tumblr_nnzll8x3Ot1u8wonlo1_1280

Kulu Muhammed’i geceleyin, Mescid-i Haram’dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O’dur. (İsrâ suresi:1. ayet)

Pek çok kişinin miraç hadisesini anlamak yerine, miracı kutlamayı tercih ettiği bir günde, ben kutlamayı tercih etmeyenlerdenim.

İstiyorum ki kavramlarımızın, inancımızın içi boşaltılmasın. Anlamayı terk edip, anmaya odaklandığımız için amellerimiz eksik ve silik hale geliyor. Belli gün ve gecelerin kutlanıp, ihya edilip, geri kalan günlerin boş ve gayesiz geçmesi Mümin olarak içimizi acıtmıyor mu?

Miraç denilince benim aklıma, mirâcımız olan namaz geliyor. Hiç terk edemeyeceğiz, hafife alamayacağımız, hayatımızın anlamı, bizi kötülüklerden alıkoyan, cehennemden kurtuluş reçetemiz, namaz.

Bir de müşrikler kendisine alayvari Miraç olayını anlatınca, “O dediyse doğrudur” diyen Ebu Bekr radıyallahu anh’ın imanı geliyor.

Miraç gecesini bir kandilden öte anlayamayan bizler, imanın “O dediyse doğrudur” derecesine erişemedik henüz. Kur’an hakkında, ayetler, farzlar hakkında tereddütlerimiz var hâlâ. Namazsızlığımızın veya yarım yamalak kıldığımız namazların bizi alevli bir ateşe sürükleyeceğine dair endişeler taşımıyoruz.

Hâlâ işimize gelen emirlere uyup, işimize gelmeyenleri kulak ardı ediyor, yaşantımızda o emirlere hiç yer vermiyoruz.

Rasulullah aleyhisselam ve ashabının hayatında, “Kutlamak” kavramı hiç olmadı. Onlar her geceyi miraç, her günü Allah’ın rızasına ulaşmak için yeni bir fırsat bildiler.
Rabbimiz bizleri de sadece rızasını uman, dini olan İslam’ı ciddiye alan ve kurtuluşa eren kullarından eylesin.

Gerçekten müminler kurtuluşa ermiştir, Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler, Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler (Mü’minun: 1-2-3.ayetler)

Cahide Sultan