları birbirimizin önünden aşırdığımız yemekleri hatırlayınca burnumun direği sızlıyor çoooooool öz lü yo rum
BeğenBeğen
Evet canım ben ciddi söylüyorsun zannetmiştim. Sondaki gülücükleri alayvari gibi algıladım kusuruma bakma
BeğenBeğen
Cahide hanım , başka birisinin ağzından(kendim dışındaki herkes başka birisi benim için) tabakda yenmemiş yemeklere bulaşması hijyenik değil bencede , bizde sizin gibi ortak yerdik salataları ama artık içine bir kaşık koyarak herkesin kendi tabağınının kenarına almasını da öğrendik.Gelişimin pozitif yanlarıda var gayet tabiki..Haricinde bir çok konuda haklısınız..Sevgi ve saygılarımla..
BeğenBeğen
yazıya tamamen katılıyorum ama nefsim işte olmuyor ben kirada oturuyorum evimin mutfağı raflı aslında resmini çekip göndermek istiyorum inşallah evimiz o kadar küçük ki bir sobada girince kışın yer sofrasına zor sığıyoruz eşim ben ve iki oğlum bir misafir gelince mecburiyetten sehbalar çıkıyor yer sofrasına sığılmıyor 🙂 yada çocukları önce doyurup öyle yer sofrasına oturuyoruz çareler üretiyoruz kendi çapımızda ama inanın demiyor değilim ah evim geniş olsa hemen yemek masası alacam şöyle bir rahat edecem diye 🙂 evlendiğim zaman çeyiz diye en pahalı yemek takımlarını aldım hiçbirini kullanamiyorum hepsi kolilerde hiç açılmadı diyorum almasamıydım ama artık almışım kullanamamak çok içimi acıtıyor ne varki diyeceksiniz ama işte olmuyor evime anca bir oturma gurubu sığıyor o konuda iyi yani pek hareket alanı kalmıyor annem de bunları kaldır sana minder yapayım dedi yaptıda sağ olsun kıymıyorum çöpe mi atayım 🙂 minderleri yazın balkonda kullanıyoruz iyi de oldu hani eşya bağımlılığı aslında çocukluktan geliyor benim büyük oğlum 5 yaşında anne bana arabalı yatak al diye tutturmuş yerim olsa belki borç harç alırım yerimiz yok diyip oyalıyorum yani demem oki ben eşyalarımdan vazgeçebilsem iyi olacak ama olmuyor hem artık çevremizde evinde en az eşyası olan da benim bazen eve misafir gelince utanıyorum artık inşallah bu yazıdan ve yorumlardan sonra nefsime eşya konusunda söz geçirebilirim allaha emanet olun
BeğenBeğen
neden aynı tabaktan yiyince hem israf olmaz, hem daha bereketli olur .koca koca tabaklara doldurulan yemekler,çöpe giderken bi ta
rafta açlıktan ölen insanlar 😦 kardolabı kıyafetlerle ayakkabılarla dolu insanlar bir tarafta çıplak ayaklı çocuklar.çöpten ekmek toplayan,sokaklarda yatan o kadar insan varki bunları görmezden gelip lükse düşmek niye ?malının zekatını vermeyip biriktirmek niye?hocamızın da dedigi gibi” 50000 tane başörtüsü var dolabında.MODA .kimsin sen bir reklam panosu mu aksama kadar kafanda o markaların reklamını yapıyon haberin bile yok”…:( keşke imkanım olsada 60 70 sene öncelere gidibilsem.oradaki saflıgı tadabilsem dogallıgı riyakar bir toplum olduk farkındamısınız ????????
