Mevlüt Özcan’ın yazısı:

Dili Bozmak Dini Yozlaşmaya Götürür

Son yıllarda Türkiye’de yozlaştırma çalışmalarından biri de dil üzerinde oynanan ihanet oyunlarıdır. Sözüm ona aydın bozuntuları bu işin başını çekiyorlar. Mukaddesatımız ile ilgili kelimeler basın-yayın organlarında günlük münasebetlerde sıklıkla ve ısrarla kullanarak dilimize yerleştiriliyor. Bir millet için bu atom bombası gibidir. Helâk sebebi olur. Bu konuda birkaç örnek vermek isterim:

Tanrı: Bu isim bazı çevrelerce çok kullanılıyor. Tanrı, cins isimdir. Allah (C.C.) isminin karşılığı değildir. Batıl ve beşeri dinlerde çok tanrı vardır. Müslümanların Allah (C.C.) ismi yerine kullanmamaları gerekir.

Umarım: İnşaAllah demeyi unutturmak için piyasaya sürülmüş bir kelimedir. Kur’an-ı Kerim’de ilerisi için söz söylendiğinde inşaAllah demek emredilmiştir. Melunlara aldanmamak lazım.

Lavabo: Mekânlarda el, yüz gibi uzuvların temizlik için muslukla beraber kullanılan temizlik yerleridir. Buraların asıl adı abdestliktir. Abdesti unutturmak için abdestlik kelimesini unutturdular. Müslümanlar olarak bu oyuna gelmeyelim. Abdestliklerimizi, lavabo kelimesine tercih etmeyelim.

Yaratmak: Son yıllarda bu kelime Allah’tan gayrı varlıkların yaptıkları için kullanılır olmuştur. Yaratmak Allah’a mahsustur.

Başka yaratıcı yoktur. Kim başka yaratıcılar ihdas ederse Müslüman’sa dininden çıkar, varsa nikâhı bozulur. Bu oyuna gelmeyelim.

Din adamı: Din adamı Hıristiyanlara mahsus papazlar için kullanılan bir tanıtımdır. Allah adına günahları sözde affederler. Bizim imamlarımız, müezzinlerimiz, vaizlerimiz, müftülerimiz din adamı değil, din görevlisidirler. Bunlara din adamı demek büyük hakaret olur.

Felaket güzel konuştu: Şu bozulmaya ve bozmaya bakın. Felaket, büyük musibet demektir. Bu da çok güzel konuştu demek için kullandırılıyor. Allah böylelerini ıslah etsin, diyelim.

Senden iyi olmasın: Bir kişinin meziyetini anlatmak için ona, “Senden iyi olmasın çok iyi birisidir” deniyor. Anlatacağı kişiye beddua etmiş oluyor.

Bu ne biçim dostluktur? Akıllı olmak lazım.

Moruk: İhtiyarlarımıza hakaret ve aşağılamak için kullandırılıyor. Aşağılayan gün gelir aşağılanır.

Kadınbudu köfte: Bir yemeğe verilen isim. Kim demiş hangi hain vermiş bu ismi? Kadına yapılan en büyük hakarettir. Irz ve namus düşmanlığıdır.

Kaynanadili: Bir çiçeğe bu ismi dikenli olduğu için vermişler. Kaynana-gelin çatışmasını körüklemek için bir oyundur.

Ne konuştuğumuzu bilelim.

Mevlüt Özcan

Cahide’nin notu: Gençlerin kullandığı kelimeler, ifadeler dudak uçuklatacak cinsten:

“Oha falan oldum” duydunuz mu? Türk dili yozlaşıyormuş. Böyle “manyak güzel” bir dil yozlaşabilir mi? “Artı” bizim dilimiz son derece köklü. Öyle kolay değil zarar görmesi. Saçmalık bunlar ve bu saçmalıklardan “kal geldi”artık. Söylenti “lan” bunlar. Ortalık bu söylentilerle “yıkılıyo”“N’olcak” şimdi? Türkçe elden gidecek “deeermişim”. “Çüş falan, yaaani”, buna izin verecek “diiliz” “heralde”, “bi” “şiler” “yapcaz” artık. (Alıntı)

Harf inkılabı zaten bu millete yapılan en büyük ihanetlerden biridir. Bunun yanında, dilimizi değiştirirken, sırf arapça kelimeleri kaldırmak adına yapılan saçmalıklarda çok olmuştur. Mesela: Selamun aleykum yerine: “Günaydın, tünaydın”, Muallim yerine: “Öğretmen”, Talebe:”Öğrenci”, Mektep:”Okul”……… Birde çoğumuzun yaptığı yanlışlardan biri ayrılırken Allah’a emanet ol yerine “Kendine iyi bak” veya selamun aleykum demek yerine  “by by” demektir.

Allah’a emanet olun dostlar, Selamun Aleykum…