Benden sonra size dünya nimetlerinin ve zînetlerinin açılmasından ve onlara gönlünüzü kaptırmanızdan korkuyorum.
(Buhârî, Zekât ,47)

Selamun aleykum dostlarım,

Akşam saatlerinde çapraz apartmandan sütçü hanım aradı: “Müsaitseniz yarın apartmanca size gelmek istiyoruz.” dedi.

“Hayır” dedim. ” Müsait değilim. Hazırlanamam yarına kadar.”

“Ne var yani” dedi eşim? “Bir poğaça veya bir kek yaparsın olur biter”

“80 li yıllarda kaldı o!” dedim. Kek+ poğaça+kısır…:) (Ağlanacak halimize gülüyorum aslında) “Bir tatlı, bir tuzlu, bir salata yapmam lazım en az. Evi  süpürmem, silmem lazım.”

“Daha dün temizledin evi. Kirlenmedi ki niye temizleyeceksin?” 

“Olsun misafir gelmeden yeniden yapmam lazım. Bardaklar makinada su lekesi olmuş. Onları elimde yıkamam lazım. Çaydanlıkları yeniden ovmalıyım. Halıdaki kalem lekesini acilen silmem gerek. Off bu kapılar niye beyaz ki….(Son sözleri biraz abarttım tabi 🙂 Hiç pasta yapasım yok. Bileğim ağrıyor hamur yoğuramam. Normalde yapmasam da yarın 10 a kadar yatmak istiyorum.”

“Hmm sen açıkça bahane arıyorsun. Kısaca misafir istemiyorum desene şuna?”

Evet istemiyorum. Yeni birileriyle tanışmak istemiyoruuuuuuuuuuuuuummm! Çünkü hemen her defasında hüsrana uğruyorum. Frekanslarımın uyuştuğu birilerini bulamadım uzun zamandır. Formalitelerden bıktım. Yeni tanışmalar artık sıkıyor beni. Kimseyle öylesine, iş olsun diye görüşmek istemiyorum. Samimiyet arıyorum, gönülden muhabbet arıyorum. “Haydi gel bir kısır yapıp yiyelim” diyebileceğim, mutfağa beraber girip bir şeyler hazırlayacağımız bir dost arıyorum…

Bu kadar çok gezersen halin bu olur desenize siz bana 🙂 Yıllarca aynı yerde ikamet eden, eşi dostu çok olan kişilere imreniyorum bazen. Ama ben bu göçebeliğe öylesine alışmışım ki; arada bir bu halimden bunalsam da, devamlı memlekette olmak da beni yorardı gibime geliyor…

Bunlar benim iç seslerimdi. Bakmayın siz bana arada bir gelir böyle 🙂

(Merak edenler için söyleyeyim; sütçü hanımı üzecek bir şey söylemedim. Haftaya kendilerini beklediğimi söyledim. Yani anlaştık 😉 )

Reyhanlı da son yaşanan olay hepimizin yüreğini burktu. Allah ölenlere rahmet, kalanlara sabırlar versin. Oradaki son durumu çok merak ediyorum açıkçası ama bu konu hakkında yayın yasağı da getirilmiş sanırım. Orada veya oraya yakın yaşayan, bizi takip eden  kardeşlerimiz varsa, bizi bilgilendirirlerse çok seviniriz.

Mehtap ablamız Arap ülkelerinde çok meşhur bir yemek olan nohut köftesi yani falafeli paylaşmış bizimle. Çok teşekkür ederim ablacığım…

FALAFEL

Malzemeler

  • 1 su bardagi haslanmis nohut
  • yarim cay bardagi sadece aksamdan islatilmis nohut.
  • 1 kuru sogan ,10 dal maydonoz
  • 2 veya 3 dis sarmisak
  • 4 tepeleme yemek kasigi un
  • 1 tatli kasigi kabartma tozu
  • 1 silme tatli kasigi tuz
  • 1 cay kasigi aci pul biber
  • 1 silme tatli kasigi kekik.


 Falafel Nasıl Yapılır?:

  • Nohutu haslamaya baslamadan yarim cay bardagi aksamdan islatilan nohut ayrilir.Geriye kalan  nohut haslanir.
  • Sogan sarmisaklar maydonoz ve aksamdan islatilan yarim cay bardagi nohut mutfak robotunda cekilir .(Robutu olmayanlar incecik dogramali aksamdan islatilan nohutuda havanda dövebilirler)
  • Malzemeler robotta cekildikten sonra icine haslanmis nohutda katilip az bir döndürülür en son un kabartma tozu tuz ve baharatlari katip robot harci hamur haline getirince bu hamurdan ceviz büyüklügünde köfteler yapip kizgin yagda kizartilir.Lavas  ekmeyinin icinde yanina yesillik ve domates dogranip servis yapilir.
  • Bazilari hamur halindeki harci buzdolabinda 2 saat bekletmek lazim diyor fakat ben hic bekletmeden kizarttim gayette güzel oldu.fakat isteyen bekletebilir kisnisde katilabilir fakat ben katmadim.
  • Cocuklarim bazen restoranda falafel yediklerini söylüyorlardi bu yemek Arap mutfak kültürüne ait oldugu icin ben hic denememistim ilk defa bugün yaptim   bunun böyle kolay bir sey oldugunu tarifi alinca ögrendim benim cocuklarimin cok hosuna gitti insaAllah deneyenlerinde hosuna gider.

Değişik Köfte Tarifleri