Son bir kaç aydır, lisedeki ikizlerimden birinin okul idaresiyle mücadelesi hız kesmeden devam ediyordu. Mesele şu: Oğlum okulundaki kız öğrencilerin ve öğretmenlerin mini etekli ve dekolteli giyinmesinden rahatsız olduğu için kendince durumu protesto ediyor, bıyık ve sakalını kesmiyor.

Kılık kıyafet yönetmeliğinde öğrencinin sakal bırakması yasak olduğu gibi, kızların ve kadın öğretmenlerin diz üstünde etek, strech veya dekolteli giymesi de yasak. Oğlum öğrencilere çifte standart uygulanmasına karşı çıkıyor. Bu durum okul idaresince asilik ve başkaldırma olarak algılanıyor.

Bundan 1 ay kadar önce eşim gidip idareyle konuştu kız ve erkek öğrencilere farklı davranılmaması gerektiğini belirtti. Sonra oğlum babasının ricası üzerine sakalını kesti. Fakat 1 aydır tabii olarak  ergen sakalları yeniden uzadı.

Dün sabah okula gönderdiğim oğlum 1 saat geçmeden geri döndü. Okul müdürünün, sakallarını bahane edip kendisini içeri almadığını ve kolundan tutarak ittirdiğini anlattı. Bunu duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Hemen okul müdürünü aradım. Bana “oğlunuzu daha öncede uyardım ama beni dinlemedi” dedi. Ona, aynı şekilde uygunsuz giyinen kızlara da müdahale edip etmediklerini sorduğumda telefonu yüzüme kapattı.

Hiç vakit kaybetmeden MEB’in 147 nolu hattını arayıp şikayetimi bildirdim. Bu tek başına yetmeyeceği için, şikayet dilekçemizi hazırlayıp bulunduğumuz yere bağlı milli eğitim müdürlüğüne  gidip şikayet dilekçemizi verdik. Eşimle maruzatımızı anlattık. Şube müdürü bizi dinledi ve sonuna kadar haklı olduğumuzu, çocuğun bu şekilde okuldan dışarı çıkarılamayacağını, hiç bir şekilde eğitim hakkının engellenemeyeceğini söyledi.

Eşim yetkili beyefendiye: “Benim oğlum kız olsaydı, aynı ortamda ben onu başörtüsüyle okula gönderirdim ve yine sonuna kadar haklı olurdum” dedi ve şube müdürü yine “Haklısınız” diye cevap verdi. Okulların durumundan, yapılan yanlışlardan, öğrencilerin rayından çıkmış hal ve hareketlerinden konuştuk. Şunu farkettim ki; İslami hassasiyetleri fazla olmayan, duyarlı insanlarda var ve toplumun hızla bozulmasından onlarda rahatsızlar. İnşaAllah şikayetimizin takipcisi olacağız.

Bu olayı size elbette laf olsun diye anlatmadım. On yıllardır Müslümanlara uygulanan çifte standart, Müslümanlar tarafından bile yadırganmayan bir tutum haline geldi. Aslında kılık kıyafetle ilgili yönetmelik veya kanunlar neredeyse hiç değişmedi fakat diktatör yöneticiler, çoğu kez zorbalıkla öğrenci ve çalışanları kendi arzularına göre şekillendirdiler. Başörtülü kızlar ne zulümlere maruz kaldı ama her zaman haklıyken haksız gibi muamele görüp, çeşitli yaptırımlarla sindirilmeye çalışıldılar.

Eğer bir yönetmelik varsa ve uyulması gerekiyorsa buna erkek ve kız-kadın herkesin uyması, muhalif olmaması gerekiyorken durum hiç de öyle olmadı.

Okul idareleri, dizinden bir karış yukarıda etek giyen, kolsuz, vücuda yapışan kıyafetler giyen, ağır makyajlı öğrenci ve öğretmenlere ses çıkarmıyor. Fakat başörtüsü ile liselere devam etmekte olan kızlarımızın zorla başları açılıyor, başörtülü öğretmenler hakkında tutanaklar tutulup, göz dağı veriliyor.  Sakalı ve saçı  birazcık uzayan erkek öğretmen ve öğrencilere rahatlıkla müdahale edebiliyor.

Tesettürlü olan kızlarının okulda başlarını açmasını normal gören ailelere sesleniyorum. Neden haklarınızı aramıyor, yapılan haksızlığa sessiz kalıyorsunuz?

Son yaşadığımız gezi parkı olaylarında insanların yok yere, alakasız bir şekilde hak arayışı içine girdiği, çığırtkanlık yaptığı, devlete kafa tutarcasına pek çok yeri talan ettiklerini gördük. Müminler haklı oldukları davalarında bile itidallerini korur, böyle olaylara sebep olamazlar. Çünkü Müminler Allah’tan korkar, kul hakkına riayet ederler.

Fakat sevgili kardeşlerim, eğer birileri hakkınız olandan sizi mahrum bırakmak  istiyorsa orada hakkınızı söke söke almak sizin en doğal hakkınızdır! Kuralların bir kesim için çiğnendiği yerde, aynı kuralları diğer kesim için  uygulamaya çalışmak büyük bir çelişki ve suçtur. Kurallar, kanunlar herkes içindir.

Yöneticilerin kalkıp da : “Artık başörtüsü, sakal serbesttir” demesini beklemeyin. Büyük ihtimalle böyle bir şey olmayacak. Bu korku duvarını hepimiz birden meşru yollarla yıkacağız.

Büyük bir çoğunluk kurallara uymuyor ve onlara uyarıda bile bulunulmuyorsa, bizim başörtülü kızlarımıza da hiç kimse karışamaz. Karıştığı vakit, alın elinize kıyafet yönetmeliğini dayayın gözlerine! “Benim evladıma karışmadan evvel, diğer bütün kural dışı davrananlara müdahale edin!” deyin. 

Tesettürlü öğretmenlerimiz lütfen sizde başlarınızı açarak derslere girmeyin artık. Bu tavizlerin, bu korkaklığın hesabı birgün mutlaka sorulacak. Her okulda bir kaç kişi hakkını arasa, dirense, mutlaka bu sorun aşılacak ve zamanla herkes sizi kabul edecek.

Karma eğitime, böyle bir eğitim sistemine sonuna kadar karşıyım. Çocuklarımın kendi inançları doğrultusunda eğitim almasını isterdim fakat bu gün için alternatiflerimiz yok denecek kadar az. O halde mevcut ortamı içselleştirmeden, inandıklarımızdan taviz  vermeden onurlu ve kararlı bir duruş sergilememiz en doğru tavır olacaktır.

Bizler kendi içimizdeki ve toplumdaki kötülükleri, Allah rızası için engellemeye yönelik uğraşlar verirsek, inanıyorum ki Rabbimiz de bize farketmediğimiz yerlerden yardımlar gönderecektir.

Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz. (Muhammed suresi:7. ayet)

CAHİDE SULTAN