BeğenBeğen
canımın içi yüreğine sağlık gene bi kendimize getirdin bizi ah canım bu nefisleri hep böyle dürtmek ister,şimdi on gün geçse aradan aynı tas aynı hamam gene herşey isteriz biz.,arada sırada böyle yazıları tekrarla bacım
BeğenBeğen
cahidem allah razı olsun negüzel yazdın öyle .her bir kelimesine katılıyorum.yazmasamda hep takipteyim.negerek vardı dostlar ama aldık .şimdide kurtulamıyoruz.gelen nesillerede öyle aşıladık söz geçiremiyoruz.rabbim yarve yardımcımız olsun inşaallah amin
BeğenBeğen
Allah razı olsun ablacım, senden ne güzel demişsin bende çok pay çıkarıyorum kendi hayatımda senin paylaşımlarından bilgileniyor uygulama gayreti içinde yaşamımı düzenliyorum ,bizde eşimle kış boyunca yer minderinde oturduk yerde yemek yeriz hep de ailemden de gelen bir alışkanlıktır. Çok daha rahattır çok şükür. Peygamber efendimizin sünnetini yerine getirerek huzurunu yaşamayı nasip etsin cümlemize .Rabbim ekmeğini yedirdiği bizlere istihdam sağladığı iş verdiği kullarına da nasip etsin öyle böbürleniyorlar büyükleniyorlar ki cahide abla onların önünde el pençe divan duralım istiyorlar. Üzerimizde baskı kurarak yıldırmaya çalışıyor bizlere zulüm ediyorlar. O kadar ileri gidiyorlar ki haklıysak dahi haksız çıkıyoruz .Çalışanlarını kendilerinden ayrı tutuyorlar yemeklerine varıncaya kadar hissetiriyorlar asla işçileriyle birebir aynı yemeği yemiyorlar bizlere kendilerinin her daim farklı olduğunu bir adımda önde olduklarını vurgularcasına davranıyorlar ,merhametten eser yok kalpleri mühürlenmiş sanki ,gözleri kör olmuş paranın makamın mevkiinin kölesi olmuşlar herkes etraflarında dört dönsün istiyorlar o kadar gaddarlar ki bazen nefsime yenilmekten korkuyorum. Şüphesiz buda imtihanımız bizim rabbim yardımcımız olsun.
BeğenBeğen
Selamün Aleyküm kardeşler !
Haklısın Cahidecim, hiç gerek yok …çok seviyorum mütevaziliği …daha dün arkadaşlara bu konuyu açtım , kalbimiz birmiş kardeşim …
Kur’an müslümanı kapitalizmin oyununa gelmemeli ..Haaa birde kapitalizme abdest aldırıp hayatına entegre edenlerde var tabii …ama ne kadarda komik ve iğreti duruyor baksanıza …traji komik …
Şu konuda da çok doğru bir tespit yapmışsın “Allah ne der ?” Den çok “el ne der ?” Diye soruluyor çoğu zaman …mahalle baskısı …
” Çoklukla övünmek sizi OYALADI ” Tekasür 1.
Şu bir gerçek ki…her ümmetin bir fitnesi vardır.Benim ümmetimin fitnesi de ” MAL” dır .Hz Muhammed (s.a.v)
Bir kimseyle münasebete girmek için , kendisinin ibadetine bakmayın ! Sikke ve dinarla olan münasebetine bakın …Hz Muhammed (s.a.v)
Bir de Hz Ali’nin beni beynimden vuran bir sözünü paylaşmak istiyorum:(halife olduğunda yaptığı bir konuşmada söylemiş belki konuyla doğrudan alâkası yok ama )
” Yaşadığımız İslam ,Âlemlerin Rahmetinin Vahiy yoluyla getirdiği İslam değil;
İslam ,İslam olmaktan çıktı .
Ben bile tanıyamaz oldum .”
O bile böyle söylüyorsa yaşadığı zamanda ,varın gerisini siz düşünün .
Allah hiçbirimizi sıratı müstakimden ayırmasın …âmin .
BeğenBeğen
selamu aleyküm gereksız hıç bır sey kullanmaz musluman zaten.burda hamdolsun hepımız muslumanız bu karamsarlık nıye? hemen herkez karamsar nefsıne soz kecıremıyor dıye sız ılk once muslumansınız muslumana ısrafta kararsızlıkta yakışmazkı?peygamberımızın yer mınderıne neden boyle takmış bulunuyorsunuz? bızım ıçın en onemlısı peygamberımızın ahlakı onun ahlakıda kurandır hangı ayet olduğunu unuttum kuranda YİYİN İÇİN AMA İSRAF ETMEYIN DER.luzumlu olan esyalar var bırde luzumsuz bır müslüman bunu bılmelıdır dıye düşünüyorum bu kadar karamsar olmayın ALLAH eşyayı hizmetimize vermış ona kulluk yapmamıza değıl?selametle
BeğenBeğen
peygamberimizin yer yatagı eskimiş ve kadının biri yatak getirip vermek istemiş.aişe annemizin istegine ragmen tabi o selver kabul etmemiş.ve bir açlıktan kıvranıp kalın ve sert urbası boynunu kesen bundan şikayetçi olan bie sahabe ye demişki ”gün gelecek insanların önüne kap kap yemekler gelecek.kıymetli elbiseler giyecekler ve birbirlerini BOGAZLAYACAKLAR sence hangisi hayırlı senin için…
BeğenBeğen
kusura bakmayın burda yazıp hayatınızda yapmıyorsanız boyle muslumanlık olurmukı müsmülan demek teslım olmak demek kıme tabıkı ALLAH A sen teslım olmuşsun omuş bumuş bunlar bahanne ımanın varmı? güzel ıman en buyuk ımkan.ımanı olanın ımkanı tukenmez.bazı evler var mobılya mağazalarını arındırır elbette boyle demıyorum ıhtıyacımız olanı kullanalım yukarıda bır kardes utanıyorum kuçuk demış EVİM baslı basına hatalı ALLAH IN SANA VERDIĞI RIZK DAN NIYE UTANIYORSUNKI OBUR TURLUDE IMKANI OLAN ELBET GENIŞ EVDE IHTIYACI OLAN ESYALARI ELBETTE KULLANA BILIR BU NEDEN GEREKSIZ OLSUN?KÖTÜ ARAC YOKTUR DOSTLAR KÖTÜ KULLANIM VARDIR SELAMETLE
BeğenBeğen
Elhamdulillah çoğunu hayatımda yapmaya çalışıyorum…
BeğenBeğen
HAMDOLSUN DIYORUM BENDE DIREK SIZE DEĞILDI SOZUM BURDAKI TUM KARDESLERIM IÇIN BIR YORUM CAHIDE BACI SIZ ÇOK GUZEL BIR İŞ YAPIYORSUNUZ BIRTARAFTAN YEMEK TARIFLERI CEKIP ALLAH I ANLATIYORSUNUZ İŞTE DAVET BUDUR ALLAH DAVETETMENIN CEŞITLI YOLLARI VAR ŞU ANDA EN TESIRLISI INTERNET DIYE DUŞUNUYORUM BIR ODAYA KAPAN DUNYAYI DAVET ET OYLE DEĞILMI? DEDIM TEKRAR DIYORUM KÖTÜ ARAC YOKTUR KÖTÜ KULLANIM VARDIR FACE KULLANMAK GUNAHMIKI ŞİMDİ ONU KÖTU KULLANIRSAN GUNAH OLUR BU KONUDA ANLATCAK ÇOK ŞEY VAR BITMEZKI KURAN 23 SENEDE INMİŞ 23 SENE OYLE BIR KAC KELIMEYLE BITMIYOKI.BEN DUYMUYORUM İŞITME ENGELLIYIM DUDAK OKUYUP ILETIŞIM KURUYORUM INTERNET BENIM IÇIN BULUNMAZ NIMET SELEMATLE
BeğenBeğen
son satırlarınıza katılıyorum arkadaşımın evindeki yemek odası 40 bin civarında ve müzelik bu takım çok ca mutfağında ağırlar misafirini bazen ben derim kahvemizi de bari şurada içelim insan görsün derim
BeğenBeğen
hasret abla kurabiyeleri simdi yaptım.dun gece yetiştiremedim.tadı süper.benimkiler 45 tane cıktı.ve serbeti cok fazla geldi…birazını serbetlemeden dondurucuya atacağım.serbeti de buzdolabına koydum.birsey olmaz umarım.
BeğenBeğen
maşaAllah afiyet olsun sizde mi şrbet fazla geldi Allah Allah hamurun sertliği yumuşaklığından kaynaklanıyor olabilir bence yani aklıma yatan tek neden o neyse afiyet olsun huri bacım şerbetlerim dolapta durur bir şey olmaz başka bir tatlıda kullanırsınız Fiemanillah:
BeğenBeğen
Selam aleykum cahide abla. Bu yazin bir kere daha cokkk dogru malesef. Uzulerek okudum… Ozumuzu unutuyoruz….(
BeğenBeğen
Anlatım tarzınız çok güzel evet bizler de diğer toplumlar gibi hayatı kendimize nasıl zindan ederiz diye uğraşıyoruz.15 günde bir perde indirip yıkayan tanıdıklarım var sonra perdeler eriyince ay perde yenilemem lazım deyip dudak uçuklatan alışverişler yapıp eşlerinin binbir zahmetle kazandıkları paraları çarçur ediyorlar bunların hesabı nasıl verilecek.Evliliklerin ilk bir yılda yıkılmasının sebeblerinden biridir bu eşya takıntısı.Ne kadar az eşya o kadar az zahmet.Ben çocuk sahibi olduktan sonra kullanmadığım eşyaları verdim hep birilerinde evde oyun oynamaya yer yoktu çocuğuma ona dokunma onu kırma derken bir de baktım ki çocuğu evin bir köşesine sığdıramaz oldum.Kitaplar dergiler süs eşyaları derken bunların temizliği toz alması var bir de.Baktım zaman uçup gidiyor eşyalar hayatımı kısıtlamış durmuş.Söz verdim kendime bir eşya bozulmadan vasfını yitirmeden değiştirmiyorum artık.Biraz kırık dökük de olsa işimi görüyor mu görüyor.Kısacası az eşya çok huzur…
BeğenBeğen
Geniş bir bakış açısı ile ince bir yorumlama örneği. Sonuç şu; gördüğümüz yanlışları ilk kendimize anlatmalı, kendimizi değiştirmeli, sonra hem hal ile hem dil ile etrafı uyarmalı, her konuda. İki dünyası olan bizler dikkatle davranmalıyız.
BeğenBeğen
bir misyonerin……… şu türkleri hiç anlamadım gitti eve vitrindir gümüşlüktür doldurmuşlar amma içinden hiçbir eşya kullanmazlar ……sözünü duyunca çok etkilenmiştim neye ne amaca hizmet ediyoruz farkındamıyız……elhamdulillah benim evimde ne masa ne vitrin ne gümüşlük var bana hiçbir zaman mantıklı gelmemiştir birde içlerini envai çeşit süslerle doldurmak….vaktin çokmuş gibi birde içlerini temizlemekle uğraş ooooooo hiç gelemem böyle sıkıntılı işlere ….bir tanıdığın sözünü hiç unutamam eşya sana hizmet etmeli sen eşyaya değil demişti şimdi çok hak veriyorum …evlenirken 5 çekyat ile yatak odası almıştık 8. senemiz 6 ev 2 şehir değiştik eşyalar haşat oldu. şimdiki aklım olsa 2 çekyatta bize yeterdi diye düşünüyorum .rabbim şükrünü eda ettirsin …..yemekte ise biz her öğün yer sofrasında yeriz sulu yemek ayrı pilav bir tabaktan hele 2 çocukla birde tatlı olurki yer sofrasının içtenliğini hiçbir zaman masa yemeğine değişmem …dostlarla yenen yer sofrasının sıcaklığını unutamam……..
BeğenBeğen
Selamun aleykum Gönül dostlarım Cahide kardeşim senin düşüncelerine fazlasıyla katılıyorum :)bizim evde masada yemek yenmez ve kendim hala alışamadım mutfağımda 5 sinim vardır yerde yeriz oruç da davetlerdede Konya ya ait herhalde 12 kişilik yer sofralarımız var onlarda misafirlerimizi ağırlarız 🙂 masa batıdan gelme bir adet herhalde avrupada kaldığım sürede sini kullanırdım ben köy çocuğuyum ve hiç gocunmadım 🙂 birde toplu yenilen yemek bereketleniyor tıpkı hadiste buyrulduğu gibi evimizde iki kanepem var lüks olarak Elhamdulillah yerde oturmak daha rahat mutfağımda bile yer minderi var insan hiç geçmişini unuturmu ben unutamıyorum ben gericiyim bazende düşünüyorum güzel eşyalarım olsada misafirlerimi orda ağırlasam diye bazı ları gibi salonumu kilitlemezdim herhalde batacak diye 🙂 Eşya hastalığı olan arkadaşlar mezarları ziyaret edin ki onlar nasıl yaşamışlar gözden geçirelim zenginde fakirde sadece bir top kefenle gittiler hepinizi çok seviyorum Konyada şu an ikindi ezanları çınlatıyor heryeri haydin felaha namaz kılalım ALLAHA hamdedelim ESSELAMU ALEYKUM VERAHMETULLAHİ VE BERAKATU
BeğenBeğen
Size çok imrendim ben bu söylediklerinize çok yabancıyım ama Allah razı olsun çok beğendim yorumunuzu.
BeğenBeğen
Selamun aleykum. Ogluma simdi dediklerini Cahide de yazacagim sana ne diyecekler bakalim dedim. Inanmiyordu yazdim. Tavsiyelerinizi bekliyorum. Masa var sandalye var ayri.tabak var. Tencerede pilav ve aksamdan kalan tavukta var elhamdulillah. Bu yazilari okurken hadi ders calis dedim okulda yiyor tam gun oldugu icin. Guzelmiydi guzeldi dedi ve yemis yemegini. oglum açım dedi, ders calis dedigimde. Soyledim bulunan yemegi. Ne derse begenirsiniz. Dogru durust yemek olsa yermis. Bazen o kadar akillica laflar eden cocuk nasil boyle soyledi aklim almiyor. Bende yiyorsan onlar var.su an. Yogurt ye sut ic begenmiyorsan ogun yemeklerini bekle o halde dedim. Baska bir sey hazirlamayacagimi soyledim. Ev tostunuda begenmez kasari kalin oluyormus 😦 Nasil basedecegiz bu cocuklarla genclerle bilmem. Cok sükürsüz olduk sanirım. Rabbim bizi ve cocuklarimizi dogru yola iletsin gozu gonlu tok eylesin insallah.
BeğenBeğen
Bizler çocukların çitasını çok yükseldik maalesef. Çok fazla nimet var ve onca nimetlerin içinden en iyisini bulmaya çalışıyorlar. Ben evimde %90 tek çeşit yemek yapıyorum. 2 çeşit yemek çok nadir yaparım. Buna karşın benim bile zorlandığım zamanlar oluyor…
BeğenBeğen
Bu akşam yemekte içtiği çorbayı, yarın öğlen de içince “3 gündür aynı çorba 3 gündür!” diyen şükürsüz biri varsa evde; ne yapmalı, nasıl sünnete uymalı …
BeğenBeğen
En azından o çorbaya talim ediyormuş gülüm ne analar gördüm çocuğunu her öğle arası restorana götüren ” cocuğum kızarmış tavuk sevmiyor bilmiyormusunuz fırında getirin’ lütfen” diye zavallı asgari ücretle geçinmeye calısan garsonu anasına sövmüş gibi azarlayanları…… Sonrada baş edemezler ….
BeğenBeğen
Çocuk olsa bir şekilde eğilip bükülebilir Müberram ama geçmiş artık iş işten…
BeğenBeğen
elhamdulillah evlatlarım küçükken hiç bir zaman yaptığım yemeği yemezse ekstradan mutfağa gidipte yemek yapmadım bana cevremdekiler hep sen vicdansızsın derlerdi ben ise aldırmıyordum yaptığımın doğru olduğuna inanıyordum çocuk yemeyecek ve anne kalaksın mutfakta özel yemek yapsın yok öyle yağma her gün bir başka bir huy çıkacak pırasa lahana ıspanak kabak yani her çocuğun sevmediği yemekleri şimdi yiyorlar beni kınayanların çocukları secicidirler ellerinden bıkmışlar siz yaptınız diyorum şimdi de :)ha şimdi sevmedikleri tatlar vardır hiç olmazsa sorun olacak kadar değil hayır bunu yapma bunu pişirme ne ya işte sonra da bir kaç bacımız bu sayfalardaki yorumlarında serzenişte bulunuyordu eşim şunu sevmiyor ne yapacağım bir çare yemiyor ne yapabilirm diye…Neden anne çocuğunu öyle yetştir de eşlerine bela eder.Allah’ın da bunca nimetine nankörlük eder YAZIK!
Bazı zamanlarda borçlanmalardan kemer sıkma diyorum bunu bile aşılıyoruz ki üzülsek bile :(şu anda duygulandım bir zamanlar okulda sabahın 8 den akşamın 4 kadar kızım neden paran var mı paran bitti mi diye her sorduğumda var diyen sadece tek simitle akşamı ediyor eve geldiğinde kurt gibi acıkmış sonra öğreniyorum ssiz gelin bana sorun hem duygulandım hem de şükür ettim böyle duyarlı olduğu için.Servis tabaklarım eksikti sadece 6 parca 12 ye çıkarayım dedim inanın bak almaya gittim maalesef evdeki tabağımın aynısı az kalmış abi de gelsin o zaman vereyim abla dedi kızım oh olsun dedi iyi ki de yokmuş dedi aradan 5 ay geçti hala almadım misafirlerim gelince de hiç sorun yaşamadım :)işte böyle çocuklarımıza örnek olalım ki eşi ile her sıkıntıda katlanabilme gücü bulsun…Yine uzatmışımmmmmmm yaa!fiemanillah
BeğenBeğen
Canım 🙂 BELGİN kardeşim demin yorumunu aceleden okumaşmıştım hadis verdiğin için ALLAH razı olsun 🙂 her zaman duam şöyledir 🙂 ALLAHIM zekatını veremeyeceğim maldan sana sığınırım amin 🙂 birde RABBİM bizi amellerimizle değil rahmetinle yargıla ALLAHIN SELAMI VE RAHMETİ ÜZERİMİZE VE ÜZERİNİZE OLSUN
BeğenBeğen
Zeymuran kardeşim amiin,Rabbim senden de razı olsun canım.Ne güzeler dualar bunlar…Fiemanillah..
BeğenBeğen
oldum olası sadeliğin hayranıyımdır, hatta çoğu şeyde , bir tek kitaba, yazıya, dergiye , bilgiye, derse, sohbete, samimiyete , hakiki dostluğa bir de çocuklarıma açımdır , çocuklar bir şekilde büyür, biraz da kendini düşün,artık giyme, kullanma at şunları, değiştiremiyorsan kabullen kendini yıpratacağına, onlar öyle şu görüşlerini her yerde söyleme çünkü herkes bildiğini yapar duyduğum laflardan, ama ben kırılmamayı da öğreniyorum sorun yok yani,.
biz de herkesin yediği çoğu şeyi ortada bir tabaktan yeriz, hatta çocuklarım öğrenmişler, bereketi kaçar demi 🙂 derler , masa evde yok zaten ama bazı ortamlarda abartılı masalarda ve çeşitlerde geriliyorum doğrusu, uygun ortam olursa çocukları önden doyuruyorum ama yine de masaya gelirseler döküp seçerler diye tedirgin oluyorum.
bir de ayıp ediyor muyum bilmiyorum çok yakın akrabama yada arkadaşıma misafir gittiğimde masa ya da sehpa koyacak olsa nazım geçiyorsa tabi koymamasını rica ediyor bir sofrabezi , sini koy çocuklarla daha rahat ederiz diyorum, ve rahat oluyor sanki.
yüreğine sağlık ablam yani çok çok güzel bir yazı, ilk okuduğumda ağlamaya başlayınca, kafamı toparlayıp şimdi tekrar okudum. Rabbimin razı olduğu kullardan oluruz inşaAllah hepimiz . amin
BeğenBeğen
demekki yalnız degilim benim mutfağımda masa var ama hiç üstünde yemegiz sineye koyar yerde örtü açar ailecek tek tabak yeriz geçenlerde bir tanıdık çocuklarına masada yemek yemeği öğret daha iyi edersin dedide onu umursamadım sanki masada yemek yeyince samimiyet yokmuş gibi geliyor aile de sıcaklık olmuyor ben ve eşim yerde yemek yemeği severiz yemeye gelen aileden olan misafirede yerde yemek yediririz
BeğenBeğen
Evet bende masada yemek yiyemiyorum. Eski kafalıyım, mutluyum 😉
BeğenBeğen
Nevin kardeşim yorumunuza çok üzüldüm inanın. Aslında bazen kime nasıl hitap edeceğimi de bilmiyorum. Çak samimi konuşmamı yanlış anlayabilirler mi diye düşünüyorum. Asla sizi ayırmak, ötekileştirmek gibi bir niyetim yok. Sorgulamanız beni rahatsız etmiyor kesinlikle. Ben yazar ismi vermediğinizi görünce vermek istedim. Eğer sizi kırdıysam hakkınızı helal edin lütfen. Yaşınız kaç onu da öğrenirsem, nasıl hitap etmem gerektiğine karar verebilirim.
BeğenBeğen
Nevincim duan için Amin teşekkürler evet güneşi sağ elime verseler ve kafirun süresini dün işledik tam yerinde oldu sağ olasınız huyunuz kurumasın ilim meraktan gelişir merak her daim iyidir merak etmezsen bananelerle olur insan hayatı ve bir şey öğrenmeden gider ama merak eden insan bulur hakikati varsın eşiniz öyle desin benim de kızlarım derler bana:)
BeğenBeğen